Boş, ölü gözleri ile sırıtan kapı, pencere aralıkları, dökülmüş çamur sıvaları, kasvetli görünüşü, davar, gübre kokuları ile benim hocalık yapacağım mektep işte burasıydı. Artık işim, Keltepe'nin işte bu mezbelesinde hocalık yapmaktı. Hem de eğer Keltepeli köylüler, bana okutmak için çocuklarını yollarlarsa...