Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Totem ve Tabu

Sigmund Freud

Totem ve Tabu Gönderileri

Totem ve Tabu kitaplarını, Totem ve Tabu sözleri ve alıntılarını, Totem ve Tabu yazarlarını, Totem ve Tabu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
_Totem: Kutsal sayılan herhangi bir şey. Tanrılar, putlar, uğur getiren eşyalar, dilekler, dua, kara kedi,13 sayısı vs. totemdir. Olması istenen dileklerin, kutsal varlıklar aracılığıyla yerine gelmesi için totemler devreye sokulur. Totem yapabilmek için, şans getirdiğine inanılan bir sözün söylenmesi ya da hareketin yapılması gerekir. Sözlü
İlk günah öğretisi Orpheus kökenlidir. Gizli tapınma ayinleriyle varlığını sürdürmüş, antik Yunanistan'da sonradan felsefe okullarına sızmıştır. İnsanlar, söylenceye göre, genç Dionysos-Zagreus'u öldürüp parçalayan Titanlar soyundan geliyor ve işlenen cinayetin ağırlığı altında ezilerek yaşıyorlardı. Anaximander'den kalan bir fragmanda belirtildiğine göre, dünyadaki birlik ve bütünlük ilk çağlarda işlenen bir cinayetle yok edilmiştir ve yeni oluşan dünyada işlenen cinayetin cezasını insanların ister istemez çekmesi gerekmektedir.
Sayfa 230 - SayKitabı okudu
Reklam
Ne var ki, tek kişiyi konu alan psikanalitik araştırmalar herkesin Tanrı'sının baba modeline göre şekillendiğini, bir kişinin Tanrı'yla ilişkisinin babasıyla ilişkisine bağlı olduğunu, babayla ilişkisi dalgalanıp değiştikçe Tanrı'yla ilişkisinin de aynı değişim sürecini yaşadığını ve Tanrı'nın aslında yüce bir konuma çıkarılmış baba figüründen başka bir şey sayılmadığını özellikle vurgulayarak ortaya koymuştur. Bu konuda da psikanaliz, totemin ata olarak nitelenmesi gibi Tanrı'ya baba diyen inanç sahiplerine de inanılmasını salık verir. Psikanalizin bulgularını dikkate alacak olursak, psikanaliz, Tanrı'nın açıklığa kavuşturamadığı diğer kökenlerine ve anlamlarına dokunmaksızın, Tanrı fikrinin oluşumunda baba katkısının önemli rol oynadığını kanıtlamıştır.
Sayfa 222 - SayKitabı okudu
Totem dini oğulların suçluluk bilincinden, onlardaki suçluluk duygusunu yatıştırmak, daha önce aşağılayıcı davranılan babaya sonradan gösterilecek itaatle babayla uzlaşı amacından doğup çıkmıştı. İlerideki bütün dinler aynı soruna ilişkin çözüm girişimlerinden doğmuş, başvuruldukları dönemdeki kültürel duruma ve izlenen yola göre değişiklik göstermiştir, ama hepsi de kültürü başlatan ve o gün bugün insanlığın rahata kavuşmasına fırsat vermeyen aynı olaya, aynı amaca yönelik tepkilerdir.
Sayfa 219 - SayKitabı okudu
Ama küçük Hans'ın öyküsünü baştan sona dikkatle okuyan biri, burada da babaya büyük bir penisin sahibi gözüyle hayranlıkla bakıldığını ve kendi penisi için tehdit oluşturan biri olarak da babadan korkulduğunu gösteren alabildiğine zengin malzeme bulacaktır. Gerek Oedipus, gerekse Kastrasyon Kompleksi'nde baba aynı rolü, çocuklukta duyulan cinsel isteklerin korkulan düşmanı rolünü oynar.
Sayfa 201 - SayKitabı okudu
Ölen kişilere duyulan düşmanlığa her vakit yol açan başlıca nedenin, bilinçdışında onlara karşı beslenen düşmanlık duygusu olduğu gerçeği gözardı edilecek gibi değildir. En çok değer verilen, kendine herkesten yakın hissedilen kişilere karşı beslenen düşmanlık duygusu, ilgili kişiler yaşadığı sürece latent (gizli) olarak insanın içinde varlığını sürdürür, yani ne doğrudan ne de bir yerdeş ürünle dolaylı olarak bilinçte boy gösterip kendini ele verir.
Sayfa 112 - SayKitabı okudu
Reklam
Ne var ki, sevilen kişinin ölümünün ardından bilinçdışında bir memnunluk olarak kendini açığa vuran düşmanlık duygusu ilkellerde bir başka davranışa konu edilir; düşmanlık ölen kişi üzerine kaydırılarak, ilgili duygudan kurtulmaya çalışılır. Hastalıklı ruh yaşamında olduğu gibi, normal ruh yaşamında da sık sık karşılaşılan bu kendini savunma mekanizmasını projeksiyon (yansıtma, dışyansıtım) olarak nitelemekteyiz.
Sayfa 109 - SayKitabı okudu
Ne zaman belli bir kişiye güçlü bir bağlanım söz konusuysa, hemen her zaman böylesi derin bir sevginin arka planında, seven kişinin bilinçdışında kendisinden gizli yaşayıp duran bir düşmanlıkla karşılaşılır, bu da insanın duygularında bir ambivalansın (duygu ikircikliğinin) varlığını gösteren klasik bir örnektir, ambivalansın bir prototipidir.
Sayfa 108 - SayKitabı okudu
Daha önce sözü edilmiş sınıflandırma denemesine yol açan çeşitli tabu dışavurumlarını şu açıklamayla bir araya toplayabiliriz: Tabunun temeli, bilinçdışında gerçekleştirilmesine yönelik güçlü bir eğilimin bulunduğu yasak bir eylemdir.
Sayfa 70 - SayKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.