En Eski Tükeniş Kulübü kitaplarını, en eski Tükeniş Kulübü sözleri ve alıntılarını, en eski Tükeniş Kulübü yazarlarını, en eski Tükeniş Kulübü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çiftliklerde doğan yavrular 2 ila 3 aylıkken annelerinden ayrılırken doğadaki yavrular 2 ila 3 yıl anneleriyle kalırlar. Bu yavrulara, safra ürünlerinin pazarlanmasına destek adına çiftliklere ziyaretçi çekmek için arka ayakları üzerinde durmak, amuda kalkmak, sandalye taşımak, ipte yürümek, top atmak, bisiklete binmek, boks ve benzeri sirk numaraları öğretilir. Ayı yavrularıyla fotoğraf çektirmek de sunulan eğlenceler arasındadır.
Ayıların gösterilerde kullanılması bir ya da iki yıl sürer. Ayı iki buçuk yaşına gelir gelmez kafese konur ve sağılmaya başlar. Safra üretimi biten ayılara yiyecek verilmez. Ya kendi kendilerine ölmeye terk edilirler ya da pençeleri ve safra keseleri için öldürülürler. Çoğu ayı çiftliğinde ayıların pençeleri müşteri talep ederse kesilir. Taze ayı pençesi yaklaşık 250 dolardır ve 4 yıldızlı otellerde ayı pençeli yemekler 500 dolar civarında satılır.
"Tükeniş Kulübü" içinde güzel gariplikler taşıyan bir kitap. Okumaya başlamadan önce yaptığım araştırmada, kitapta David Lynch filmlerine benzer ögelerin de bulunduğunu okumuştum. Yazan arkadaş kesinlikle doğru söylemiş. Lynch'in filmlerindeki derin, garip ve bir o kadar tüyler ürpertici karakterlere rastlamak mümkün. Ayrıca, Lynch'in de filmlerinde yaptığı gibi, Jeffrey Moore da hikayesini psikanalitik bir derinliğe taşıyor. İki ana karakterimizin ağzından dinlediğimiz hikaye göründüğünden fazla ipucuna sahip. Bunları burada açıklamam içeriği fazlasıyla ortaya çıkaracağından daha fazlasından kaçınıyorum. Fakat Lynch ve Moore'un benzer özellikleri üzerine sohbet etmek isteyen olursa, seve seve konuşurum.
Teknik değerlendirmeye gelirsek; Moore'un dili gerçekten çok akıcı. Ayrıca karakterler arası geçişteki değişen dil yapısı kesinlikle bu sağlam tekniği sekteye uğratmıyor. Konudan koparmayan anlatımı akıcılığını korurken, hikaye dahilinde neyi ne kadar bildiğiniz de çok önemli. David Lynch'in karmaşık karakterleri burada karşımıza çıkıyor işte. Okuduğumuz karakter, karşısındakiler hakkında ne biliyorsa biz de onu biliyoruz. Bu zaten birinci kişi anlatımında kullanılan bir akış, fakat bunu yaparken karakterin kafa karışıklığını okura yansıtmak büyük başarı.
Gerek konusu olsun, gerek muazzam kapak tasarımı olsun; Tükeniş Kulübü beni kendine çeken bir kitap oldu. Gizemli ilerleyişini takip etmemizi zorlaştırmayan başarılı anlatımı sayesinde keyifli bir okuma sağlıyor. Ayrıca verdiği güzel mesajlarla da asıl "tükenişi" bizlere gösteriyor, dünya üzerindeki asıl canavarı okurlarına parmakla gösteriyor.
Tükeniş KulübüJeffrey Moore · April Yayıncılık · 201758 okunma
Jeffrey Moore, 2000’li yılların başlarında giriştiği yazarlık kariyerinde yazdığı üç kitabıyla birçok ödülü kucaklamayı başarmış bir isim. Az zamanda çok işler başaran kişilerdendir kendisi desek sanırım yanlış bir çıkarım olmaz. Önceki iki kitabı olan Kızıl Güller Zincirine Vurulmuş Mahkûm ve Sinestezya, yirmiden fazla ülkede basılmış ve oldukça beğeni toplamış. April Yayıncılık tarafından dilimize ilk çevrilen kitabı Sinestezya, Türk okurlar tarafından oldukça beğenilmiş ve adından sıkça söz ettirmiş hatırlarsanız.
Jeffrey Moore farklı bir konuyla da olsa üçüncü kitabı olan Tükeniş Kulübü‘yle geçtiğimiz ay, yine April Yayıncılık vasıtasıyla yeniden bizlerle buluştu. Son kitabında başarısını devam ettirip bizi başka âlemlere sürüklemeyi başarıyor mu, gelin hep birlikte görelim.
Sertaç YAPICI
İncelemenin tamamı: kayiprihtim.com/inceleme/tukeni...
Tükeniş KulübüJeffrey Moore · April Yayıncılık · 201758 okunma
Dünyamızın canına okumamız on bin yılımızı almıştı ama biz gittikten sonra doğanın intikamını alışı, beton ormanlarını gerçek ormana çevirmesi en fazla iki yüzyıl sürecekti
Ayıların safra kesesindeki su, mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Bunu ilk keşfeden Çinliler (gene bunlar evet) ayı çiftlikleri kurdular. Burada ayılar ayakta bile duramayacakları kafeslere sokulur, midesi delinip metal bir çubuk sokularak safra suyu alınır. Bu işlemler sırasında ayı canlıdır ve acılar içinde ölür. Çinden yavaş yavaş tüm dünyaya yayılan bu olay yüzünden ayı nüfüsu ciddi şekilde azalır.
Halbuki bu mide rahatsızlıklarının bitkisel çözümü de vardır, üretimi gayet de basittir, hal böyle olunca hayvansever aktivistlerin baskılarıyla bu ayı katliamı yasaklanır. Fakat bu seferde bunun ticaretini yapmak isteyen illegal yapılar türer. Ayıyı yakalamak için yakalama kafesine bal konulur, yemek için koşa koşa gelen ayı hapsedilir ve ölene kadar istismar edilir. Ülkemizde de gerizekalı doktorun teki bunu önermişti, linç ettiler adamı, beter olsun
Not: detayları okudugum
Tükeniş Kulübü kitabında yazıyor, bende buradan haberdar oldum
Yaklaş, kibirli insan ve sustur gururunu
Hayvan var altında diye kıvırma burnunu
Kimi taşın altında yatan insan domuzdan beter
Buradakinin sadakati hepinizinkini geçer