Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tüm Soneler Gönderileri

Tüm Soneler kitaplarını, Tüm Soneler sözleri ve alıntılarını, Tüm Soneler yazarlarını, Tüm Soneler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Shakespeare, İtalyan ve Fransız sonesinden biçim bakımın­dan değişik olan İngiliz sonesini kullanmıştır... ...İngiliz sonesi üç dörtlükle bir beyitten meydana gelmişe benzer. Genellikle birinci dörtlük, konuyu sunar; ikinci dörtlük konuyu genişletir; üçüncü dörtlük geliştirip doruğa götürür; son iki satır ise şiirin özünü ve özeti­ni verir. Shakespeare, Sonelerini her zaman bu sıraya göre yaz­mış değildir elbette.
Sayfa 20 - Cem Yayınevi, 1993
Soneler, Shakespeare’in iç dünyasının birçok yönle­rine ışık tutmaktadır. ...ünlü yazarın dramatik sanatçılığı ile lirik sesi arasında kesin bağlar kurduğu için de ilginçtir.
Sayfa 12 - Cem Yayınevi, 1993
Reklam
Sonelerde, Shake­speare insan ruhunun birçok boyutlarını yansıtmış ve yarat­mıştır. Baştan sona okunduklarında incecik sevgilerden yaman cinsel iştahlara kadar değişen bir gönül serüvenini anlattıkları görülüyor.
Sayfa 11 - Cem Yayınevi, 1993
Ne yaldızlı hükümdar anıtları, ne mermer Ömür süremez benim güçlü şiirim kadar; Seni pasaklı zaman pis bir mezara gömer. Ama satırlarımda güzelliğin ışıldar. Savaşlar tepetaklak devirir heykelleri. Çökertir boğuşanlar yapı demez, sur demez, Ama Mars’ın kılıcı, cengin ateş selleri Şiirimde yaşayan anını yok edemez. Ölüme ve herşeyi unutturan düşmana Karşı koyacaksın sen; yeryüzünü mahşere Yaklaştıran çağların gözünde bile sana Bir yer var övgüm seni çıkarttıkça göklere. Dirilip kalkıncaya kadar mahşer gününde, Yaşarsın şiirimle sevenlerin gönlünde
Sayfa 353Kitabı okudu
sone 148
Kurnaz sevgi, yaşlarla kör tutuyorsun beni, Sağlam gözler görmesin diye iğrençliğini.
Sayfa 337Kitabı okudu
SONE 145
" Nefret ediyorum ” dan nefreti söküp attı: “ Senden değil” diyerek şu canıma can kattı.
Sayfa 331Kitabı okudu
Reklam
Sone 141
Çektiğim illetlerdir varlığımın kazancı; Bana günah işletip verdiğin ödül: sancı
Sayfa 323Kitabı okudu
Sone 141
Tanrı bilir, gözümle sevmiyorum ben seni Çünkü sana baktıkça gözüm bin kusur bulur. Ama yüreğim sever gözün sevmediğini, Görünüşe aldanmaz, sevgiye teslim olur. Kulağımı okşamaz dilindeki türküler, Sırnaşmaların ince duygular vermez tene; Alıp götürmez beni lezzetler ve tütsüler Seninle başbaşa bir coşkular şölenine. Beş aklımla beş duyum hiç caydıramayacak Sana köle olmaktan bendeki şaşkın kalbi: Vazgeçti insanlıktan var olmak için ancak Senin mağrur kalbinin sefil bir kulu gibi.
Sayfa 323Kitabı okudu
Sone 121
Kötü bilinmektense, iyisi mi, kötü ol, Zaten lekeliyorlar kötü değilsen bile, Keyif senin hakkındır, ama harcarlar bir yol; Bizim içimiz temiz, onlar bakar kem gözle. Yoksa, başka sahte ve kahpe gözler nereden Çıkarır içimdeki coşkulu, çapkın kanı? Zaaflarıma bakıp - onlar benden beterken Niye kötülüyorlar bence iyi olanı? Hayır, ben neysem oyum . Bende bunca günah var Diyenler ayna tutar kendi günahlarına: Ben ne kadar doğruysam o kadar eğri onlar, Habis düşünceleri yargı olamaz bana.
Sayfa 283Kitabı okudu
Sone 120
Bana şimdi yarıyor çekmiş olmam çileni, O eski üzüntüyü düşününce üstelik, Çaresiz, kendi suçum ezip geçiyor beni, Öyle ya, sinirlerim tunç değil, ne de çelik. Bana çektirdiğini kendin çektinse eğer, Cehennem olmuş demek her günün ve her gecen; Ben zâlimin biriyim: düşünmemişim meğer Nasıl kıvrandırmıştı beni senin işkencen. O ıstırap gecemiz hatırlatsaydı bana Gerçek acının nasıl derinden deştiğini, Birbirimizin merhem sürersek yarasına Dağlanmış yüreklerin tez iyileştiğini!
Sayfa 281Kitabı okudu
Reklam
Sone 107
Ne kendi korkularım , ne dünyanın ilerde Göreceği günleri düşünen koca kâhin, Ölüme mahkûm diye umut görmediler de, Hiç kısaltamadılar süresini sevgimin. Tutulan ölümlü ay katlandı karanlığa. Kendi boş fallarını şom kâhinler yeriyor; Belirsizler taç giyip başlarken hakanlığa Barış, sonsuz çağlara defne dalı veriyor. Bu en mutlu günleri yudum yudum içer de Sevgim dipdiri durur, ecel kul olur bana: Ben yaşarım yokluğa karşı bu şiirlerde, Ölüm kıyar beyinsiz sürülerin canına.
Sayfa 255Kitabı okudu
Sone 106
Gördüm de göçüp giden zamanın öyküsünde Nasıl anlatılmıştır doyum olmaz varlıklar, Ölmüş sevgililerle yiğitler övgüsünde Şiirlere güzellik ne güzellikler katar, Nasıl eski kalemler güzelliği yazarmış, El ayak dudak diye, göz diye, alın diye, Anladım ki onlarda bir derin özlem varmış Şimdi sana kul olan güzelliği övmeye. Onların övgüleri, bugünün kehaneti, Hepsi seni önceden anlatmayı denemiş, Gözleriyle eğlenmiş bilmemenin lâneti, Varlığını övmeye solukları yetmemiş.
Sayfa 253Kitabı okudu
sone 101
" Gerçek boya istemez; kendi rengi solmaz ki; “ Güzellik, kalemsiz de, gerçek resmini çizer: “ En iyiyle güzeli karıştırmak olmaz ki!” Ona övgü gerekmez diye susmak olur mu? Bahane bulma: kullan gönlündeki gücünü, Yaldızlı bir gömütten öte sen yaşat onu Ve söylet hep gelecek çağlarda övgüsünü...
Sayfa 243Kitabı okudu
Sone 99
Erken açan menekşeyi payladım şöyle diyerek: “ Tatlı hırsız, nerden çaldın o güzel kokuyu öyle, “ Aşkımın soluğundan mı? Çekip almış olsan gerek “ Yumuşak yanağındaki o allığı, görkemiyle, “ Sevgilimin damarından, arsızca, çekinmeyerek
Sayfa 239Kitabı okudu
Sone 97
Sen uzakta kalınca kuşlar sesini keser. Kuşlar şakısa bile ruhlara kasvet dolar, Kış yaklaşıyor diye bütün yapraklar solar.
Sayfa 235Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.