Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tümevarım Gönderileri

Tümevarım kitaplarını, Tümevarım sözleri ve alıntılarını, Tümevarım yazarlarını, Tümevarım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tasavvuf ve Bilimkurgu
Arkadaşlar Tasavvuf-Bilimkurgu türünde yazmış olduğum bir bilimsel deney üzerine kurulu olan ilk romanım çıktı. Okursanız çok mutlu olurum. Teşekkür ederim. Kendi kitabım diye demiyorum ama bence eğlenceli bir roman. adı TÜMEVARIM fenomenler kitap, DNR, Babil ve İmge yayınevi kitapçılardan ve internetten satın alabilirsiniz.
Kaan Muhammet Şahin
Kaan Muhammet Şahin
Tümevarım
Tümevarım
Kaan Muhammet Şahin
Kaan Muhammet Şahin
20. YÜZ YIL
EĞİTİM SİSTEMİ GERİ ZEKALILARI EĞİTMEK HUKUK SİSTEMİ KÖTÜLERİ KORUMAK İÇİN VAR ZEKİLERİ EĞİTMEK İÇİN BİR EĞİTİM SİSTEMİ KURSAK İYİLERİ KORUMAK İÇİN BİR HUKUK SİSTEMİ KURSAK HEM DAHA UCUZ HEM DAHA YARARLI HEM DE DAHA AHENKLİ BİR DÜZENDE YAŞAMIŞ OLACAĞIZ. BİR DE KESİNLİKLE KÖTÜ OLMAK VE GERİ ZEKALI OLMAK ARASINDA BİR İLİŞKİ VAR. ANCAK 20 YÜZYIL BÜTÜN HOYRATLIĞI VE SİNSİLİĞİYLE KURGULAMIŞ; LAİKLİK, İNSAN HAKLARI, ÖZGÜRLÜK GİBİ KELİMELERLE SÜSLEMİŞ OLDUĞU BU ALANDA YETERİNCE MÜRİT VE KÖLE DEVŞİRMİŞ DURUMDA.
Kaan Muhammet Şahin
Kaan Muhammet Şahin
Kaan Muhammet Şahin
Kaan Muhammet Şahin
Tümevarım
Tümevarım
Reklam
gözyaşlarım yüzümden yavaş yavaş küçük kristal tanecikler değerinde akarken yüzümün çeperleri tenimde yeni bir sevinci ve rahatlamayı bildiriyordu. Tenim matematik gibi zincirleme bir sevinç ilişkisi geçiriyordu. Sevi işte böyle bir şeydi
Sayfa 107Kitabı okudu
bilinçakışı nasıl metne yedirilir
dün düşlemim düşüncelerime daldı derinden derine derdim demoklitosla derken demli deryada dingindi delik delik deniz dolusu düşlerim dinçti dini davutun dümen devirdi deryada demoralize denklemlerle devrim yaptı yine yeni yumurcak yüreciklerle yeşildi yanık yemekler yergisini yerel yapıncaklar yaptı kadın kokuyordu kirli kelimeler kına kekik kekliklerle kendini konuşmuş kız korkusu kemirdi kimliğini kırlangıç mı kertenkele mi kim kaldı kandırılmamış kimlikli
Sayfa 128Kitabı okudu
Tüm bu olanlar nasıl bir şeydi kader varsa neydi, gerçekten kader bir yazgı mıydı? Hayatta hiç istemediği şeyleri deneyimlemek zorunda kalıyordu, kendini adi bir kurban gibi hissediyordu, eli kolu bağlı, sevgi kurbanı, tüm insanların, canlıların hatta nesnelerin oluşturduğu ortak bir kader var diye söylendi.
Sayfa 129Kitabı okudu
Arabayı durdurdum ve refakatçim ile birlikte mezarlığa girdim hüngür hüngür ağlıyordum. O da bana bakıyordu. Dedemin mezarını buldum başına çöktüm ve ağlamamı sürdürdüm. Ağlamaktan kendime geldiğimde refakatçime baktığımda bunun Günahsız O olduğunu fark ettim. Yaşadığım sanal düzlemde Günahsız O’ya bu adamın görüntüsünü vermişlerdi. Çok yalnız hissettim kendimi ancak sanki kimsenin bilmediği gizleri biliyormuşçasına bir anlık bir mutlulukla refakatçime adını sordum. Yanıtladı: —Herhangi bir O.
Sayfa 150 - son sayfadanKitabı okudu
Reklam
Bir suskunluk oldu, ne yapacağımı bilemedim. Sustum önümdekileri yemeyi sürdürdüm. Yemeğimi bitirdiğimde yeniden onlara döndüm bana bir uzaylıymışım gibi bakıyorlardı. Ben özünde onların çocuğuydum. Bir bilim adamı takımının ne idüğü belirsiz piçiydim.
Sayfa 149Kitabı okudu
“bunları biz yükledik ve sizi 2000’lerin Türkiye’sinde doğurduk ve 2000’inin Türkiye’sinde yaşamanızı uygun bulduk ve yaşadınız. 2000 ve 2025 arası hep uyuyordunuz ancak zihniniz size verilen hatıralarla canlıydı yani bir nevi size sunulan bir senaryoda gerçek ve rüya arasında alt ve üst bilincinizde soyut ve somut olarak düşündünüz, tartıştınız, mücadele ettiniz ve şu anki siz oldunuz bu şekilde de şuan gerçekten uyandınız. 25 yaşında hayata başlamak haksızlık gibi gözükse de aslında tüm organlarınız taze ve çok az kullanıldığı için normal şartlar altında uzun bir yaşamınız olmasını ve genç yaşlanmanızı bekliyoruz. Bu simülasyonda onlarca şey öğrendiniz, farklı karakterler oldunuz ve en son da olmak istediğiniz ve en çok merak ettiğiniz kişi oldunuz.”
Sayfa 149Kitabı okudu
“onlar sizin normaldeki anne babanızın görüntüleri, arkadaşlarınız ve diğer tanıdığınız kişiler de bu yaşamda var olan kişilerin görüntüleri. Belki sokakta bile denk gelebilirsiniz.”
Sayfa 148Kitabı okudu
“neredeyim ben? Kendimi neden bu kadar halsiz hissediyorum. Neden bu kadar arık, güçsüz sanki yaşamamış gibi. Sonra bağırdım “dede ben artık uyanmak istiyorum”. Karşımdaki kişiler tekrar ettiler. “Kalktınız daha doğrusu uyandırıldınız.”
Sayfa 147 - 18. bölümKitabı okudu
Reklam
“o zaman mademki Tanrı da değişme yoktur ve Tanrı her şeydir, bu durumda bizim değişme olarak algıladığımız da kuru bir vehimden başka bir şey değildir ve dahi ne oluş vardır ne de ölüm. Yalnız ezeli ve ebedi varlık vardır. Ve bir ikinci ya da üçüncü varlık yoktur çünkü ondan gayrısı de ona değgindir. Bu var olabilecekler ancak onun kendisi olabilir ve düşünebilen için, ancak bir varlık, içinde tüm bireysel farkların yutulduğu bir bütün vardır. Düşünen ve düşünülen varlık aynı şeydir. Ancak insan anlağı için bölünmez bir bütün olan evren iki evreye ayrılabilir. Gece ile gündüz ya da soğuk ile sıcak gibi. Bütün şekillerin gece anası, ışık ilkesi de babasıdır. En küçük parçalarına kadar âlem bu iki öğesinin izlerini taşır. Sıcak ve soğuk, aydınlık ve karanlık, her yerde, değişmez oranlarda karışmaz haldedir. Evren merkezleri aynı olan bir küreler dizisinden oluşmuştur ve burada, ışıklı ve sıcak kürelerle, karanlık ve soğuk küreler sıra ile birbirlerini izlerler. Kalan hepsini kaplayan en sonuncu küre katı, soğuk ve karanlıktır, ama daha beride olan sabit yıldızların ışıklı küresi ile yan yanadır. Bunun gibi, merkez küresi katı çekirdeği etrafında gelişen bu ışıklı küre, hareketin çıktığı kaynak, evrensel hayatın ocağı, Tanrısallığın merkezi, âlemin yegâne kralı, adalet, zorunluluk, aşkın anasıdır.”
Homo Sapiens’in ülküsü büyümektir. Her anlamda büyümek; çocukluktan büyümek, evinin büyümesi, kesesinin büyümesi, işinde büyümesi, hiyerarşide büyümek. Homo sapiens büyütmeyi de sever: bir çiçek büyütmek, bir inek büyütmek. İneği olmasa bile, kendi yavrusunun en büyük olmasını ister; zira kendisi olamamıştır.
İnsanlar bir büyünün tesiri altındadırlar; uyku. İnsanlar uyanıkken de uykunun tesiri altındadır, o yüzden sarsaklardır, yürürken tökezlerler. Toplu taşıma araçlarında görülür ki birbirlerinin yüzüne bakmaktan kaçınır ve düşlere dalmış, boş ve ara sıra uyanıp çevreyi yoklayan, kaçamak ve gamlı bakışlarla seyahat ederler ve bu da gülünç bir durum oluşturur. Ancak insanların bu düşünceli bakışları, kendisi ve düşüncesi çok güzel olan hayalle karıştırılmamalıdır. Tersine onlarınki derttir, tasadır. Benim yakalamak istediğim ise kaygılardan ve korkulardan ırak ilk çocukluğun coşkulu günleri. Zira hayatın bir ritmi vardır, tıpkı dansın, müziğin, şiirin bir ritmi olduğu gibi. Benim tutturmak istediğim ritim de bu.
Sayfa 35 - fenomenlerKitabı okudu
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.