Türk Arap İlişkileri ve Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu
Zeine N. ZeineTürk Arap İlişkileri ve Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu Sözleri ve Alıntıları
Türk Arap İlişkileri ve Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu sözleri ve alıntılarını, Türk Arap İlişkileri ve Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu kitap alıntılarını, Türk Arap İlişkileri ve Arap Milliyetçiliğinin Doğuşu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.1908, The Times, Demiryolu, Abdülhamit
"Mısır’ın çok yakınından geçiyor ve Türkiye tarafından hiçbir zaman tam olarak boyunduruk altına alınamamış Arabistan vilayetlerine gönderilecek birliklerin ulaşımı için hızlı bir vasıta sağlıyordu.”
Sayfa 71Kitabı okudu
Dört yüzyıllık Osmanlı hükümranlığı boyunca, Müslüman Araplar kendilerini Müslüman ve Arap olarak düşünmekten asla vazgeçmediler ve kesinlikle Arap dilini unutmadılar.
Sayfa 172Kitabı okudu
Türkler imparatorluklarındaki Türk olmayan unsurları sindirmek için hiçbir girişimde bulunmamışlardır ve Araplar bu unsurların arasında en önemli olanıdır.
Sayfa 20Kitabı okudu
Arapların 400 yıl boyunca Türklerin boyunduruğunda güçsüz olduklarını ya da Arap yurtlarının Türk işgaliyle yağmalanıp tükendiğini söylemek doğru olmaz.
Sayfa 27Kitabı okudu
Araplarda ulus bilincinin oluşumu içinde...
20. yüzyılın başında Araplar siyasal olarak ulus bilincine sahip olana dek, Osmanlı İmparatorluğu’nun “Türk” olması gerçeği Müslüman olması gerçeği kadar önemli değildi.
Sayfa 26Kitabı okudu
Araplar ve Türkleri hemen hemen 4 yüzyıl boyunca birbirine bağlayan en önemli faktör kuşkusuz İslam’dı.
Sayfa 24Kitabı okudu
Arap topraklarını Araplardan fethetmediler
Osmanlılar Arap topraklarını Araplardan fethetmemişlerdir. Araplarla değil Memluklularla savaşmışlardır.
Sayfa 20Kitabı okudu
Bu aptallık Cumhuriyet devrinde de sürdü
Sultan II. Abdülhamid devrinde bir kimya kitabında suyun formülü H2O şeklinde verilmiştir. Osmanlı memurları bu formülü "II. Hamid sıfırdır" anlamında yorumlayarak, kitabı sansür etmişlerdir.
Cemal Paşa
Şubat 1915’te Süveyş Kanalı’na başarısız saldırısının ardından Suriye’ye geri döndü ve çoğu Arap liderine karşı, âdemimerkeziyet yoluyla Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamak ve “ülkelerini yabancılara satmak” isteyen “hainler” olarak ölüm cezasına çarptırmak suretiyle, acımasız bir siyaset güttü.
Sayfa 149Kitabı okudu
Londra’daki Türk Büyükelçisi Tevfik Paşa
Londra’daki Türk Büyükelçisi Tevfik Paşa Sir Wyndham Deedes’e şöyle söylemişti: “Şuna kuvvetlice inanıyorum ki, eğer müttefikler kazanırsa Türkiye bölünür; Suriye Fransa’ya, Ermenistan Rusya’ya, Basra Körfezi hinterlandı İngiltere’ye. Diğer taraftan, Almanya, eğer kendi grubu kazanırsa, muhtemelen bize yalnızca elimizdekileri bırakacak.
Sayfa 143Kitabı okudu