Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü

İsmet Zeki Eyüboğlu

Sayfa Sayısına Göre Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Acı
es. tr. açığ (tatlı olmayan) dan acı. Ac/aç kökü Türk dilinde, iki nesnenin birbirinden uzaklaşması, arada bir boşuluğun oluşması eylemini içeren bir köktür. Birbirinden ayrılan, kopan, uzaklaşan iki nesnenin, insanla ilişkili durumda, yarattığı etki acı'dır. Acı/açığ sözcükleri açılmak eyleminden doğan tepkiyi, ezikliği, üzüntü uyandıran etkiyi dile getirir. (Bk. Acımak, acıkmak, acınmak, acıtmak).. Gr. axos, sanskr. amlâk, fr. amer, lat. amarus, itl. amare, isp. amargo, alm. bitter.. fars. telh, ar. mürr..
AÇIKSAMAK:
''Acı (bk.) sözcüğü Asya Türkçesinde açığ/açıg/ açık biçiminde de söylenir; bu durum g/ğ/k sesleri arasında olagelen dönüşümden kaynaklanıyor. Anadolu Türkçesinde acı denen nesneye Asya Türkçesinde açığ/açıg/açık deniyor (Kâş, Uyg. Söz) Açığ(k) sözcüğüne getirilen sa-mak ekleriyle ekşiye istek duymak eğilimi açıklığa kavuşuyor. Bu sa/se ortaekleri Türk dilinin anlam genişleme olayını yaratan başlıca etkendir.''
Reklam
AçmA
tr. açmak (bk.) aç-a/açma (çalılık, işlenmemiş yerin kazılarak, ayıklanarak tarla durumuna getirilmesi, tarla.) Anadolu'nun kırsal kesimlerinde kıraç, verimsiz çalılıklar kazılarak tarlaya dönüştürülür; Bu tür tarlaya da açma denir. 1950'den sonra, seçimlerde oy toplama amacıyla, ormanların ortadan kaldırılarak tarlaya dönüştürülmesi hızla yaygınlaştı, bu nedenle açma denen ekilir toprak türü çoğaldı.'' ''Ahmed'in tarlası açmadır, eskiden ormandı, kütük (tapu) öyle diyor''.. Açma, evlerde oklava ile açılan hamur, bu hamurdan yapılan tatlı.
Adam
sanskr. Adamas (insan)dan adam. Önce Arap-Fars dillerine, daha sonra İslam dininin etkisiyle, Türkçeye geçtiği düşünülürse de başka bir yorum daha vardır. Özellikle Arapçaya İbrani dilinden geçtiğini benimsemek daha doğrudur. İbrani dilinde Adam sözü İslam dininde geçen yalvaç Adem'in karşılığıdır. Sanskritçe-İbranca benzerliği bu sözün eş-köklü olduğunu göstermeye yeter. İbrani inançlarına göre Adam (Adem) ilk yaratılmış insan anlamındadır, Âdem Peygamberin adıdır. Türkçeye Arap-Acem dillerinden geçmiştir. Adem (adam) erkektir, dişinin karşılığı değildir. Bundan dolayı adam denince yalnız erkek anlaşılır. Adam (adem) sözü bütün Batı dillerinde Adam biçiminde, bir peygamber adı olarak geçer. Türkçede anlamı epey değişiktir. Biri bilinen yalvaç, ötekiler ise, erkek, insan, kişi, olgun, yetişkin bg. değişik anlamları içerir. Bundan ''adam olmak'' türünden deyimler de türemiş. Bu deyimlerin peygamber Adem adıyla ilgisi yoktur.
AHTAPOT
AHTAPOT, gr, okhtapodi (sekiz ayaklı)-den ahtapot. Gr. okhta (sekiz), podi (ayak), okhtapodi. Alm. Polyp, fr. polyp, isp. polipo, fars. heştpâ (sekiz ayaklı..
ALMAK:
''Al-el sözcükleri arasında sesi değiştiren, ikisini birbirinden ayrıymış gibi gösteren a/e bağlaşımıdır. Tr. de bu iki ses sürekli olarak dönüşür, ağız ayrılıklarına göre biçimlenir. Tengri-tingri-tingiri-tengiri-tanğrı-tanrı dizininde dönüşme e'den a'ya doğru.''
Reklam
Allah
ibr. eloah (tanrı) dan el-ilah/Allah. Mezopotamya dillerinde tanrı anlamına gelen sözcüklerin çoğu il, ul ile başlar. Arap dilinde, daha önce Allah kavramını oluşturacak bir sözcük yoktu. Ar. ilah (tanrı) sözcüğü de ibr. dilindendir. Ak. ilu (tanrı), Babil dilinde il, el (tanrı), ak. eli, elitu (en yüce, en yüksekte olan), Tevrat'ta adı geçen, sonra Arapça söyleyişle islam uluslarınca benimsenen dört kutsal varlığın: Azra-il, Cebra-il, İsraf-il, Mika-il, adlarının sonunda görülen il sözcüğü tanrı demektir. Alm. Got, lat. deus, gr. theos, ing. god, isp. dios, itl. dio, fr. dieu, fars. hudâ, sanskr. devâh, süm. dıngıt (tr. tanrı sözcüğünün kökeni, bk. Tanrı), tr. tanrı..
''Türk dilinde, ağızların birbirinden çok uzak kalmaları yüzünden, ses değişmelerini kesinlikle belirleme olanağı yoktur, buna bir de Türklerin tarihleri boyunca başka ulusların yazılarını kullanmaları eklenirse durumun karışıklığı daha kolay anlaşılır.''
Amasya
es. an. Ameseia (bir kişi adın)dan Amasia/Amasya (ama- kökü eski Anadolu dillerinden olup geniş, genişlik, sevgi bildirir. Sümerce ama köküyle bağlantılıdır). Amasya'nın hangi yılda kurulduğu kesinlikle bilinmiyorsa da çevresinde yapılan kazılardan çıkan buluntular bu yörenin İÖ 3000 yıllarına giden bir yerleşme yeri olduğunu göstermektedir. Septimus Severus'la ilgili bir paranın üzerinde ''Ermes ktıcac then polin/ilin kurucusu Hermes'' yazısından anlaşıldığına göre, il, tanrı Hermes adına kurulmuştur.
And
moğ. anda (kan kardeşi, amca, dayı) dan and. Ar. yemin, fars. sevgend, lat. jurandum, alm. schwören, fr. serment. Bu sözcükler, ayrıca, and içmek anlamını da içerir. Andiçmek, Moğol töresi gereğidir. Moğol töresine göre, iki ayrı boydan olan kimse, birer damla kanını bir kaba damlatır, şerbetle karıştırır, karşılıklı içerler. Bu durumda ikisi de kankardeşi olur, buna andiçmek denir. Bu olay, bugün Anadolu'nun kimi yörelerinde uygulanır, bunu yapanlara 'kardaşlık' (bir anadan süt emmiş iki ayrı kişide olan durum gibi), kankardeşi denir. * Başunda kara başluk Gel olalum kardaşluk Tükendisa haşluğun Vereyim sana haşluk * -Kar.- * #İsmetZekiEyuboğlu #GenişletilmişVeGüncellenmişYeniBasım #TürkDilininEtimolojiSözlüğü #SayYayınları #ArapAcemDilleri #UralAltay #HintAvrupa #Arapça #Latince #Grekçe #Acemce #Almanca #Türkçe #Sözcükler #Kökler #Ekler #Tanrı #İlah #İbranice #Moğolca #And #Kardaşlık #KanKardeşi
86 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.