Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913)

T. G. Djuvara

Sayfa Sayısına Göre Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913) Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913) sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı'daki Hanedan Ve Halifeliğin Yıkılması Avrupa'nın Çıkarına Uymuyordu
Talleyrand Avusturya'yı bir yandan güçlendirirken, öte yandan bazı eyaletlerini alıyor ve ona verilecek ödünleri şöyle belirliyordu: "Osmanlılardan birkaç eyalet almak Osmanlıları zayıflatmaz, aksine güçlendirir. Avusturya yeni ilişkiler kurarak yeni bir siyaset geliştirecektir. Eflak ve Boğdan'ı alınca, bugün Avusturyalıların müttefiki olan Ruslar, onların rakibi ve doğal düşmanları durumuna geleceklerdir. Şimdi, büyük muharebe kazanıldıktan sonra, majestelerinin Avusturyalılara söylemesi gereken şey şudur: "Tuna boyuna yayılın, Eflak'ı, Boğdan'ı, Besarabya'yı işgal edin; Osmanlı'nın Babıâlisi'nin bu toprakları size terk etmesi için girişimde bulunacağım ve Ruslar size saldırırlarsa müttefikiniz olacağım; bugünden tezi yok ittifakımızı oluşturabiliriz, gerekli temeli attım. Böyle bir zaferden sonra, bu önerilerin Avusturya tarafından coşkunlukla karşılanacağını ümit etmeye cesaret ediyorum; böylelikle bu en şanlı savaşı en güzel barışı bitirmiş olacaktır."
Sayfa 313 - 1. baskı - Haziran 2017
NAPOLYON VE I.ALEKSANDR’IN PROJELERİ
Türk imparatorluğunu Rusya’yla paylaşabilirdim. Bu taksim aramızda birkaç defa söz konusu oldu. Konstantinopolis sorunu her seferinde Osmanlı İmparatorluğu’nu kurtardı. Başkent İstanbul aramızdaki en büyük sorundu ve uzlaşmanın gerçek engeliydi. Rusya orasını istiyordu, ben de vermeye razı olmuyordum. İstanbul çok değerli bir anahtardır, bir imparatorluğa değer; orasını eline geçiren dünyanın hakimi olur. NAPOLYON
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
Zayıf Devlet Veya Halk'ın Olması, Güçlü Devlet Veya Halk İçin Daha Evlâdır
Rus yönetici çevrelerinin, Osmanlı'nın tamamını fethetmemeyi tercih ettiklerini müşahade etmek ilgi çekicidir. Kont Nesselrode'nin 4 Eylül 1829 tarihli muhtırasında şu cümleleri okuyoruz: "Bu imparatorluğun muhafazasının Rusya'nın gerçek çıkarlarına zarardan çok yarar sağladığını hep düşündük; komşumuzun zayıf bir devlet olmasının bize sağlayacağı yararların yerini hiçbir başka yarar alamaz."
Sayfa 352 - 1. baskı - Haziran 2017
Aile içindeki kavgalar çabuk unutulduğu gibi, Hristiyan devletler arasındaki geçici kırgınlıklar da Doğu’nun güneşi altında mum gibi erimekteydi. Hristiyanların hataları itiraf edilmeden, bilinçsizce ya da sessiz bir mutabakatla çabucak unutuluyor, buna mukabil, Türklerin en ufak tersliği gerçekten abartılıyor, hemen intikam çığlıkları atılıyordu.
Sayfa 454Kitabı okudu
Balkan Yarımadası’ndaki barut fıçısının patlamaya hazır olduğu artık anlaşılmıştı. Osmanlı-Yunan savaşı(1897) gecikmedi. Yunanistan, büyük bir tedbirsizlik yaparak Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Bunun ardında basit bir mantık vardı. Yunanistan kazanırsa Girit’in kendisine nihai olarak bağlanmasını sağlayacaktı. Kaybederse, Avrupalı devletler Yunanistan lehine müdahale edecekti. Bu ikinci varsayım gerçekleşti. Düvel-i Muazzama araya girdi ve Yunanistan bu maceradan çok ucuz kurtuldu.
Sayfa 483Kitabı okudu
15 öğeden 11 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.