Türk İnkılap Tarihi
Sabahattin ÖzelTürk İnkılap Tarihi Gönderileri
Türk İnkılap Tarihi kitaplarını, Türk İnkılap Tarihi sözleri ve alıntılarını, Türk İnkılap Tarihi yazarlarını, Türk İnkılap Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Lord Curzon’un “Bu koca memlekette Ermeniler için bir parça yer yok mu?” sorusuna İsmet Paşa “Memleketleri Türkiye’den çok büyük olan memleketler vardır…” cevabını vermiştir.
Sayfa 159Kitabı okudu
Cumhuriyete sahip çıkmak kadar, ona layık olmak da gereklidir.
İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye
Türkiye özellikle Yunanistan’a karşı örnek bir dostluk politikası izledi. Yunanistan, Türkiye’nin bu politikası sayesinde Türk sınırını tamamen boş bırakarak bütün gücüyle düşmana saldırma imkanı buldu.
“Fakat ne çare ki zayıf olanların hukukuna hürmetin noksan olduğunu veya hiç hürmet edilmediğini çok acı tecrübelerle öğrendik.” -Mustafa Kemal ATATÜRK
Menemen Olayı
Asteğmen Kubilay mürtecilere dağılmaları için uyarıda bulunmuş, mürteciler ise bu uyarıya ateşle cevap vermişler ve Kubilay’ı yaralamışlardı. Yaralı haliyle olay yerinden uzaklaşmaya çalışan Kubilay, biraz ötedeki cami avlusunda yere düşmüş ve burada peşi sıra yetişip başını kesmek isteyen mürtecilere “Ben de Müslümanım” diyerek kendisini silahla öldürmelerini istemişse de, Derviş Mehmet bağ bıçağıyla Kubilay’ın başını vahşi bir şekilde gövdesinden ayırmıştı. Ardından genç şehidin kanını içmiş, bunu yaparken “Kan haramdır, ama bunun kanını içmek helaldir” diye bağırmıştı. Katiller daha sonra saçlarından tuttukları Kubilay’ın kesik başını yeşil bayrağın üzerine geçirmişlerdi.
Lozan Barış Antlaşması hakkında
“Türk milletine karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastın, sonunda neticesiz bırakıldığını ifade eden bir vesikadır.” -Mustafa Kemal ATATÜRK
Yunan İşgali
Yunan kralı Konstantin İzmir’e çıktığı zaman askerine yayınladığı bildirisinde, “İki bin sene size bakıyor” demiş, yine Venizelos’un oğlu Bursa’da Osman Gazi’nin sandukasına kılıçla vurarak, “Kalk ey Türk, bak bütün tarih nasıl devriliyor” deme küstahlığında bulunmuştu.
Büyük Taarruz
Kadın sözünün, kadın gözyaşının erkek üzerindeki etkisinden de yararlanıldı. Halide Edip ve Erzurumlu Gül Hanım askerlerle beraber ağladılar. “Eğer vatanı kurtarmadan gelirseniz, kadın olarak size lanet edeceğiz” dediler. Bütün asker ağlayarak yemin etti. Gül Hanım taarruzdan bir gün evvel bütün tümenleri gezerek askere birer birer yemin ettirdi.
Yunan İşgali
Cepheleri gerileten düşmanın gücünden çok Damat Ferit Hükümetiyle olan ittifakıydı. Cephedeki kıtalar düşmanla baş ediyor, her türlü özveriyi gösteriyordu. Ancak düşman propagandası çok etkiliydi. Yunanlılar hiçbir şeye dokunmuyor, sadece Kuvayı Milliye reislerini arıyorlarmış, padişahın gönderdiği kuvvet sayılıyorlarmış türünden propagandalar cepheleri çökertmişti.
Yunan İşgali
Kolordu komutanı Cafer Tayyar Bey (Eğilmez) bir köylünün saklandığı yeri ihbar etmesiyle Yunanlılara esir düşmüştü. Yunan komutanının Cafer Tayyar Bey’e, “Bakınız köylüleriniz sizi haber verdi. Bu gibilere ne ceza verirsiniz?” sorusu üzerine, Cafer Tayyar Bey “Köylere mektep açarım” cevabını vermişti.
İngiliz İşgali
İngiliz işgali sırasında gerek halkın işgalin geçici olduğuna inanması, gerekse İngilizlerin halkın tepkisine yol açabilecek tutum ve davranışlardan kaçınmaları nedeniyle önemli bir direniş hareketi görülmemişti.
Ermeni Sorunu
Hiçbir düşman askerinin ayak basmadığı Sivas Vilayetinde 180.000 Türkün ölmüş olması, Ermeni katliamlarının boyutlarını gözler önüne sermektedir.
Sevr
San Remo Konferansına başkanlık eden İtalyan Başbakanı müttefiklerine şunları söylemişti: “İstanbul’dan beş adam getirdiniz. Bunlara bir barış imzalatacaksınız. Acaba bu barışın Türk milleti, T.B.M.M. tarafından kabul edilme imkanı var mı? Siz ki İstanbul’u işgal ettiniz. Siz ki bu milletin bütün limanlarını kapadınız. Memleketin birçok kısımlarını işgal ettiniz ve bu milleti nefes almayacak hale getirdiniz. Nasıl olur da bu barışı kabul ettireceğinizi umuyorsunuz. Bu baştanbaşa haksızlıktır. İtalya haksız olan bu barışın uygulanması için ne bir er yollayacak, ne de bir frank verecektir.”
Sevr
Afyon Mebusu Nebil Efendi tepkisini “Boşuna yorulmuşlar. Türkiye’yi yok diyeydiler daha iyi ederlerdi” sözleriyle dile getirmişti. İstanbul basınında Sevr, Türkiye’nin sınırlarını Galata Kulesi’nden görülecek hale getiren bir barış olarak nitelendirilmişti.