Türk Jeopolitiği kitaplarını, Türk Jeopolitiği sözleri ve alıntılarını, Türk Jeopolitiği yazarlarını, Türk Jeopolitiği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayrıca, devletin eğitim ve kültür politikaları kökünden değişiyor, Atatürk'ün millici çağdaşlaşması yerine kozmopolit bir batılılaşma anlayışı hakim oluyordu.
Türkiye'de devlet, ne zaman bir güvenlik sorunuyla karşılaşsa bu sorunu aşmanın yolu olarak ilk yaptığı şeylerden biri kimlik tartışmaları açmak olagelmiştir.
açlıktan ölmenin sınırında yaşayan yoksulların yaşamı, amaçlı bir yaşamdır. Yiyecek ve yatacak yer bulmanın amansız mücadelesine girişmiş olanlar, boşu boşuna çaba harcamış olma duygusuna hiçbir zaman yakalanmazlar. Varılacak ihtiyaçları maddi ve acildir. Her yenen yemek, onlar için bir amacın gerçekleşmesidir; tok karnına yatağa girmek bir zaferdir; ve açıktan gelen her bedava şey bir mucizedir. Bu insanların, hayatlarına anlam ve değer verebilecek ve kişiliklerini yükseltecek bir amaca ne ihtiyacı olabilir? Bunlar bir kitle hareketinin çağrısına karşı muafiyet taşırlar.
Bir yandan Batı gibi güçlü olmak, bir yandan da Batı'dan gelen yıkıcı tehditlere karşı korunmak şeklinde kendini gösteren ve bir anlamda Türkiye'nin çağdaş tarihine damgasını vuran temel ikilem haliyle Türk siyasetinde de temel eğilimleri belirlemiştir. Geri kalmışlık olgusunun dayatması sonucunda gelişmiş Batı dünyası ile girilen kaçınılmaz ilişkinin sonucudur bu. Türk dış politikasında da ''Ne batı ile, Ne batısız'' şeklinde ifade edilebilecek bir ikilemin ifadesidir aynı zamanda.
Esas niyetleri, Ortadoğu'yu asla bir araya gelemeyecek düşman küçük parçalara bölmek olan müttefiklerin böyle bir fedakarlıkla ilerde kendilerine sorun çıkarabilecek güçlü bir Türkiye'yi istemeyecekleri açıktır.