Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Mitolojisi Atlası

Bartu Bölükbaşı

Türk Mitolojisi Atlası Gönderileri

Türk Mitolojisi Atlası kitaplarını, Türk Mitolojisi Atlası sözleri ve alıntılarını, Türk Mitolojisi Atlası yazarlarını, Türk Mitolojisi Atlası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zerdüştler daha sonra İslama miras kalacak biçimde günde beş kez kutsal ateşe yaklaşmadan önce küçük bir ibrik kullanarak ellerini, yüzlerini ve ayaklarını yıkarlar. Nahan adı verilen bu arınma işlemi İslama Abdest olarak geçmiştir.
Buddha'nın görüşüne göre bilinç bedene bağımlıdır ve onsuz varolamaz. Dolayısıyla bilinç bedenle sınırlanmıştır ve bedenden bağımsız ve sonsuz bir bilincin var olması mümkün değildir.
Reklam
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Türklerin Mitolojisi
Türk mitolojisini uzun zamandır araştıran ve okuyan biri olarak Bartu Bey’in bu değerli çalışmasını da çok merak ediyordum. Kendisinin aynı zamanda iyi bir çizer olması ve Türk mitindeki tanrıları ve diğer karakterleri kendine has çizimiyle yansıtmaya çalışması bence takdire şayan. Kitapla ilgili söylenecek çok şey var elbette. İsterseniz bunları
Türk Mitolojisi Atlası
Türk Mitolojisi AtlasıBartu Bölükbaşı · İKM yayıncılık · 085 okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
Ne Anlatıyor
Her şeyden önce Türklerin inancını onların yaşadıkları bölgelerdeki diğer toplumların inançlarıyla karşılaştırıyor. Böylece onlardan ne kadar etkilendiğimizi ve onları ne kadar etkilediğimizi görüyoruz. Slavlarda, Moğollarda ve Çinlilerde de bizim efsanelerin benzerlerini görme şansı buluyoruz. türk mitolojisi atlası balık Öte yandan mitolojimizin Aztek mitolojisi ve hatta Tolkien’ın Orta Dünya tasviri ile benzerlikler gösterdiğini de ortaya koyuyor yazar. Yani bu etkilenme ve etkileme döngüsü coğrafi yakınlık ile sınırlı değil. Hâlâ var olan büyük dinler arasından da en çok Budizm’e benzeyen bir inancı taşıdığımızı gösteriyor bizlere. Yine de Türk Mitolojisini diğer mitoloji ve inançlardan ayıran özellikleri de belirtmeden geçmiyor. Ads by Publisher N Bu karşılaştırmalı analiz kısımları bence ideal din bilgisi ders kitabının bir örneğidir. Tüm din ve inançları bir bütün olarak ve karşılaştırarak incelemek hepsinin kökenini, değişimini ve etkilerini görmek açısından bir harika. Türk Mitolojisi Atlası karşılaştırmalı analizinden asla vazgeçmiyor. İlk sayfalarda Türk tarihinin ve dininin Arap tarihi ve dini ile gölgelenmesinden bahsediyor. Ardından büyük dinlerin ve özellikle Budizm’in dünya görüşünden bahsediyor. Sonra eski Türklerin dünya ve kozmos hakkındaki inançlarına değiniyor. Ardından Türk Mitolojisinde doğayı temsil eden / oluşturan ruhlardan bahsediyor. Sonra da bu ruhların kurduğu dünyanın içine yaratıkları ve tanrıları yerleştiriyor. Böylece Türk Mitolojisi hakkında anlatılması ve söylenmesi gereken çoğu şeyi tertemiz bir şekilde bir araya toplayıp görselleştirmiş oluyor.
Türk Mitolojisi Atlası
Türk Mitolojisi AtlasıBartu Bölükbaşı · İKM yayıncılık · 085 okunma
Kuzeydeki Arap kabilelerinin bir kısmı İranlılarla kurdukları temas sonucu Zerdüştleşmiş, bir kısmı ise Romalıların nüfuzu altında Hristiyanlaşmıştı. Roma topraklarında uğradıkları katliamların ve sürgünlerin ardından Yemen’e kadar yayılan yahudi nüfusu ise, bölgedeki pagan Arapları kendi tek tanrıcı din modelleriyle etkilemeye başlamıştı. Roma-İran arasındaki ticaret Ermenistan üzerinden gerçekleştiriliyordu fakat hazinelerini tüketmiş iki imparatorluk da tüccarlara bellerini kıracak kadar vergi yüklüyorlardı. Bu durum kuzeydeki resmi ticaretin Kızıldeniz üstünden güneydeki gayri resmi Arap pazarlarına kaymasına yol açtı ve o güne dek uygarlıkla bir teması bulunmayan ilkel çöl halkları kendilerini uluslararası ticaretin göbeğinde buldular. Hızlı ve dengesiz zenginleşme Arap toplumunun temellerini sarstı. Siyasi kriz Arapların uzun süredir tanıdıkları Yahudilik, Hristiyanlık ve Zerdüştlüğü model alan yeni bir tek tanrıcı din doğurmalarına yol açtı ve böylece Arap emperyal ideolojisinin manevi manifestosu ortaya çıkmış oldu.
384 syf.
8/10 puan verdi
·
68 günde okudu
aydınlatıcı
Kitabı okur iken aslında hayatımız da normal olarak gördüğümüz bir çok davranışın şamanist kokenlerimizden geldigini farkedip şaşkınlık içinde kalıyorsunuz.Mitolojinin farklı toplumlarda aynı veya benzer oluşumlar ile birbirinden etkilendiğini ve değişime uğradığını .Farklı isimler ile aynı benzerliklerin devam ettiğini görüyorsunuz .Bu etkileşimin sürekliliği ve gizemini merak ediyorsunuz.Bazen cok sık tekrarlar yorsada kesinlikle okunması gereken bir eser...
Türk Mitolojisi Atlası
Türk Mitolojisi AtlasıBartu Bölükbaşı · İKM yayıncılık · 085 okunma
Reklam
Pandoranın kutusunun içeriği belli ve açılmama şansı yok
Baş tanrı Zeusu kandırarak tanrıların bilgeliğinin özü olan ateşi insanlarla paylaştı. İnsan ırkı ateşin sırlarına vakıf olduktan sonra ocak ateşiyle demir dövmeye, güneşin ateşiyle tarlaları işlemeye başladı. Uygarlık Prometheus sayesinde orta dünyada gelişti fakat tanrılar insanların artık kolayca güdülebilecek cahil sürüler olmayacaklarını fark ettiler. İlk kadını temsil eden Pandorayı yarattılar. İnsanlığı orta dünyanın gördüğü en büyük felaketlerden biri ile terbiye ettiler. Pandoranın şehvetiyle insanlar bir daha asla bir araya gelip ortak çıkarlarını savunamayacak ölçüde ayrıştılar ve birbirlerine düştüler. Yenilen devrimci Prometheus ise tanrıların gaddarlığından en büyük payı alarak Kaf Dağına zincirlendi. Aç ve susuz halde bileklerinden asılarak sabitlendiği kayalara Zeus tarafından yollanan akbabalar ciğerini parçalıyorlardı. Gece karanlığında Prometheusun bedeni yenileniyor, ilk ışıklarla beraber akbabalar geri dönerek işlemi tekrar ediyorlardı. İnsan ırkını kozmik sırlarla buluşturup kendi kaderine hakim olmasını sağlamanın bedeli buydu.
Yazı kadimdir....
İnsanlar ve hayvanlar ,hatta bitkiler ölüp cürümekte, yerlerini yeni canlilara bırakarak boşluğa karışmaktadır fakat yazı kaybolmamaktadır.eski toplumlara göre kaybolmayan her öğenin tanrısal bir tarafı vardır.
Sayfa 360Kitabı okudu
Dünya mitolojilerinde panteonun merkezindeki bilge ihtiyar arketipini karşılayan tanrılar genellikle yarattıkları ırkları bilim ve teknikle tanıştıran tipler değillerdir. Aksine bu tanrılar Zeus ve Enlil/ örneğinde görüldüğü gibi çoğu zaman sahip oldukları bilgi birikimini insanlardan saklayarak onları cahil bırakırlar. Böylece onlar üstünde daha kolay tahakküm kurarlar ve insanların büyük bir isyanla tanrıların boyunduruğundan çıkmasını imkansız hale getirirler. Bu durum ironik görünebilir. Buna karşın bilge ihtiyarın bilgeliği yazılı kültürle birlikte ortaya çıkan teorik düşünceye değil evrenin başlagıcından itibaren doğanın üstündeki tahakkümünü sürdürmek için dayandığı bilek gücünden kaynaklanır. O kaba kuvvetle boyun eğdirmenin her biçiminde uzmandır. Binlerce yıldan bu yana biriken tecrübesi onun saçını sakalını bembeyaz kılmıştır fakat gözlerinde oynaşan ışıklar, savaş meydanlarının ateşine benzer.
Sayfa 360Kitabı okudu
"Zaman tanrısı buyurur,kisioglu hep ölmek için türemiş ." Kültigin yazıtı
Sayfa 351Kitabı okudu
Reklam
Birisine ant (söz) verdikleri zaman kılıçlarını çekip ön kısmını çapraz olarak birbirlerine karşı tutarlar.Gök girsin kızıl çıksın, derler. Bu sözün anlamı şudur: Eğer bu andımı tutmazsam gök renginde olan bu bu kılıç bedenime girsin ve kanlı olarak çıksın. Çünkü onlar demiri sayarlar.” -Alplerin andı hakkında, Kaşgarlı Mahmud-
Sayfa 337Kitabı okudu
Birbirini tanımayan birçok toplumda bilgelik tanrılarının ortak özelliklere sahip olması bu toplumların Merkürün hareketleri ve etkileri hakkında özdeş astrolojik dünya görüşlerine dayanmaktadır.
Sayfa 331Kitabı okudu
Türk mitosunda demircinin fonksiyonu ilk şamanın yaratılışına dek geri çekilebilir. İlk şaman bir kartal yumurtasından doğmuştur. Bu yumurtadan çıkan ikinci çocuk ise demircilerin atasıdır. Şaman ve demirci arasında fonksiyon ortaklığı ikisinin de ateş kullanarak yaraları iyileştirebildiği düşüncesinden doğmuştur. Şaman ateşle körmösleri kovalayarak bedeni tinsel yönden iyileştirirken demirci korlaşmış demir ile açık yaraları dağlayarak iyileştirir. Bu bakımdan demircinin görevi sadece zanaatkarlık ve savaşçılar için ekipman üretmesi değil aynı zamanda hekimliktir. Demirciler zanaatkarlık, savaşçılık ve hekimlik gibi fonksiyonların tümünü temsil eden tipler olarak aynı zamanda toplum kurucu kahraman olarak görülürler.
Sayfa 324Kitabı okudu
Ateşte zıplatmak istediklerim var...
Eski Türkler ve Moğollar ateşi kara büyüyü bozan arındırıcı bir güç olarak algıladıklarından gerek Bizans heyetini ağırlayan Göktürkler gerek Batılı elçi heyetlerini davet eden Moğollar yabancıları kağanın huzuruna çıkarmadan önce iki ateş arasından geçirmişlerdir. Aynı arındırma işlevi yüzünden erken dönemde Göktürkler ölülerini yakarak defnetmişlerdir. Yakılan bedendeki tinlerin serbest kalacağına ve dumanlar aracılığıyla üst dünyaya ulaşacağına inanılırdı. Türk kozmolojisinde ölüm sonrasındaki kırk günün ne kadar kritik olduğu düşünüldüğünde bu ritüelin tinlerin körmöslerce yer altına çekilmesini önlemek için geliştirilmiş bir uygulama olduğu açıktır.
Ötüken aynı zamanda Göktürk devletinin karargahının bulunduğu yeşil dağın adıydı. Çorak bozkırın tam ortasında sulak alanlar ve sık ormanlarla kaplı küçük bir bölge olduğu için toprak ananın gücünün yoğunlaştığı kutsal bir mekan kabul ediliyordu. Aşina klanı muhtemelen başlangıçta kendilerine ait bir tanrıça olan Ötükeni iktidarlarını kurmalarının ardından hükmettikleri tüm topraklarla özdeşleştirdiler. Türk kağanları Orhun yazıtlarında halklarını uyarıyor ve her ne pahasına olursa olsun Ötükeni terk etmemelerini haykırıyorlardı. Bu kutsal topraklar terkedilirse Türklerin kanı ırmak gibi akacak ve kemiklerinden dağlar oluşacaktı.
Sayfa 308Kitabı okudu
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.