Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Terennüm, Tereddüt, Tahakküm

Türk Muhafazakarlığı

Hasan Aksakal

En Eski Türk Muhafazakarlığı Gönderileri

En Eski Türk Muhafazakarlığı kitaplarını, en eski Türk Muhafazakarlığı sözleri ve alıntılarını, en eski Türk Muhafazakarlığı yazarlarını, en eski Türk Muhafazakarlığı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Canavarlarla dolu bir ormandayız. Yolumuzu hayaletler kesiyor. " Cemil Meriç
"Çünkü huzursuz bir dünyada yaşıyoruz. Çünkü insan kendisiyle barışık değil. Değerler karşısında ve insan karşısında yeniden düşünmeye mecburuz. Çünkü herşeyden şüphedeyiz. Ve nihayet arkamızda eskisi gibi o kadar kuvv etle Allah' ı hissetmiyoruz. Hülasa huzursuzuz onun için. " Ahmet Hamdi Tanpınar
Reklam
"Türkiye'deki geleneksel toplumun çökmesiyle oluşan yeni muhafazakar toplum, sınıf karşıtlığını ortadan kaldırmış değil. Yalnızca, eskilerin yerine yeni sınıflar, yeni ezme koşulları, yeni mücadele biçimleri getirmiştir."
Mazlumluk söylemi, güç istemidir. Daha açık söylemek gerek: Soğuk Savaşın sona ermesinden bu yana, Türkiye'de büyük bir kültür kavgası yaşanıyor. Son zamanlarda dünyanın hayretle izlediği ve hiç­ bir estetik kaygı güdülmeksizin icat edilen geleneklerin (savaşçı kostümlü Ak Saray korumaları), popülerleşen tarihi figürlerin (Abdülhamid), metalaştırılan sembollerin (tuğra) enflasyonu yaşanıyor. Bu, Doksanlarda çok yaygın kullanılan Atatürk rozetlerinin, Cumhuriyetin 75.Yılı logosunun ve Onuncu Yıl Marşının boyutlarını çoktan aş­mış olan bir toplumsal deneyim. Tarih, 1 930'lardaki resmi tez tartışmalarından bu yana ilk defa ve aşırı ideolojik bir amaçla her yere bulaşmış bulunuyor.
Diyanet çocuklara tecavüzü, kadınlara sistematik şiddeti, doğa katliamlarını, kul hakkını, iş ve işçi güvenliğini konuşamaz hale ge(tiri)lirken, her cuma camilerde Alp Arslan'dan, Yavuz Selim'den tarih dersleri vaaz etmekte.
Son birkaç yılda Milli Eğitim Bakanlığı­nın ders kitapları Steinbeck'i, Pir Sultan Abdal'ı, Yunus Emre'yi sansürlerken, ortalık ebru ve ney kurslarıyla doldu. Tiyatro sahnelerinden Hamlet, Faust, Sef ller gibi en temel klasikler dahi çıkarılırken, tartışmaların seviyesi, Shakespeare'in aslında Müslüman olup olmadığına kadar indi(rildi). Orta öğretimde skolastikleştirilen bir yapı yükseliyor ve -üniversiteye giriş sınavlarındaki başarı oranlarından da anlaşıldığı üzere- buralarda dilekçe yazabilecek ölçüde bile Türkçe öğretilemiyorken, üstüne Osmanlıcanın müfedata girmesi tartışmaları başka sahalara da taşıyor. Futbol maçları Mehter Takımıyla, tribün grupları 1 453 referansıyla, kulüpler O smanlıspor, Halide Edip Adıvar Spor gibi adlar almakla muhafazakarlığın kötü bir karikatürüne dönüşmeye başladı.
Reklam
Türkiye dünya çapında yapılan araştırmaların bir­ çoğunca teyit edildiği üzere, yeryüzünün kendini en "muhafzakar" olarak tanımlayan toplumlarından biri. Bu kelimeye yüklenen anlamın değişkenliğini akılda tutmakla birlikte, muhafazakarlığın geçmişle gelecek arasında canlı bir köprü kurmayı amaçlayışını ve yükselen Osmanlı-Türk tarihi merakını dikkate alırsak, büyük bir ironiyle karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Muhafazakarlık bir tarihsel perspektif, bir kültürel yönelim meselesiyse, Türkiye'de geçmişle, gelenekle, kültürle, hikmetle bağlantılar kurmaya yarayacak en asli ihtiyacın kütüphane olduğunu bilmemiz gerekir. Halbuki ülkede hal-i hazırda sadece 1400 civarında kütüphane ve buna mukabil tam 570.000 kayıtlı kahvehane bulunmakta.
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.