Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyet'in Öğrencileri Avrupa'da 1925-1945

Türk Promethe'ler

Kansu Şarman

Öne Çıkan Türk Promethe'ler Gönderileri

Öne Çıkan Türk Promethe'ler kitaplarını, öne çıkan Türk Promethe'ler sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Türk Promethe'ler yazarlarını, öne çıkan Türk Promethe'ler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'de herkesin milli ve dünyevi, modern ve demokratik bir terbiye alması esastır. Eğitimin milli olmasından maksat; gençleri, yaşayan bütün kurumları, düşünce ve idealleriyle milli topluma uydurmaktır. Dünyevi kelimesinden hedeflenen anlam, eğitimin laik olması, düşünceyi daraltan ve vicdan özgürlüğünü kıran her türlü dini etkiden uzak bulunmaktır. Modern deyimiyle, eğitimin, yöntemler ve teknikler bakımından en yeni bilimsel kurallara göre sürdürülmesi; demokratiklik ile de eğitim ve öğretimin bütün olanaklarından kadın-erkek tüm ulus bireylerinin eşit derecede yararlanması, serveti ve toplumdaki yeri ne olursa olsun her gencin yeteneği ve zekası derecesinde öğrenim görebilmesine hiçbir engelin konmaması düşünülmelidir. Mustafa Necati
Atatürk de, yurtdışına gidecek öğrencilere çektiği telgrafta şöyle diyordu: "Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum. Volkan olup dönmelisiniz."
Reklam
"... Hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim." [Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali ]
Sayfa 184Kitabı okudu
Bir Zamanlar İngiltere
Bir gün, yarım salkım üzümle bir şeftalinin pamuklar içinde sarılı olarak eczane vitrininde teşhir edildiğini görmüş, hayretle ve biraz da hasretle seyretmiştik. Muz ise sadece 16 yaşından küçüklere verilmekteydi. Turan Kural / Tekstil Mühendisi
Sayfa 388Kitabı okudu
Genç tıbbiyeli, bugün olduğu gibi, yarınki meslek ödevlerini yerine getirdiğin zaman da vatanınını sosyal dertlerine eğilmeyi bir an ihmal etme! Derinliği hangi tarihlere kadar inen ve hangi çeşit menbalardan beslendiği bilinmeyen dışardan ve içerden el ele vermiş ihanet ve ondan daha önemlisi cehalet, ancak böyle uyanık bir nesil karşısında zamanla yenilgiye uğrayacaktır. Kamile Şevki Mutlu / Patolog
Sayfa 318Kitabı okudu
419 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Atatürk’ün bir kıvılcım olarak gönderdiği ve yurda döndüklerinde Türk çağdaşlaşmasının öncülerinden olan cumhuriyetin öğrencilerinin gittikleri yerlerde yaşadıklarını anlatan güzel bir eser. Avrupa’ya çeşitli imtihanlarla gönderilen 40 öğrencinin anılarından yola çıkılarak eğitimleri, yaşadıkları ve Türk modernleşmesine katkıları anlatılmıştır. Bunların yanında en önemli noktalardan biri de bu öğrencilerin birçoğunun II.Dünya Savaşı yıllarını Avrupa’da yaşamaları ve özellikle Almanya’da olanların çok çarpıcı olaylardan bahsetmesidir. Savaş yıllarında gönderilen öğrencilerin hem Avrupa’ya gidiş yolculukları hem de dönüşleri maceralarla ve tehlikelerle doludur.
Türk Promethe'ler
Türk Promethe'lerKansu Şarman · İş Bankası Kültür Yayınları · 200663 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyorum, volkan olup dönünüz!" Atatürk genç Cumhuriyet'in umudu olan öğrencileri bu sözlerle Avrupa'ya yolcu etmişti. Amaç Cumhuriyet'in bilim teknik, sanat ve yönetim kadrolarını oluşturacak, çağdaş eğitimden geçmiş yeni bir nesil yetiştirmekti. Yunan Mitolojisine göre Promethe yani Prometheus; Zeus'un hapsettiği ateşi çalıp insanlara götürdü. Filozoflarca bu ateşin "bilgi" olduğu varsayılır. Cahit Arf(Matematik), Sabahattin Ali(Edebiyat), Afet İnan(Tarih), Adnan Saygun(Opera)... Promethelerimizden birkaçı sadece.
Türk Promethe'ler
Türk Promethe'lerKansu Şarman · İş Bankası Kültür Yayınları · 200663 okunma
Yarın milli bayramımız, gurbette milli bayram, ne hazin şey. Enver Ziya Karal / Tarihçi
Sayfa 110Kitabı okudu
1930'larda Türk Lirası'nın değeri!
1930'larda bir Türk Lirası, resmi kurda ve piyasada 2,5 Mark değerindeydi. 1935'ten sonra ise Nazi hükümeti, Registermark'ı icat etti ve dışarıdan döviz olarak gelen bir Türk Lirası'na 6,5 Mark ödemeye başladı. Öğrenci bursumuz 96 liraydı. Alman öğrenciler, ayda 100-150 Mark'la geçinirken biz 650 Mark alıyorduk. Bu para o dönemde bize bol bol yetiyordu. Onu için bazen Kempinski, Mampe gibi ünlü restoranlara giderdim; iyi giyinir ve giysilerimi Kurfürstendamm'ın yan sokaklarından birinde terzi dükkanı olan Müller'e diktirirdim. Günlük, spor ve resmi giysilerim dışında bir frakım ve bir smokinim de vardı; iyi tanınmış ailelerin evlerine davet edilirdim. Ekrem Akurgal / Arkeolog
Sayfa 148Kitabı okudu
Her cumartesi gecesi hepimiz bilirdik ki şişman kadın kıskançlık yapacak, bağıracak, ağlayacak ve mükemmel bir dayak yiyecektir. Sonra pazar sabahı ikisi de şık ve mesut, kolkola gezmeye gidecekler. Erkek, "Ne yapayım" derdi, "Karım dayak istiyor". Kadın, "Ne yapayım" derdi, "Kocam dövmekten zevk alıyor!" Samet Ağaoğlu / Hikayeci, Hukukçu, Siyasetçi
Sayfa 135Kitabı okudu
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.