Türk Romanında Ölçüt Sorunu
Fethi NaciSayfa Sayısına Göre Türk Romanında Ölçüt Sorunu Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Türk Romanında Ölçüt Sorunu sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Türk Romanında Ölçüt Sorunu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hızlı ve gülümsemeli bir başlangıç oldu yine:)
İlk Türk romanı 1872'de yayımlanmış Şemsettin Sami'nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat'ı. Sadece edebiyat tarihi açısından bir değeri var bu romanın; hatırlansa hatırlansa okullarda, öğrencilerin başlarına bela açmak için sınav sorusu olarak hatırlanır.
Sayfa 13 - YkyKitabı okudu
Bence mükemmel bir ölçüt:
Bir romanın büyüklüğü nasıl anlaşılır? Belki birtakım nesnel ölçütleri vardır bunun ama bir de doğruluğu "bittecrübe" denenmiş bir ölçüt var: O romanı yeniden okuma isteği.
Sayfa 15 - YkyKitabı okudu
Ahmet Hamdi Tanpınar :
Önemsenmiş çoğu romancımızın birtakım ünlü romanlarının çoktan"sizlere ömür"olduğunu açıkça gördüm; yeniden değerlendirilmemelerine borçluydular ünlerinin sürmesini. Ama sonunda sanırım aradığım romancıyı buldum (...) Ahmet Hamdi Tanpınar. Zaman zaman yeniden okumak istediğim tek Türk romancısı.
Sayfa 15 - YkyKitabı okudu
Fethi Naci ile hızlı ve sert bir başlangıç:)
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nu, Halide Edip Adıvar'ı bugün bile büyük romancı sananlar vardır.
Sayfa 15 - YkyKitabı okudu
Melih Cevdet Anday;Tanıdık Dünya ile yaşayan şairlerimiz içinde başı çektiğini bir kez daha gösteriyor.Durmadan gelişen, durmadan kendini "inşa eden" bir şair Anday. Büyüklüğü, bu bitmez tükenmez çabasından geliyor.
Sayfa 22 - YkyKitabı okudu
Köy Enstitüleri
Binlerce köy çocuğuna okuma yazma olanağı sağlanmasaydı bir Fakir Baykurt, bir Talip Apaydın, bir Mehmet Başaran, bir Mahmut Makal ortaya çıkabilir miydi? Köy Enstitüsü denemesi bir gerçeği açıkça gözler önüne sermiştir. Sanatın, edebiyatın gelişmesinin ilk koşulu sanatla edebiyatla ilgilenecek insanlarin sayısının arttırılmasıdır.
Sayfa 24 - YkyKitabı okudu
Orhan Kemal'in anlattığı işçiler, Türkiyede sanayileşme sürecinin başlangıç yılları işçileridir. Bunun için Orhan Kemal bir Murtaza'yı yazabilir ama aynı güçle devrimci bir işçiyi yazamaz; yaşadığı dönemin koşullarını düşünerek bu durumu olağan saymak gerekir.
Sayfa 25 - YkyKitabı okudu
Bir dostu özler gibi özlediğim hikayeler var.
Sayfa 27 - YkyKitabı okudu
Romancıların tarihe eğilmeleriyle siyasal baskı arasında bir ilişki var mı?Bunun bir örneğini öyle sanıyorum, Demokrat Parti'nin iktidar yıllarında gördük, çoğu şairlerin,yazarların mahkeme kapılarını aşındırdığı yıllarda romancılarımız birden Milli Kurtuluş Savaşı'nı işleyen romanlar yazmaya başladılar.
Sayfa 54 - YkyKitabı okudu
İç çatışmaları olmayan insanlarla roman yazılamıyor.
Sayfa 56 - YkyKitabı okudu
Nahit Sırrı, Balzac'ın "Roman büyük tarihsel figürlerin görülüşüne ancak ikinci derecedeki karakterler olarak kullanır." sözünün bilincindedir.
Sayfa 56 - YkyKitabı okudu
Acı, aşılamaz. Acıya dayanabilmenin tek yolu acıyı çalışmaya, bir şeyler yaratmaya dönüştürebilmektir.
Sayfa 67 - YkyKitabı okudu
Ortadirek-Yaşar Kemal
Yaşar Kemal bu romanında anlattığı kişiler hakkındaki geniş bilgisinin romana girmesi gereken büyük kısmını yazmamak ustalığını göstermiş.Sonuç:Gerçek bir başarı. Ortadirek'teki köylüler, bütün ilkelliklerine, bütün cahilliklerine rağmen insan olmanın karmaşıklığı içindedirler.
Sayfa 70 - YkyKitabı okudu
Birey- bireycilik
"Birey, tarihin belli bir çağında ortaya çıkan bir toplumsal sistemce belirlenen ve bireysel bir biçimde ifadesini bulan niteliklere sahip olan insandır."
"Bireycilik ise "bireyi kollektifin karşısına koyan ve toplumsal çıkarlara kişisel çıkarların altında yer veren bir ilke olarak özel mülkiyetin ortaya çıkışı ve toplumun sınıflara bölünüşüyle birlikte doğmuştur."
Sayfa 81 - YkyKitabı okudu
Faulkner, bir konuşmasında sevdiği yazarları ve eserleri saydıktan sonra şöyle der: "Elimden düşürmediğim kitaplar bunlar onun için ille de birinci sayfasından başlamam. Bir sahnesini okurum ya da merak ettiğim bir kişi ile ilgili bölümü; yolda rastlanılan eski bir dostla şöyle ayaküstü birkaç dakika çene çalar gibi.
Sayfa 83 - YkyKitabı okudu