Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeniçağ Avrupa'sında Korku, Nefret ve Sevgi

Türk Saplantısı

Giovanni Ricci

En Eski Türk Saplantısı Gönderileri

En Eski Türk Saplantısı kitaplarını, en eski Türk Saplantısı sözleri ve alıntılarını, en eski Türk Saplantısı yazarlarını, en eski Türk Saplantısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Roma'nın yıkılışından ibret almış olan Avrupalıları daha da korkutan bir gelişme ile kitabımız başlıyor İstanbul'un fethi. Hristiyanlığın yüzyıllarca kabusu olacak bu saplantı Kudüs'ten, İspanya kıyılarına hatta Vatika'nın kalbine kadar sinmiş bir korkuyu taşıyordu. Bu korku atmosferinin içerisinde yeni bir Haçlı seferi sadece düş olarak kalabilecekti. Ama İtalya'da genç bir adamın milliyetçi düşünceleri birleşik bir İtalya'nın, birleşik bir Hristiyanlığın mümkün olabileceğini hatırlatacaktı. Yine de bu olay yaklaşmakta olan Türk gazabını geciktiremeyecekti.
Türk Saplantısı
Türk SaplantısıGiovanni Ricci · Kitap Yayınevi, · 200533 okunma
Doğu'nun ana şehrinin ele geçirilmesi ve Boğaziçi'ne yerleştirilmiş İtalyan deniz güçlerinin küçük düşürülmesi sonucu, pek çok kimsede Hristiyanlığın sonunun yakın olduğunu kanısı uyandı. İncil'in Vahiy kitabındaki kızıl at, yıkım savaşı meleği, Avrupalıların zihninde daha çok Türk giysisine bürünmüş olarak beliriverdi; Türk, günahkâr Hristiyanlardan Tanrı'nın intikamını alan kişi olarak da yorumlandı.
Reklam
Enea Silvio Piccolomini 25.09.1453
Her seyin yazgısıdır bu: Hiçbir güç sonsuza dek sürüp gitmez. Evrenin efendileri daha önce Italyanlardı, şimdi Türklerin egemenliği başlıyor.
Türkler inançsız ve düşman herhangi bir halk değildi, aksine Avrupa tarihinin hem içinde hem dışındaydılar. Türklerle nefret, dehşet ve küçümseme ile ama aynı zamanda merak ve pek de gizlenemeyen hayranlıkla yoğrulmuş yoğun sancılı bir ilişki kuruluyordu.
Genellikle kültürlerin, farklılığı, aşağı olma ya da tehdit unsuru veya rahatsız edici bir anormallik gibi yorumlayarak, birbirlerine karşı savunma içinde oldukları bir sır değildir. Bu, bünyelerinde ikili bir yükü –kültürel üstünlük varsayımı ile tektanrılı dinlere özgü saldırganlık– birleştiren Yunan-İbrani kökenli kültürlerde özellikle kendini gösterir. Ahlaki herhangi bir tutum almanın, "uzaklık" etmeninden derinden etkilendiği de bir sır değildir.
İnsanlar, egzotik meraklar ya da ütopik özlemler yaratacak kadar büyük olmadığı sürece, uzaklığı ilgisizliğe dönüştürme eğilimi gösterirler.
Reklam
Korku şiddeti, şiddet de korkuyu üretir; korku kendi kendini besleyerek sonsuz sayıda makul gerekçe bulur.
Batı ile İslam arasındaki ilişkiler üzerine terörizmin yol açtığı karmakarışık tartışma, insana şu an için pek de umut vermiyor, bu arada yön verilmemiş karşıtlıklar yalnızca patlamayı bekliyor.
1438 İtalya'sı
Türkler artık yalnızca coğrafyanın –ya da Türkler aracılığıyla ayrılıkçı Bizanslıları cezalandırmak isteyen Tanrısal iradenin– onlarla yüzleşmek gibi ağır bir yük yüklediği kimseler için bir sorun değildi. Artık hiçbir taşra, Hristiyan dünyasının hiçbir ücra köşesi Türkleri düşünmemezlik edemezdi.
Ortaçağ Avrupası
Türk, günahkâr Hristiyanlardan Tanrı'nın intikamını alan kişi olarak da yorumlandı
172 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.