Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Solu

Hüseyin Anıl

En Beğenilen Türk Solu Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Türk Solu sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Türk Solu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız, önce aydınlarla halk arasındaki bağlantıyı keseceksiniz."
Atilla İlhanKitabı okudu
Reklam
İnsanlar sadece konuştuklarından değil sustuklarından da sorumludurlar.
Uğur MumcuKitabı okudu
Şu yaşantıya bakar mısınız :D
(Attila İlhan) İzmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 Şubat 'ında, 16 yaşındayken tutuklandı ve okuldan uzaklaşırıldı.
Sayfa 244
Bir mahpusu dünya ile hiç alakası olmayan bir zindana kapamak ona en büyük iyiliği yapmaktır. Onu en çok yere vuran şey, hürriyetin ele tutulacak kadar yakınında bulunmak, aynı zamanda ondan ne kadar uzak olduğunu bilmektir. On adım ötede en büyük hürriyetler götüren denizi dinlemek ve sonra aradaki kalın kale duvarlarına göz dikerek bakmaya, denizi yalnız muhayyilede görmeye mecbur kalmak da azap mıdır? - Sabahattin Ali
Sayfa 145
Osmanlı Devletin'de şu ana kadar araştırmalar sonucunda saptanmış ilk grev 1863'te Ereğli kömür madenlerinde örgütlendi.
Sayfa 8
Reklam
Yüzen Mahkeme: ERKİN
Haziran ayı sonuna doğru Donanma Komutanlığı'ndan gelen görevliler Nazım Hikmet'i alıp kelepçeli olarak köprü Kadıköy iskelesinden bir motorla Adalar açığında bekleyen Erkin gemisine götürdüler. (...) Erkin, sonradan denizaltı filosunun ana gemisine dönüştürülmüş olan, eski bir yolcu gemisiydi. Subayların geniş yemek salonu mahkeme salonu haline getirilmişti. Yargılamanın nerede başlayıp nerede biteceği hiç belli değildi. Çünkü beni ikide bir yer değiştiriyordu.
Sayfa 117
Dava konusu, en kısa söylenişiyle, "kitap okumaktı."
Sayfa 118
şimdi de 3400
Demokrat Parti iktidara geldiği sene altın: Bir reşat altını 34 lira idi. Şimdi 134 lira oldu.
Sayfa 80
Sanatçı olmayanın sanat yapıtlarını bütün heyecanıyla anlamalarına imkân yoktur. -Sabahattin Ali
Reklam
seviyorum bu hikayeyi.
Nazım Hikmet'in Bursa cezaevindeki tutsaklık günleri. Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine de yardım etmektedir. Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre: Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? Nazım'ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve: Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım'a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, gidebilirsiniz, der. Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe: Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar. Müfettiş hemen atılır: Kim duymaz Hayyam'ı? Nazım: Hayyam zamanında hükümdar kimdi? Müfettiş şaşırır, Nazım konuşmasını sürdürür, görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsaycak ama dönemin Adalet bakanını ve sizi kimse anımsamayacak, der ve çıkar.
Sayfa 126
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.