Atatürk anti-Marksist olmasına rağmen kısa zamanda partisi'nin sosyalist akımların bataklığından sürüklenmesinde ülke gençlerinin sağ ve solda yıllarca süren ideoloji kavgalar içinde harcamasında patrimonial devşirme geleneğinin derin etkileri unutulmamalıdır.
Atatürk'ün 'Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur' veya 'Türk milletinin başına geçenlerin kanına bakınız' tarzındaki önerileri ne bir ırkçılık ne de bir Türkleştirme serüvenidir. Tamamen Osmanlı'nın Türklüğü devreden çıkaran ve yönetimi patrimonial devşirme grubuna teslim eden zihniyetine karşı bilimsel bir tepkidir. Aksini düşünmek bir art niyet unsuru ve konuyu saptırma çabasıdır.
Osmanlı'nın Yahudi'ye olan tutkusu hiçbir azınlık grubuna olmamıştır. Bu tuhaf yaklaşımı Avram Galanti'nin Yahudi ile Türk tırnak ile parmak gibidir özdeyişinde gözlemleyebilmekteyiz. Osmanlı felaketler pahasına da olsa sürekli Yahudilerin haksızlıklara uğraması karşısında Avrupa'da önlem almıştır.
Ey Türk milleti (budunu)! Birçoğunuz Çinlilerin tatlı sözleri ve hediyeleri ile bozularak öldünüz. Çin milletine beylik erkek evladınızı kul kıldınız, hanımlık kız evladınızı cariye kıldınız. Türk beyleri, Türk adını bıraktınız. Bilge Kağan