Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkçenin Karanlık Günleri

Necmettin Hacıeminoğlu

Türkçenin Karanlık Günleri Gönderileri

Türkçenin Karanlık Günleri kitaplarını, Türkçenin Karanlık Günleri sözleri ve alıntılarını, Türkçenin Karanlık Günleri yazarlarını, Türkçenin Karanlık Günleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
. Fakat, Türk milletinin asırlardan beri işlediği ve bugünkü olgun hale getirdiği Türkçeyi yıkmak isteyenleri milli vicdan affetmeyecektir. Çünkü bu hareket, şu veya bu yabancı kelimeye değil, aslında milli bütünlüğe indirilmek istenen bir darbedir. Türk milletinin tarihini ancak elli yıl içinde arayanların, milli tarihimize vurmak istedikleri bir «tekme»dir. Türk milletini 36 milyondan ibaretmiş gibi göstermek isteyenlerin ve öyle olmasını temenni eden bedbahtların milli kültürümüze salladığı hoyrat bir çekiçtir. Türk milletinin bütünlüğüne kasteden bu kirli eller elbette kırılacaktır. .
. Dilin varlığı, millet bütünlüğünün geleceği için yegane teminattır. Dil yaşadığı müddetçe millet ayaktadır. Türklüğün can düşmanları bunun için milli dilimizi yıkmaya çalışmaktadırlar. .
Reklam
Nitekim, tarih göstermiştir ki bir milletin kurmuş olduğu devlet yıkılabilir, oturduğu vatan elinden alınabilir, fakat dili yaşıyorsa, o millet dağılmamıştır, kaybolmamıştır, ayaktadır.
Atatürk inkılapları,hudutları içinde Türk milletini hapseden, sert bir Çember değildir. Eğer öyle olursa, hep o dairenin ortasında döne dolaşa, başımız döner, yıkılırız. Atatürk’ün yaptığı inkılaplar, belirli bir hedefe doğru açılmış bir yoldur. Bir yöndür. Bize düşen, onun bırakıp gittiği yerde çivi ile çakılmış gibi, ebediyen hareketsiz kalmak değil, gösterdiği ve yürümeye başladığı yolun doğrultusunda ilerlemektir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Bir sözün “uydurma”lıktan kurtulması için metinlere girmesi, eserlere geçmesi lazımdır. Ancak o zaman hayat, mana ve değer kazanır.
Yüzyıllar boyunca sayısız imparatorluklar kurmuş bir milletin dili, hiç, himayesine aldığı kavimlerin diline esir olabilir mi?
Reklam
Nitekim, tarih göstermiştir ki, bir milletin kurmuş olduğu devlet yıkılabilir, oturduğu vatan elinden alınabilir, fakat, eğer dili yaşıyorsa, o millet dağılmamıştır, kaybolmamıştır, ayaktadır.
Milleti tek vücut olarak ayakta tutan iskelet, dildir. Dil, nesilleri birbirine bağlayan ve devamlılığı sağlayan, ucu tarihin derinliklerinde bir zincirdir. Ve dildeki her kelime bu zincirin bir halkasıdır. Dilden atılan her kelime, zincirden kopan halka gibi, nesillerin milli tarihleri ile irtibatlarının kopmasına sebep olur.
164 syf.
4/10 puan verdi
Kitap, Türkçenin son 600 yıldır yaşadığı sorunları dile getiriyor. Üzülerek belirtmem gerekir ki bugüne değin okuduğum en “sığ düşünceli” dil kitabıydı... Yazarın ideolojik saplantıları eserin bilimsel hazinesine bir gölge düşürmüştür. Bir çırpıda Mevlâna’yı bile yeren bir düşünce ile kendi havuzundan birkaç yazarı arşa çıkarıyor. Alfabe hakkındaki görüşleri elle tutulur değil. Tasfiyecilik hakkında sürekli tekrara düşmüş. Tüm bunların yanı sıra 70’lerde “tasfiye tilcikler” olarak düşündüğü/gördüğü “yaşam, onur, yerel, bölgesel vb. “ kelimelerin bugün de dilimizde fazlası ile yer alması da oldukça manidar.
Türkçenin Karanlık Günleri
Türkçenin Karanlık GünleriNecmettin Hacıeminoğlu · Türk Edebiyat Vakfı Yayınları · 200877 okunma
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.