Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Neden Feda Edildi

Merdan Yanardağ

En Eski Türkiye Neden Feda Edildi Gönderileri

En Eski Türkiye Neden Feda Edildi kitaplarını, en eski Türkiye Neden Feda Edildi sözleri ve alıntılarını, en eski Türkiye Neden Feda Edildi yazarlarını, en eski Türkiye Neden Feda Edildi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü Batı kültürü denildiğinde aklına din geliyor. Oysa modern Batı kültürünü yaratan şey dinin eleştirisidir. Marx’ın işaret ettiği gibi bu eleştiri tamamlandıktan sonra Batı bugünkü “uygarlık” seviyesine ulaştı. Bu dinin ortadan kaldırılması anlamına gelmiyordu. Din insanların özel hayatlarına bırakılıyor ve orada özgürce yaşanması sağlanıyordu. İdeal tanım buydu. . Söz konusu İslamcı ve muhafazakâr varsayım 300 yıldır bu gerçeği göremedi. Bu taassup nedeniyle Müslüman dünya, hâlâ geri kalmışlık çemberi içinde kıvranıyor. Aşamadığı ortaçağımın içinde acı çekerek yaşıyor.
Cumhuriyet’in soluna kapalı yapısı, kendisinin tasfiye edilme sürecinde önemli bir rol oynadı. Türkiye önce Soğuk Savaş’a, sonra da “Ilımlı İslam” projesine kurban edilen bir ülke oldu.
Reklam
En başından batmışız..
Gazali sadece günümüze kadar gelen egemen Sünni teolojisini kurmuyor, Şia öğretisi üzerinde de etkili oluyor, içtihat (yorum, yeni kural koyma, kuralları düzenleme) kapısını kapatarak dinin akla ve bilime göre yorumlanmasının ve çağa uyumlu hale getirilmesinin önünü kesiyor. İslam’ı donduruyor ve böylece İslam dinini insanlığın tarihsel yürüyüşünün önünde gerici bir engele dönüştürüyor. Öyle ki, 18.yüzyıla kadar Batı üniversitelerinde okutulan İbn-i Sina ve Farabi’yi bile kâfirlikle suçluyor. Onların eserlerinin medreselerde okutulmasını yasaklatıyor. İmam Gazali “Akıl değil nakil esastır” diyor. İnsan aklına ve felsefeye yalnız nakledilenin (vahiy) sınırları içinde bir hareket alanı tanıyor. Böylece akılcılığı ve felsefeyi kâfirlik sayarak yasaklıyor, bilimi donduruyor. Filozofların dünyayı açıklayamadığını, Tanrı’nın varlığını ve birliğini kanıtlamakta yetersiz kaldıklarını, ileri sürdükleri görüşlerinin çelişkili ve tutarsız olduğunu belirtiyor.
Siyasal İslamcı AKP iktidarı, İmam Gazali öğretisi ve geleneğinin, tarihin prizmasında belli kırılmalara uğrasa da son ürünüdür. Bu yanıyla AKP, İslam’ın uzayarak günümüze ulaşan bin yıllık ortaçağını temsil eder. Öyle ki, 1950’den sonra kontrollü bir şekilde kurulan ve seküler toplumbilim derslerinin de verildiği ilahiyat fakültelerinde 2013-2014 öğretim yılında felsefe dersleri kaldırıldı. (Karşılaşılan tepki nedeniyle felsefe derslerinin geri getirilmesi söz konusu.)
Bilinci kuşatılan, iradesi teslim alınan ve sistematik şekilde cahilleştirilen bir toplum diri diri gömülüyor. Bir cinayet işleniyor. Büyük bir ülkenin uzun, sancılı ve ağır bir intihar süreci ya da ölümü de diyebiliriz bu olaya.
Bugün bütün bir toplum o nedenle kendi cellatlarına aşık olmuş gibi haklarının ve hukukunun infazını izliyor. Dahası bu cinayete katkıda bulunuyor.
Reklam
Benzetildiğimiz durumlar.. Ben şahsen utandım.
Onlar bir köle bile değildir. Bilinci, belleği, düşünme yeteneği alınmış, sadece efendisine itaat eden bir makine gibidir. Annelerini, babalarını, kardeşlerini, arkadaşlarını ve kavimlerini tanımazlar. Bilinci ve ruhu ele geçirilmiş bir köle olarak efendisinin işlerini yapar, çalışır ve gerekirse savaşırlar. Orta Asya halklarının böyle kişilere “mankurt” dediğini belirtiyor Aytmatov. Yaşanan duruma, bu köleleşmeye köleleştirilmeye de “mankurtlaşmak” diyor. Mankurtlaşan kişilerin en önemli diğer bir özellikleri de şudur: Onlar başkaldırmayı ve itaatsizliği hiç düşünmezler, bilmezler ve yalnız verilen emirlere uyarlar.
Linç edilebilirim bu paylaşımdan dolayı ama..
Türbana bir İslami kural ve inancın gereği olarak “evet” demek, aynı nedenlerle recme de (zina yaptığı iddia edilen kadını taşlayarak öldürme) evet demeyi gerektirir. Türbana “evet” diyenler, hayatı dine göre düzenleyen diğer kurallara “hayır” diyemez.
Ergenekon ve Balyoz davalarıyla esas olarak bürokrasideki ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki son Kemalist kadronun önemli bölümü tasfiye edildi. Cumhuriyetçi muhalefet ezilerek, sol ve sosyalist muhalefet ise lekelenerek itibarsızlaştırılmaya ve böylece etkisizleştirilmeye çalışıldı. Bu davalar, siyasal, ideolojik ve toplumsal bakımdan yeni bir hegemonya kurmanın; rejimi değiştirmenin ve dinci-faşizan bir karşıdevrimin aracı olarak kullanıldı.
232 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.