Türkiye'nin Düzeni Dün Bugün Yarın Sözleri ve Alıntıları
Türkiye'nin Düzeni Dün Bugün Yarın sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin Düzeni Dün Bugün Yarın kitap alıntılarını, Türkiye'nin Düzeni Dün Bugün Yarın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Büyük şehirler, buğday ihtiyacını dışardan karşılarken, kötü ürün yıllarında Anadolu köylüsü, açlıktan ölmüştür. Mesela 1874, Ankara, Kırşehir, Yozgat, Çankırı ve Sivas yöresinde kıtlık yılıdır. Resmi kayıtlardan öğrendiğimize göre, Ankara'nın Keskin kazasına bağlı 160 kadar köyün 1873 yılında toplam nüfusu 52 bin kişidir. Kıtlıkta 20 bin kişi ölmüş, 7 bin kişi ise göç etmiştir. Bu 160 köyün 1875 yılı nüfusu 25 bin kişiden ibarettir. Diğer bir köyler grubunun nüfusu 1873'te 16.900'dür. Kıtlıkta 4.797 kişi ölmüş, 2.643 kişi göç etmiştir. 1875 nüfusu 9.261'dir.
Doğu'da uzun yıllar doktorluk eden Fransız yazarı François Bernier (1625 - 1688) Türkiye, İran ve Hindistan'da özel toprak mülkiyetinin olmadığını söylüyordu. Bunu okuyan Marx 2 Haziran 1853'te Engels'e «İşte Doğu cennetinin gerçek anahtarı» diye yazıyordu.
1478 sayımında, 97.956 kişiyi barındıran İstanbul, 1520'lerde 400 bin nüfusa ulaşmıştır. XVI. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul nüfusu 800 bine yaklaşmıştır.
İlk fabrikaların enerji kaynağı su idi.1800 yılında İngiltere'de, nehir kenarlarında yüzlerce dokuma fabrikası vardı.Daha sonra yavaş yavaş buhar enerjisi, suyun yerini aldı.
Nüfuzlu "Times" gazetesi, "yabancıların arazi satın alması icin mevcut bütün engellerin kaldırılması ve sağlam bir mali sistemle yollara ve limanlara yatırılan sermayenin temini için karşılık tesisi büyük sonuçları en seri yoldan sağlayan siyasi faaliyetlerdir. Önümüzde zengin ve işlenmemiş bir memleket var. Batı sermayesi bunu elde edebilir" buyuruyordu.
Yakup Kadri, Anadolu'da henüz bir Türk milletinin var olmadığını görmektedir:
"-Biliyorum beyim, sen de onlardansın emme.
- Onlar kim?
- Aha, Kemal Paşa'dan yana olanlar ...
- İnsan Türk olur da, nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz?
- Biz Türk değiliz ki, beyim.
- Va nesiniz?
- Biz islamız elhamdülillah... O senin dediklerin Haymana'da yaşarlar ...
Eğer bize zafer nasip olursa bile kurtaracağımız şey, yalnız bu ıssız toprakla, bu yalçın tepelerdir. Millet nerede? O henüz ortada yoktur ve onu bu Bekir Çavuşlar, bu Salih Ağalar, bu Zeynep kadınlar, bu İsmail'ler, Süleyman'larla yeni baştan yapmak gerekecektir."