Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın
Doğan SatmışEn Beğenilen Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü bu öyküler baş döndürücüdür. “Uğruna ölmeye değmeyecek bir hayat, yaşamaya değmez” derler. Dışlanmak, sürülmek, kapatılmak onları durduramaz...
Bazı kadınlar idealisttir, engel tanımazlar. Yaptıkları iş farklı olabilir ancak amaçları tektir. Onlar için önemli olan tek şey hedefleridir. Hedeflerine ulaşmak için her şeyi feda ederler. Gözleri başka şeyi görmez ve istediklerini yaparlar Yaşam öykülerine bakınca şaşırırsınız
Ümitsizliğe düşüp etrafa zehir saçacağımıza yahut herkese milletin geleceğinden ümit kalmadığını yayacağımıza oturup elbirliği ile çalışmak ve milletin kültür bakımından yükselmesini ve gerçek bir millet olmasını sağlamaya çalışmak gerekir.
Sayfa 207 - Sabiha SertelKitabı okudu
İnsanlar yatırımlarından kolay vazgeçmezler. Bu yüzden boşanmazlar, işlerini terk etmezler. Çünkü kaybedeceklerinin yerine ne geleceğine dair hayattan bir güvence isterler ama hayat da kimseye bu güvenceyi vermez.
Sayfa 37 - Ece TemelkuranKitabı okudu
Kendi kararlarını hep kendisi almak isteyen, azimli bir kızdır Nermin ve sonra da " Hocaların Hocası" diye adına kitaplar yazılır. Siyasal bilgiler fakültesinde yıl boyunca öğrenci yetiştiren ve Ankara Üniversitesi iletişim Fakültesini kuran Nermin, şuna inanır: " Hayat sana daima tokat atacaktır, çünkü hayat böyledir ancak sen her defasında devam etmelisin. Nermin aynı zamanda" public opinion sözcüğünü kamuoyu diye çevirerek Türkçe'ye kazandıran kişidir. 18
1936 yılında bir gün, Budapeşte' deki Türk Büyükelçiliği' nın kapısından bir kız çocuğu gelir. Henüz 15 yaşındadır. Ama daha bu yaşta dört dil konuşan, başarılı bir kızdır. Almancayı, Fransızcayı, İngilizce'yi ve Macarcayı bilir, Türk' tür ama Türkçeyi bilmez. Aslında doğum yeri Macaristan da değildir, Avusturya' nın başkenti Viyana' dır. Babası
Jale Yılmabaşar diyorki.
Çocuklarımıza yapabileceğimiz en iyi şey, özgüven pompalamak. Onları, her şeyi yapabileceklerine inandırın. Boyaları seviyorsa, verin eline boyasın, istediği gibi, müdahale etmeyin, özgür bırakın, kısıtlamayın. Ve saklayın, yaptığı her şeyi, arkasına da tarih yazın...249
Suna' nın babası kemancıydı. Evlerinde hep keman çalınırdı. Ama Suna sakar bir çocuktu, sokakta oynar,yara bere içinde eve gelirdi.Ailesi, biraz da eve bağlamak için ilkokula kadar oyalansın diye ona minik bir keman aldı. Birkaç dersten sonra yatkınlığı ortaya çıktı, babası kızındaki yeteneği fark etti ve işi ciddiye aldı.Beş yaşındayken, babası Suna' ya keman dersleri vermeye başladı. Dokuz yaşındayken,ilk konserini verdi ve bunu da Ankara Devlet Konservatuarı Salonun' da yaptı. Üstelikte Mozart' in 5. Keman Konçertosu' nu çaldı ki, bu zor bir seçimdi.29
Kendi tarzını ortaya koyan ve özgün Anadolu temalarını işleyen Jale, Çatalhöyúk,İdoller,Alemler, Uçurtmalı Çocuklar, kuş, horoz, göz, köprü benzeri konuları işledi. Mimaride kalıcı çok sayıda duvar panosu yaptı. Köle gibi çalış, kraliçe gibi yaşa Jale Yilmabaşar.248
Hayvanlarla arası çok iyiydi. Herkes hayvanlardan çekinirken, o onlarla sevgiye dayalı bir ilişki kurardı. Sürekli gittiği Hayvanat Bahçesi' nde, bir zebra vardı, onu çok severdi. Her gittiğinde onunla sohbet eder, yiyecek verirdi. Bir gün zebranın ayağı kırıldı. Ancak zebra, canı acıdıgı için hırçınlasmıştı, tedavi etmek isteyen veteriner onu bir türlü tutamıyorlardı. Bunun üzerine Aydan' ı çağırdılar hayvanat bahçesine. O gidip zebrayı tuttu, herkese hırçın davranan zebra Aydan' ı karşısında görünce sakinleşti, amaliyat yapıldı.76