Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1908 - 1988

Türkiye Üzerine Tezler 1

Yalçın Küçük

Türkiye Üzerine Tezler 1 Sözleri ve Alıntıları

Türkiye Üzerine Tezler 1 sözleri ve alıntılarını, Türkiye Üzerine Tezler 1 kitap alıntılarını, Türkiye Üzerine Tezler 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sovyetler Birliği'nin Türkiye'den toprak istediğini gösterebilen bir tek kaynak bile yok. Görüşmeyi yapan Büyükelçi Selim Sarper'in kendisi dâhil.
Sayfa 228Kitabı okudu
İttihat ve Terakki Partisi'nden Cumhuriyet Halk Fırkası'na dönen, bankacılığa Bursa'da küçük bir memur olarak başlayan Celal Bayar, İş Bankası'ni kuruyor. 1927 yılına kadar önemli bir gelişme göstermeyen bu banka, İttihat ve Terakki'nin İtibarı Milli Bankası'nı kapattıktan sonra büyümeye başlıyor. İş Bankası, hükümetin yardımıyla, önce İtibari Milli Bankası'nın kurduğu ya da desteklediği bazı şirketleri iflasa zorluyor. Sonra da İtibari Milli Bankası'nı yutuyor.
Reklam
"Burjuvazi hiçbir zaman halk kitlelerinin yardımı olmadan iktidara gelmiş değildir. Nitekim, Jöntürk burjuvazi de, emekçilerin sırtından iktidara gelmişti ve bunun için, hiç değilse iktidarının ilk günlerinde, emekçilere söz, basın, toplantı ve birlik kurma özgürlüğünü vermek zorunda idi. Demiryolları işçileri sendikaları, terzi, berber, şoför, garson, liman işçisi birlikleri vs. kurulmuştu. Yurdu bir grev dalgası boydan boya kapladı. Bu grevler her şeyden evvel yabancı kapitalistlere karşı yönelmişti. Anadolu ve Trakya demiryolları işçileri, arkasından tütün işçileri, terziler, fırıncılar, hatta bazı müesseselerde çalışan memurlar dahi greve girişti."
Sayfa 37 - A. Şnurov - Y. Rozaliyev, Türkiye'de Kapitalistleşme ve Sınıf Kavgaları, Ant, İstanbul, s. 39-40.Kitabı okudu
Bolşevizm'in prestijinin bu denli yüksek olması, Türkiye'de Bolşevik harekete cepheden hücum edip bastırma imkânını kaldırıyor. Politik olmaktan çıkarıyor. Bu durumda Mustafa Kemal ve arkadaşları için tek yol, komünizan hareketi kontrol altına almak olarak görülüyor.
Tek başına iyi niyet hiçbir işe yaramaz
"Tek başına iyi niyet hiçbir işe yaramaz. Tek başına iyi niyet, etrafı kirletmeden topaç çevirmeye bile yetmez. Kim daha iyi niyetli? Türkiye'yi Almanya hesabına Birinci Dünya Savaşına sokan İttihat ve Terakki liderleri,Talat Paşa ve arkadaşları mı? Yoksa bu savaşa girmemek için direnen Sadrazam Sait Halim Paşa mı? Sait Halim Paşa'dan bugün sadece yaptırdığı köşkü hatırlanıyor.Talat Paşa hala iyi niyetli tanınıyor. Talat Paşa, Sait Halim Paşa'dan çok daha yurtsever. Ancak yurduna büyük zararlar vermiş bir yurtsever. Öyle anlaşılıyor ki, Sait Halim Paşa daha az yurtsever idi. Bu yüzden yurduna verdiği zararlar da az oldu."
Sayfa 219Kitabı okudu
"Kemalistlerin tüm tarım politikası, bir tek amaca göre düzenlendi: Kulak ve toprak ağası işletmelerini desteklemek ve teşvik etmek ve onların kapitalist gelişmesini sağlamak."
Sayfa 69 - İ. V. Alibekov, Türkiye'de Devlet Kapitalizmi, Moskova 1966, s. 20-21.Kitabı okudu
Reklam
Gazeteler komünistlerin yakalandığını ve İstiklal mahkemesinde yargılanacaklarını yazıyordu. Takrir-i Sükun yasası ile solculara karşı harekete geçildi. Otuz üç kişi tutuklanarak İstiklal mahkemesine gönderildi. İçlerinde Sadrettin Celal Antel’in bulunduğu altı kişi yedişer yıl, Şevket Sürreya Aydemir’in bulunduğu altı kişi onar yıla, Nazım’ın ve Şefik Hüsnü Değmer’in bulunduğu on beş yıla çarptırıldı. Takriri sukün sola hücum ile başladı.
"İşçi" milletvekilleri:)
Ankara Milletvekili seçilen Eşref Demirel 'in lise mezunu olduğu ve Almanya'da eğitim gördüğü ve Almanca bildiği anlaşılıyor. CebeliBereket işçi Milletvekili Hasan Basri de lise mezunu. Eskişehir işçi milletvekili Alioğlu Ahmet özdemir'de Almanya'da debagat tahsili yapmış. İstanbul işçi milletvekili Yaşar Rüştiye ise ortaokul, mezunu. Bu yıllarda ortaokul eğitimi bile pek yüksek bir eğitim sayılıyor.Lise eğitimi ise oldukça yüksek bir eğitim düzeyini gösteriyor Cumhuriyet Halk Fırkası' nın "işçi" milletvekili seçerken bile risk almak istemediği çok açık.
"Köylülüğe gelince, Kemalist Parti, 'sınıflarüstülük’ görüşünü vaaz ederken gerçekte bütün gücünü, Türkiye köylüsünün en küçük tarımsal hareketini bile bastırmak için kullandı. Kır kesiminde Cumhuriyet Halk Partisi'nin dayanağı, büyük çiftlik sahipleri, pomeşçikler, kırsal dükkan sahipleri ve Türk kulakları, 'ağa', tarafından meydana getirilen üst sömürücü tabaka oldu."
Sayfa 171 - “Serbest Fırka deneyiminden aldığı dersle Kemalist rejim, şimdiye kadar içine alamadığı bazı pomeşçikleri ve bu arada Adnan Menderes'i bağrına bastı. Düzenin oturması için.”Kitabı okudu
Ahmet Celal ya da Yakup Kadri, aydının günahlarını sayacak: "Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı; besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı! İşletemedin. Onu, hayvani duyguların, cehaletin, yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın. O, katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti. Şimdi, elinde orak, buraya hasada gelmişsin. Ne ektin ki, ne biçeceksin? Bu ısırganlar, bu kuru dikenleri mi? Tabii ayaklarına batacak. İşte, her yanın yarılmış bir halde kanıyor ve sen, acıdan yüzünü buruşturuyorsun, öfkeden yumruklarını sıkıyorsun. Sana ıstırap veren bu şey, senin kendi eserindir." Böylece "Türk Aydını" Ahmet Celal, Türkiye burjuvazisinin günah keçisi oluyor.
Sayfa 169 - “Türkiye köyünün perişan halinin ve köylünün geriliğinin sorumlusu mülkiyet sahipleri olacak değil ya. Tabii mazoşist aydınlar olacak. Aydın, mülk sahibi sınıfların hatırı için, kendisini sorumlu gösterecek.”Kitabı okudu
Reklam
CHF, işçi sınıfını hem bastırmak, hem de kazanmak için hazırlıklara başlıyor. "Havuç ve sopa" veya bastırmak ve kazanmak, burjuvazinin temel politikalarından birisidir. 1930 yıllarında her ikisini aynı örgüt, Cumhuriyet Halk Fırkası, uyguluyor.
Cumhuriyet'in yönetici kadroları, güdümlü de olsa, bir sosyalist partiye cesaret edemiyorlar. İttihat ve Terakki döneminde, Cumhuriyet'in ilk on yılında sendikaların başına getirilen "hükümet" adamlarının çoğunun ya alttan gelen baskı ile yön değiştirmek zorunda kaldıklarını ya da getirildikleri yerlerden atıldıklarını biliyorlar. Bu yüzden bir sosyalist partiye cesaretleri yok.
Şeyh Sait isyanı altın bir gerekçe oluşturdu
Şu doğru değil: Terakkiperver Fırkayı Mustafa Kemal kurdurmadı. Ancak Takrir- i Sukün düzeninde hesaplaşma zamanı geldiğinde Mustafa Kemal karar verdi. Kendisinin liderliğini çok önceden kabul etmemiş olan ne kadar Paşa varsa hepsini İstiklal Mahkemesinin önüne çıkardı Şeyh Sait isyanı altın bir gerekçe oldu. Takriri Sükun dönemindeki asıl hedef Tkp üyesi aydınları ve Terakkiperver Fırka yöneticisi paşaları etkisiz kılmaktı
İktidar tarafındn kurulan siyasi parti:
Serbest Fırka'nın ömrü kısa oluyor. İlgi görmemesinden değiL. Tam tersi. Aşırı ilgi gördüğü için kapatılıyor. İzmir'de Fethi'nin karşılanışı pek görkemli. Serbest Fırkacılar kalabalığı şöyle değerlendiriyorlar: "İşte yüz bin başlı kalabalığın ne kadar korkunç bir varlık olduğunu ben ilk kere burada gördüm. Onun muhabbeti de; husumeti de bir beladır" Böyle bir "belayı" görmemek için Serbest Fırka kapatılıyor. "Kurucular" hüsranlanyla baş başa kalıyor. Kuruculannın birinin oğlu, bu hüsranı anlatıyor: "Bu arada babamın o zaman yazdığı gibi bu yan komedi, yan trajedi oyuna inananlar aldandılar, kaybettiler, inanmayanlar kazandılar.
Adnan Menderes, feshedilen Serbest Fırka’nın Aydın İl Başkanı. Büyük çiftçi. Aydın'a uğramada Gazi, Adnan Menderes'i tanıyor. Beş dakikalığına uğruyor, beş saate yakın Adnan Menderes ile görüşüyor. Ayın Tarihi, bu yüzden "uzun müddet tetkikatta bulunmuşlardır" diyor. Başbakan olduğu zamanda pamuklarını kooperatiflerin dışında satmadığı ileri sürülen büyük toprak sahibi Adnan Menderes, bu "mutlu" görüşmeden çok kısa bir zaman önce Cumhuriyet Halk Fırkası'nın Aydın İl Başkanı oluyor. Daha sonra milletvekili oluyor. Ve Cumhuriyet Halk Fırkası, daha sonra, toprak reformu yapacağı zaman büyük toprak sahibi Adnan Menderes'i, komisyon sözcülüğüne getiriyor. Adnan Menderes de toprak reformuna karşı çıkıyor. CHP, bu.
Sayfa 171Kitabı okudu
91 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.