Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türkiye ve Sosyalizm Sorunları

Behice Boran

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reformculuk, mevcut ekonomik düzeni, sosyal sınıflar ilişkilerini muhafaza edip, işçi-emekçi yararına egemen sınıflardan birtakım tavizler koparmaktır.
Sayfa 343Kitabı okudu
İşçiler üretim araçlarından tüm kopmuşturlar, emek güçlerinden başka üretim unsuruna sahip değillerdir ve bu emek gücünden başka pazarda satacak bir şeyleri yoktur. Küçük toprak parçalarını işleyen yoksul köylüler, dar gelirli küçük esnaf ve zanaatkarlar ise kendi mülkleri olarak veya kira ile kendi işledikleri toprağa ya da dükkâna, işyerine tasarruf ederler ve pazara doğrudan doğruya emek güçlerini değil, kendi emekleriyle meydana getirdikleri ürünü, malı ya da bir hizmeti satarlar. Sömürülmeleri dolaylıdır. Bu nedenle de yoksul köylü ve kentli emekçiler ideolojik ufukları, emelleri bakımından kapitalizme dönüktürler. Yoksul köylü toprak sahibi olmak, eldeki toprağını daha da geliştirmek, imkan bulsa kendisi de yanında ırgatlar çalıştırmak ister. Topraksız köylüler ve ırgatlar bile aynı özlem içindedirler. Küçük zanaatkâr ve esnafın da gönlünde işini büyütüp büyük patron, büyük tüccar olmak arzusu yatar. Oysa en bilinçlenmemiş işçi bile kendisinin "işveren", fabrika sahibi olmak imkanı, ihtimali bulunmadığını bilir, işçi olma durumunu kabul eder, istekleri, daha yüksek ücret, çalışma şartlarının düzeltilmesi, sosyal güvenlik gibi işçi olma niteliğini, işçi sınıfına mensubiyeti değiştirmeyecek istekleridir. Daha da bilinçlenip, sömürülmesinin kaynağının nerede olduğunu öğrenince, sömürünün temelden kalkması için üretim araçlarının kamuya mal edilmesini, kendi sınıfının kontrol ve denetiminde bu araçların üretimde kullanılmasını ister, sosyalist olur.
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
Egemen sınıfların sosyal görevlerini yerine getiremedikleri, memleketi idarede acze düştükleri hallerde ya alt sınıflar bir ihtilal hareketiyle iktidarı ele alırlar, ya da o sınıflar bu güçte ve yetenekte değillerse ordu müdahele eder.
Sayfa 113Kitabı okudu
Türkiye'nin dış ilişkileri konusunda bütün söylediklerimden çıkan temel sonuç şudur: Askerî, siyasî, ekonomik, malî ve ticari ilişkiler bir bütün teşkil eder ve bütün bu ilişkilerde Türkiye Amerika'ya ve Batılı kapitalist dünyaya bağlanmış ve bağımlı hale gelmiştir. Bu bağımlılık, askerî, iktisadi vb. zorunlulukların tabiî sonucu olarak değil, egemen sınıfların politik tercihi, içte kendi çıkarlarına işleyen düzenin ve kendi sınıfsal üstünlüklerinin devamını sağlamak amacıyla meydana getirilmiştir.
Sayfa 460Kitabı okudu
Batılı burjuvazinin işçi sınıfına tavizler vererek onu az çok bir tatmin çizgisinde tutabilmesinin bir nedeni de azgelişmiş ülkeleri sömürmesidir.
Sayfa 191Kitabı okudu
Her az gelişmiş ülke halkı bağımsızlık savaşını kendisi yürütmek ve başarmak zorundadır; dış ülkeler ve güçler ancak belirli ölçülerde yardımcı olabilirler.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Türk işçi sınıfı Batıdakine benzer, yani o ölçüde sürekli ve şiddetli bir mücadele vermediği halde, neden birtakım haklar koparabildi sorusuna gelince, bunun cevabı Türk egemen sınıflarının ve onlara dayanan iktidarların da batı burjuvazisi ve iktidarları kadar güçlü olmamalarıdır. Mesele, işçi sınıfının tek başına mutlak gücü değildir; sınıfların karşılıklı gücü, sınıflararası ilişkiler ve güç dengesi meselesidir.
Sayfa 126Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.