Bayramda hapisanenin de kendine göre bir hazırlığı ve telaşı oldu. İki gün önceden çamaşır ve yıkanma faslı başladı. Arife günü de tahtalar -buranın tabiriyle- paspaslandı. Bayram sabahı, daha ortalık zifiri karanlık iken, saat belki beşe gelmeden, biz ikimizden mada herkes ayaktaydı. Muvakkar bir hayli sert söylendi. "Bayramsa, bayram, misafir geleceği yok, bir yere gideceğimiz yok. .. Erkenden kalkıpta ne olacak?"