(ÇIKIN ÇIKIN GELİN #42027708 )
Sevgili muhterem 1K ailem, 😊
Bir etkinlik düzenlemek istiyorum. Kadınlığa, kadın olmaya, kadın olmayı anlamaya dair…
Dünya kadınlar gününe 10 gün kalmışken "emeği" daha çok anlayalım istiyorum ve kadın yazarlarımızı daha çok okumaya davet ediyorum sizleri. Umarım bu davetime icabet edersiniz.
Ama öncelikle büyük çoğunluğumuz biliyor olsa da bahsetmek istediğim birkaç husus var ve bu neticede sizlerin önüne gerçek 8 Mart’ı sermek istiyorum.
Kadınlar gününü neden kutluyoruz?
8 Mart kadınlara çiçek verme, hediyeler alma günü, kozmetik ve tekstil sektöründe %50 ye varan indirim günü, çılgınlar gibi alışveriş yapma günü, her şeyi tüketip hiçbir şey üretmeme günü. Her yerde ‘’Kadınlar çiçektir.’’ sloganının havalara uçtuğu gün. (Kaşlarınızı çatarak baktığınızı görebiliyorum.) Hayır,hayır tüm bunlar değil. " Dünya emekçi kadınlar günü, canları pahasına haklarını savunan kadınların günü. "
* 8 Mart 1857’de New York’ta yer alan bir dokuma fabrikasında çalışan 40 bin işçi, 16 saatlik işgücünün 10 saate indirilmesi ve kadınların erkeklerle eşit saatler çalışıp aynı işi yapmasına rağmen erkeklerin yarısı kadar maaş almaları sebebiyle ücretlerde artış yapılmasını istedikleri için greve başladı. Kadın işçilerin örgütlendiği bu grev o güne kadar yapılmış en büyük kadın eylemlerinden biriydi. Kadınların örgütlendiği eylemi durdurmak isteyen polis, kadın işçilere saldırdı ve fabrikanın patronlarının desteğiyle binlerce işçi fabrikaya kilitlendi. Bu sırada şaibeli bir şekilde çıkan yangında içeride kilitli kalan 129 kadın işçi yanarak yaşamını yitirdi.
Almanya sosyal demokrat partisinden Clara Zetkin her yıl tekstil fabrikasında ölen bu kadın işçilerin 8 Mart’ta anılmasını önerdi ve öneri oy birliğiyle kabul edildi.
1921’de 8 Mart'ın adı ‘’Dünya Emekçi Kadınlar Günü’’ olarak belirlendi ama zamanla bu emekçi ibaresi kalktı ve ‘’Dünya Kadınlar Günü’’ olarak anılmaya başlandı.
Dolayısıyla bu gün bir mücadelenin, halkın, emeğin, direnişin, başkaldırının günüdür.
Peki ama neyi kutluyoruz biz? Şort giydi diye tecavüze uğrayan, daha reşit olmadan 50 yaşındaki adamlara satılan, boşanmak istediği için canice öldürülen, nefes aldığı için dayan yiyen kadınları mı, özgürce sokaklarda olamayışımızı mı? (Bu konu hakkında daha çok söyleyecek söz var ama amacımdan da sapmak istemiyorum. Bu yüzden bu konuyu kapatıyorum.)
......
Kadınlar, kadınlarımız biz elimizin hamuruyla her işe karışabiliriz. Yılmadan her şeye karşı koyarak cüzzam hastalığına çare bulan Türkan Saylan gibi,
İlk kadın pilot hatta ilk kadın savaş pilotu olan Sabiha Gökçen gibi,
Romanlar, hikayeler, tiyatro eserleri yazan ve Türk edebiyatına yön veren Halide Edip Adıvar gibi,
Kore savaşını görüntüleyen ilk Türk kadın fotoğrafçı Semiha Es gibi,
Heykellere şekil veren parmaklara sahip olan Sabiha Bengütaş gibi,
Türkiye’nin ilk müzecisi, müzecilikte cumhuriyet tarihinin ilk uzmanlık görevini alan Seniha Sami gibi,
İlk kadın kimyacı Remziye Hisar, İlk kadın doktor Safiye Ali, edebiyatımızın lirik prensesi ve direnişin kadını Tezer Özlü gibi….
Ve daha niceleri.
Demem o ki sevgili 1K ailem hem emekçi kadınlarımızı analım hem de kadın yazarlarımızı okuyalım istiyorum. Ne dersiniz? VAR MISINIZ BU İŞE?
‘’Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin.’’
Mustafa Kemal Atatürk
Ta taaaammm hep birlikte,sizlerden gelen güzel öneriler sayesinde oluşturduğumuz liste 🤗 Ek olarak bu güzel yazarların,düşünürlerin yanına beğeni kişiye göre değişir ama çoğunluğun okumaktan keyif aldığı eserleri ekledim. Onlara da bir göz atabilirsiniz. Belki ilginizi çeken olur...
A...
*
Facebook grubumuzda bizde mart ayında aynı kararı aldık, tabi uygulayabilirsek.
https://1000kitap.com/sedabera hadi bizde katılalım buradaki etkinliğe.