Kitabı üniversiteye gittiğim ilk yıl okumuştum. Çok derin etkiler bırakmıştı bende. Öğretmenin acemiliği, Doğu'ya karşı tedirgin duruşu, orada tanıştığı ve aşık olduğu adam; ancak daha sonra Batı'ya tayin istediğinde aynı adama olan duygularının değişmesi çok acımasız gelmişti bana. 'Biz ayrı dünyaların insanlarıyız klişesi...' Gün geldi ben de Doğu'ya, Bingöl'ün bir köyüne, atandım, 3 yıl orada görev yaptım. Şimdi ise tayin isteyip geldim oradan. Hayatımdaki en güzel 3 yıldı, diyebiliyorum. Bana bunu söyleten güzel insanlar tanıdım, mükemmel arkadaşlar edindim ve hepsinden önemlisi pırlanta gibi öğrencilerim, çocuklarım, oldu. Onları anmadığım tek bir günüm yoktur. Doğu'ya atanmayı eli kolu bağlı bir çaresizlik olarak gösteren bu kitaba kızdım biraz da; önyargı yaratıp gereksiz tedirgin ettiği için. Öğretmen adayı arkadaşlarım korkmasınlar, gönül rahatlığıyla gitsinler. İnsanlık oralarda kalmış, buralarda tükeneli çok oldu...