En Eski Türkiye Yahudileri kitaplarını, en eski Türkiye Yahudileri sözleri ve alıntılarını, en eski Türkiye Yahudileri yazarlarını, en eski Türkiye Yahudileri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabı iki bölüme bölmüşler. Birinci bölümü Selim Okuyan'ın Filistin'in Gölgesinde Abdülhamit ve Theodor Herzl kitabından alarak, ön bilgilendirme yapmışlar. İkinci bölümde ise Millet mecmuasında 86. sayı ile 104. sayılar arasında Ziya Şakir'in yayınladığı Türkiye Yahudileri başlıklı tefrikaya yer vermişler. Ziya Şakir öncelikle inançlarından bahsetmiş ardından tarihe girişmiş.
Tarihte gittikleri her yerde kıyımlara, tehcirlere ve din değiştirme zorunluluğuna mecbur bırakılmış Yahudilerin Osmanlı topraklarına gelmesiyle huzur bulmasının kısaca anlatımı olmuş. Diğer kallavi tarih kitaplarından farkı Ziya Şakir'in tarihi roman tarzında yazma özelliği olmuş.
Çok detaylı olmamakla birlikte Padişahların Yahudilerle ilgili politikalarına da yer verilmiş ve zannımca kitabın en mühim konusu da bu olmuş. Ancak yine de bu konu için daha detaylı kitaplar okumak gerekebilir, bu kitap tek başına yeterli olmayacaktır.
Yahudi kâhinlerinin çoğu Hz. Muhammed'e peygamberlik verilmeden önce, bir peygamberin geleceğine dair işaret ve delilleri kutsal kitap ve suhûflardan çıkarmış, bir kısmı kendi kabilesine de açıklamıştır.
Yahudiliklerini itiraf etmekte ısrar edenler resmi makamlara teslim edilmiş. Bu makamlar yakaladıkları kişileri sırığa bağlayıp yakarak idam cezasını uygulamışlardır. Bu idamlar topluluk önünde ''Auto-de-fe'' (iman gösterisi) töreni şeklinde icra edilmiştir.
1394'te Fransa'dan çıkarılan Yahudiler Yıldırım Beyazıt'ın merhametine iltica edip Edirne'ye yerleşmişlerdir. Fakat asıl muhacir kafilesi olarak Yahudiler 1492'den sonra gelmeye başlamışlardır. Türkiyeye gelen Yahudiler ll. Beyazıt'ın emriyle İstanbul ve Selanik'e yerleşmişlerdir.
Tıp alanında olan çağdaş gelişmelerin Osmanlı ülkesine taşınması ve 1727 tarihiyle başlatılan aşamasının aslında 13 Aralık 1943 tarihinde Yahudiler eliyle Osmanlı sınırlarına girmiş olmasıdır. Bu tarihte David ve Samuel İbn Nahmias kardeşler İstanbulda bir matbaa kurmuşlar ve Sefearad olan bu Yahudiler henüz İstanbula geleli bir yıl bile olmamışken bu matbaayı açmışlar. Bu matbaanın ardından ilk Ermeni matbaası 74 yıl sonra ilk Rum matbaası 134 yıl sonra Türkçe ilk basımevinin kuruluşu ise bu tarihten 234 yıl sonradır.
İkinci Beyazıt zamanında İstanbul Yahudileri matbaaları yirmi İbranice kitap basmışlardı. Bu eserlerin çoklarının kaplarında Sultan Beyazıt'ın gölgesi altında basılmıştır ibaresi vardı.