Türkiye'de 1958 Öncesi Alınan Ruhsal Tebliğler
Alparslan SaltEn Yeni Türkiye'de 1958 Öncesi Alınan Ruhsal Tebliğler Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Türkiye'de 1958 Öncesi Alınan Ruhsal Tebliğler sözleri ve alıntılarını, en yeni Türkiye'de 1958 Öncesi Alınan Ruhsal Tebliğler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi fikrinden, kendi bilgisinden bir kelime bile eklemeden yüzlerce önce kabul edilmiş bir teoriyi bugün aynen kabul etmek ilerleme değil, o kadar yıl geri gitmektir.
Sayfa 102
Doğa yasalarına göre (insanlara göre değil - BR) olayların umulmadık belirmesi diye bir şey yoktur. Yaratılışla, var olmayla ilgili olaylarda tesadüfün rolü yoktur. Her şey gayet düzenli yasaların sonucudur.
Tesadüf, yalnız insanların bakışındadır, bakış açısındandır. İnsanlara tesadüfi görünen şeyler, insanların maddeye bağlılık dolayısıyla idrak yeteneklerinin noksanlığından ileri gelir. Yoksa nedenleri de sonucları da kavramaya müsait geniş bakış açıları olsaydı ona tesadüf demezlerdi.
Sayfa 59
Arzu, nefis gibi özellikler ruhun önüne dikilmiş birer engeldir. Arzuyu ve nefsi vicdan köstekler. Bunların hangisi daha kudretli gelirse o, öbürünü atlatır ve fırlar gider; diğeri arkadan bakakalır. Bunlar ruha verilmiş birer özelliktir...
Her sıkıntı çekenin yanında bir yardımcı vardır!
Sıkıntıya düştüğünüzde düşününüz! Ve size yardım edenleri hatırlayınız! Onlar sizin yanınızdadır. Bu, dünyada olduğu gibi burada da böyledir. Her sıkıntı çekenin yanında bir yardımcı vardır. Çok düşününüz! Sözle nasıl yapıyorsanız, düşünce ile de fikirlerinizi anlatmaya çalışınız...
(5.5.1947 - Kadri)
Yaptıklarınız görünmeyen âlemlere de yansıyor.
Size ‘herkes kendi ektiğini biçer’ demiştim. Ekiniz! Bunlar tomurcuk açacak. Meyvelerini toplayacaksınız. Burası (ruh âlemi) o tomurcukların canlandığı yerdir...
(5.5.1947 - Kadri)
Neden daima Allah’ı anarken gökyüzüne bakarlar? Söyleyin bakayım! Bulamazsınız... Çünkü dünyada en temiz yer orasıdır. İşte siz de kalbiniz sıkıldığı zaman, ilham kaynaklarınız kuruyunca oraya bakınız! Allah orada değil, fakat O’na layık, en temiz yer, dünyada yalnızca orasıdır...
Tesadüf yoktur; Tevâfuk vardır...
Kâinatta hâkim olan İlahi İrade Yasaları var.
Bir sürü olay bu yasaların gerekleri dahilinde birbirine geçiş yaparak akıp gider. Bu akış, ruhların yüksek yeteneklerini kullanmalarıyla güven altına alınmıştır.
Tesadüf diye bir şey yoktur; her ruh kendine ihtiyacı olana doğru gider...
- Akın - (7.7.1948)
Şunu biliniz ki dünyada ne kadar yüksek olursa olsun, hatadan uzak bir tek birey yoktur. Her zaman bazı şeylerin hatalı tarafları olduğunu göz önünde tutunuz! Her hakikatin yanında bazı hataların bulunması olasılığını gözden uzak tutmayınız! Bir hakikate tüm berraklığıyla sahip olmayı beklemeyiniz!
- Üstad Planı - (26.4.1936)
Öğrenmenizin bittiğini hiç iddia edebilir misiniz? Hangi insan ben her şeyi bilecek olgunluktayım diyebilir?
Dünyayı cennet ve cehenneme çevirmek kendi elinizdedir.
Ümitli olunuz ve güçlerinizi tanıyınız!
Hayatınız ümitli geçsin! Kendi kudretlerinizi anlamaya çalışınız! Karanlıklarda kendinizi bilmeden geçireceğiniz zamanınız çok az olsun! 6.9.1948 / Kadri
Arzularınıza hâkim olmayı öğreniniz!
Arzu, daima insanı içinden vuran gizli bir düşmandır. Onun hareketlerine boyun eğmek, elindeki silahı teslim etmek demektir. Şu halde sizin de ilk iş olarak “arzularınıza hâkim olmak” dayanıklılığını göstermeniz lazımdır. Önce küçük işlerden başlayarak bu gücü gittikçe yükseltmek ve bir alışkanlık şeklinde, büyük bir güçlüğe uğramadan, sağlamak mümkündür. Nefsine hâkim bir insan, daima diğerlerinin yanında üstün kalır. Bu da pekala yapabileceğiniz bir iştir. 19.7.1948 /Kadri
Çok eski zamanlarda yaşayanlar muhakkak ki sizin maruz kaldığınız engellerden çok azına rastlamışlardır. Yüzyıl ilerledikçe, medeniyet arttıkça hayata bağlılık ve ruhsal kudretlerin kendi gelişmelerini göstermelerindeki zorluk da o oranda artar. Tabii bu güçlükler içinde eskilerin vardıkları derecelerin yarısına bile varmak çok büyük bir başarıdır.
kADRİ / 23.7.1947
Dünyanız bir cesedin, sonu yine aynı sınırlar içerisinde, aynı şeylere dönüşmeye mahkûm bir maddi bedenin gayesi olan bir dünya değildir. Ruhunuz... İşte üzerinde insan damgasının taşınmamasına sebep olan en asil ve en ön cepheniz... Onun üzerinde kuracağınız bina ebediyen sarsılmayacak olan binadır ki,yine onun üzerinden daha yukarılara erişebilmek için kurtarıcı haberleri vadeden yükseklikleri görürsünüz...
- Mustafa Molla - (04/04/1948)
İç dünyasının ışığını kaybedenler, fiziksel şartlara bağlı bir aydınlık ile kurtuluş yönünü bulamazlar...
- Mustafa Molla -