Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye’de Deizmin Kökenleri

Yusuf Yavuzyılmaz

Türkiye’de Deizmin Kökenleri Gönderileri

Türkiye’de Deizmin Kökenleri kitaplarını, Türkiye’de Deizmin Kökenleri sözleri ve alıntılarını, Türkiye’de Deizmin Kökenleri yazarlarını, Türkiye’de Deizmin Kökenleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
184 syf.
1/10 puan verdi
Temelleri Yanlış Olan Bir Kitap
Öncelikle, kitap Türkiye'de dinsizliğin asıl nedeninin Cumhuriyet'in kurucu temellerinden olan laiklik ve sekülerizm olduğunu iddia eder. Bu iddia mantığı ve temellendirilmiş bir argüman olamayacak kadar saçmadır. Evet bu temeller sayesinde dinden uzaklaşanlar vardır ki uzaklaşması asıl sebeplerinin bunlar olduğunu sanmıyorum. Zaten yüzyıllardır şeyhler, dervişler, tarikatlar, tekke ve zaviyeler sayesinde din gereğinden fazla yozlaşmış ve değişime uğramıştır. Günümüz İslam dini Türkiye'de bir dinden çok Anadolu, Fars ve Arap kültürüyle sentezlenmiş bir inanç haline gelmiştir. Günümüzde insanlar dinden çıkmıyorlar veya İslama inanmayı kesmiyorlar bunu keşfediyorlar. Zaten birçoğu İslam dininin ne prensiplerini biliyor ne de gerekliliklerini biliyor. Kısacası dini zaten bilmiyorlar. Bunun sebebi de ne laiklik ne de sekülerizm zaten bu iki kavram son dönemlerde çok az uygulanmakta. Siyasal İslam diye bir gerçek var. Siz insanlara bir şeyin geçek olduğunu aşırı radikal eylem ve söylemlerle yaparsanız bu ters teper zaten. Yasaklanan bir şeyin daha çok arzulanması gibi. Örneğin İmamhatipler tamamen fiyaskodur. Din eğitimi verilmez Sünnilik ve Arapça eğitimi verilir. Başlıca olarak zaten bilinmeyen ve kültürleşmiş bir inanç varken ortada bundan uzaklaşmanın sebebini ne cumhuriyet...
Türkiye’de Deizmin Kökenleri
Türkiye’de Deizmin KökenleriYusuf Yavuzyılmaz · Çıra Yayınları · 201810 okunma
Cemaat ve İtaat Kültürü
Türkiye'de otoriterliğin alt yapısı tasavvuf kültürü ve cemaatlerdir. Otoriter boyun eğişle Cemaat kültürü arasındaki ilişkileri çözümleme üzerinde de çalışmak gerekir. Çünkü istismarı yaratan davranışların kültürel zeminde bir karşılığının olması gerekir. Türkiye'deki siyasal davranışları besleyen ana damar cemaatlerdeki itaat kültürü ve benmerkezci örgütlenme biçimidir. Siyaset toplumsal zeminde geçerli ve karşılık gören pratik üzerine yükselir ve anlam kazanır. Sanıldığının aksine istismar siyasal partilerden çok daha fazla cemaat kültüründe vardır. Cemaatler dini istismarın en çok yapıldığı yapılardır. Siyasal davranış biçimleri toplumsal zeminde üretilen ilişkilerle doğrudan bağlantılıdır. İtaat kültürünün köklerini siyasal partilerde değil, bu partilerin beslendiği cemaat kültüründe aramak gerekir. İstismarın sonuçlarıdır siyasal davranışlar nedeni değil. Cemaatlerin dayandığı tasavvuf kültürünün bilgi kaynakları olan rüya ilham ve sezgi istismara çok açık bir alan yaratmaktadır. Fetullahcı yapılanmada görüldüğü gibi bu bilgi kaynakları cemaat militanlarını motive etmede ve yönlendirmede kullanılmaktadır.
Sayfa 51-52
Reklam
Dinin araçsallaştırılması
Araçsallaştırma aynı zamanda ibadetlerdeki biçim içerik ilişkisiyle ilgilidir. Dini araçsallaştıran bir zihin ibadetlerin biçimsel yönüne büyük özen gösterir. İçerik anlamını yitirince mananın yerine görünüş geçer. Dinin araçsallaştırılmasındaki asıl amaç dine hizmet etmek değil, dindar görünmenin avantajlarından yararlanmaktır.
Sayfa 26
yoksun kalmaktan korkmak
aç bir insana bir tabak yemek vererek duymak mümkündür. Ancak açlık çekme korkusu içinde yaşayan insanın doğurmak mümkün değildir. Modernizm insanı sürekli korkutarak tatminsizliğe götürür,dolayısıyla harcamaya sürekli biriktiren ve yoksun olmaktan korkan tipler ortaya çıkar. sahip olan sahip olmak için çaba harcayan her insan kapitalizmi en büyük etki yapmaktadır.
Sayfa 118Kitabı okudu
"İslam kendini sosyal hayatın dışına atmak isteyen modernleşmeci elitlerle, kendi menfaatlerine basamak yapmak isteyen istismarcıların tehdidi altındadır. İslam hakiki değerleri içeren bir dindir. Bu değerler hayatın her alanında geçerlidir... Din ve yaşam arasındaki bağı koparmak için kuşkusuz evrene ve insana müdahale etmeyen bir din anlayışına ihtiyaç var. Deizm bu iddiayı temellendirir... Müslüman zihin hayatın hiçbir anını Allah yokmuş gibi yaşayamaz..."
din, ölümden önce bir işe yaramayacaksa, ölümden sonra da yaramayacaktır.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
... hiçbir insan hakikati kuşatıp anlamı sonlandırmaz.
Bir grubun içinde kalarak örgütün ideolojisini, eylem biçimini benimseyerek yapılacak değerlendirmelerin öznellik değeri yüksektir. Burada temel amaç anlama çabasından ziyade örgütün ideoloji ve eylem biçimini rasyonelleştirme gayretidir. Örgüt otoriterleşdikçe bu çaba artar. Kuşkusuz bir örgüte gönülden bağlı biri için tek gerçeklik örgütün hareket tarzıdır Ona düşen bu gerçekliği sorgulamak değil savunmaktır. Bu da anlaşılması bir hayli kolay sosyolojik bir gerçekliktir.
Bizdeki laik kesim ise İslâm'ın genel kabul gören hiçbir şartına uymadığı halde Müslüman sayılmak gibi garip bir isteğe sahip. Gündelik bir pratik olarak namaz kılmayan, cenaze dışında camiye gitmeyen, zekat vermeyen, oruç tutmayan, hele hacca gitmeyi aklına bile getirmeyen ama bayramları kutlayan garip bir "dindar" kimliği! Etyen Mahçupyan
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.