Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'nin 1970'li Yılları

Mete K. Kaynar

Türkiye'nin 1970'li Yılları Gönderileri

Türkiye'nin 1970'li Yılları kitaplarını, Türkiye'nin 1970'li Yılları sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin 1970'li Yılları yazarlarını, Türkiye'nin 1970'li Yılları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erim Erim Eriyesin.
12 Mart döneminin sembol isimleri vardı. Nihat Erim rejimin sembolüydü; Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Sinan Cemgil, İbrahim Kaypakkaya gibi genç devrimciler ise yeni bir ülke için süregiden toplumsal cereyanın Bu sembol isimler, daha o sıralarda türkülere, ağıtlara konu oldular. Aşık Mahzuni Şerif tarafından havalandırılan Erim Erim Eriyesin adlı türkü, ilk anda anlaşılamayan fakat kısa bir süre sonra herkes tarafından çözülen şifreleriyle 12 Mart rejimini ve onun sembolü olarak beliren Nihat Erim'i hedef alıyordu. Türkünün sözlerindeki "erim erim eriyesin" Nihat Erim'e, "Musa isen Tur-i Sinan" Sinan Cemgil'e, "Haktan gelmiş idi Inan", Hüseyin İnan'a, "yesin seni yılan Çayan" Mahir Çayan'a, "aslan pençesi vurulsun" Yufus Aslan'a, "çayın denizde kurusun" da Deniz Gezmiş'e gönderme yapıyordu. 12 Mart'ın bu şifreli yergisi, kısa sürede popüler oldu ve türkünün kaydedildiği plak hızla tükendi. 12 Mart'ın sembolü olan Nihat Erim ile dönemin devrimci kahramanlarını karşı karşıya getiren ve dilden dile yayılarak popülerleşen türkü nedeniyle Aşık Mahzuni Şerif dört ay hapis cezasına çarptırıldı.
Sayfa 83 - Gökhan AtılganKitabı okudu
12 Mart - Edebiyat
A. Ömer Türkeş'in Romanda 12 Mart Suretleri ve 68 Kuşağı başlıklı makalesinde belirttiği gibi, 12 Mart, Türk romanında politik türe dahil edilebilecek örneklerin ortaya çıkışının miladı oldu. Her biri edebî açıdan ayrı ayrı eleştiriye tabi tutulması gereken Tarık Dursun K.'dan Gün Döndü, Erdal Öz'den Yaralısın ve Kanayan, Sevgi Soysal'dan Şafak, Çetin Altan'dan Büyük Gözaltı, Fürüzan'dan 47'liler gibi romanlar 12 Mart üzerineydiler. Ve unutmayalım: Attila İlhan'ın Tutuklunun Günlüğü adlı şiir kitabı 12 Mart dönemini konu edinmişti. Vasıf Öngören'in Zengin Mutfağı adlı epik oyunu da 12 Mart dönemini sahnede ve beyazperdede yansıtan önemli bir eserdi.
Sayfa 83 - Gökhan AtılganKitabı okudu
Reklam
……daha geniş planda ekonomideki tıkanışın açılması için dünya kapitalizminin merkezlerinden Türkiye'ye önerilen modelin uygulanması gerekiyordu. 12 Mart Darbesi bu uygulama için önemli bir zemin düzeltme adımı oldu. Oya Köymen'in Sermaye Birikirken adlı kitabında belirttiği gibi, artık ithal ikameci sanayileşme ve korumacılık
Sayfa 70 - Gökhan AtılganKitabı okudu
1961 Anayasası, 1971-1973 döneminde üç kez değiştirildi. En önemli değişiklik sırasında, 1961 Anayasası'nda sıkıyönetim koşullarında yapılması planlanan değişikliklere karşı eleştirel bir tutum sahibi olan Tarık Zafer Tunaya, Bülent Nuri Esen, Muammer Aksoy, Bahri Savcı ve Mümtaz Soysal gibi anayasa hocaları gözaltında tutuldular.
Sayfa 70 - Gökhan AtılganKitabı okudu
1961 Anayasası gerek hakim sınıflar gerekse de sözcüleri tarafından Türkiye kapitalizmiyle uyumlu bir anayasa olarak görülmüyor, onun Türkiye toplumunun bedenine bol geldiği iddia ediliyor, kimi zaman da özgürlükçü bir anayasanın Türkiye için bir lüks olduğu iddia ediliyordu. Büyük sermayenin buyük sözcülerinden İstanbul Sanayi Odası Başkanı Ertuğrul Soysal, darbenin hemen ardından "Ekonomik açıdan geri kalmış bir ülkeyiz. Fakat 1961 Anayasamız, Batı Avrupa'nın birçok ülkelerine model olacak ilerilikte kaleme alınmıştır," diyordu (Milliyet, 21 Mart 1971: 7).
Sayfa 70 - Gökhan AtılganKitabı okudu
Darbeler ancak yürürlükteki hukuk sistemi çiğnenerek yapılır. Zira hiçbir düzen kendi hukukunda darbeye cevaz vermez. Buna karşılık darbeler başarıyla icra edildikleri andan itibaren kendi hukuklarını yaratırlar. Bu yaratım süreci baştan aşağı yeni bir hukuk düzeni kurmak şeklinde de olabilir, mevcut hukukî çerçevede gerekli tadilatları yapmak şeklinde de.
Sayfa 69 - Gökhan AtılganKitabı okudu
Reklam
Türkiye kapitalizmi emekçi sınıflara kısmi refah sağlayabilecek bir potansiyelden bile yoksundu. İbrahim Osmanoğlu'nun Ant dergisinin 156. sayısında yer alan Küçük Bürokrasi Başkaldırdı başlıklı makalesinde de belirttiği üzere 1969 yılında CENTO ülkelerinde yapılan bir hesaplamaya göre, bir atın aylık gideri 363 ve bir öküzün aylık gideri 429 lira iken Türkiye'de bir öğretmenin maaşı 350 liraydı. Öğretmenine bir atın ya da bir öküzün aylık gideri kadar maaş bağlayamayan bir ülkede hâkim sınıfların toplumsal bir onay sağlama kabiliyeti hayli düşüktü. Bu durumda Türkiye'nin hakim sınıfları onayını alamadıkları halkı baskıyla susturma yoluna sapmıştı.
Sayfa 59 - Gökhan AtılganKitabı okudu
12 Mart öncesi işçi hareketleri için üç önemli zirve noktası
Geriye dönüp baktığımızda 12 Mart öncesi işçi hareketleri için üç önemli zirve noktasını saptayabiliriz. Birinci zirve noktası 13 Şubat 1961'de Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) kurulmasıdır. TİP, Türkiye tarihinde doğrudan doğruya işçiler tarafından kurulan ilk siyasal partidir. TİP'in kuruluşu, sosyolojik olarak Türkiye işçi
Sayfa 57 - Gökhan AtılganKitabı okudu
27 Mayıs 1960 ve 12 Mart 1971'deki darbelerin başında ve sonunda generallerin sırmalı subay şapkaları görünse bile aradaki onyılda görünen daha çok Türkiye emekçi sınıflarının yollarda yürüyen çıplak ayakları ve göğe kalkan talepkâr elleriydi.
1978
Sokakta yürürken müzik dinleme fikrinin bir neticesi olarak Walkman ilk defa bu sene piyasaya sürüldü. Artık insanlar çantalarına yedek pil bulunduruyordu. Müzikseverlerin plakçılardan sevdikleri parçaları karışık olarak doldurdukları kasetlerini sokağa çıkarken yanlarına almayı ihmal etmedikleri seneler başlamıştı.
Sayfa 985Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.