Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'nin Ermeni Meselesi

Samiha Ayverdi

Türkiye'nin Ermeni Meselesi Gönderileri

Türkiye'nin Ermeni Meselesi kitaplarını, Türkiye'nin Ermeni Meselesi sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin Ermeni Meselesi yazarlarını, Türkiye'nin Ermeni Meselesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ey Almanlar, bırakınız, Türkler Almanya'yı istila etsinler. Hakkın, adâletin ne olduğunu Türkler size öğreteceklerdir.
Sayfa 20 - Martin Luther
Zulüm ve anarşi nerede pâyidar olmuştur ki?
Sayfa 63
Reklam
Türk her devirde, her zaman, her gittiği yerde bir kurtarıcı, adalet, medeniyet ve hürriyet getirici olmuştur.
Dinimizde kan davası gütmek, keyfi ve şahsi sebepler yüzünden cinayet işlemek ve intikam almak gibi alçaltıcı hareketler haramdır.
254 syf.
10/10 puan verdi
Ermenilerin başka bir bölgeye iskân ettirilme nedeni detaylarıyla bu kitapta
Ermeni iddialarının asılsız olduğunu arşivdeki belgelerle kanıtlıyor, bir çok şahit olan tanığın ağzından anlatılanlarla ve resimlerle önümüze sunuyor yazar. Kitapta bir çok yerde kanınız donacak. Yüreğiniz dağlanıcak. Ermeniler Osmanlı devletinde dışlanmadan müreffeh bir şekilde yaşam sürerken İngiltere, Rusya ve Fransa'nın emellerine alet olmuş. Size bir devlet kuracağız diye kandırılmışlardır. Tam dünya harbi yaşandığı sıralarda yaşadığı devlete en zor zamanında içerden ihanet ederek Rus ordularının safına geçip Osmanlıya karşı savaşarak nankörlük etmiş bir millet. Bir kısmı da Osmanlı askerleri cephedeyken geride kalan kız, kadın, çocuk ve ihtiyarlara yani sivil halka yaşattıkları korkunç mezalimi anlatıyor. Osmanlı Devleti cepheden asker çekmek zorunda dahi kalmış içeride de ermenilere karşı savaşabilmek için. Ermenilerin iskana neden mecbur edildiklerinin sorusunun cevabı bu kitapta tüm gerçekleriyle.
Türkiye'nin Ermeni Meselesi
Türkiye'nin Ermeni MeselesiSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 200717 okunma
Ermenilerin devlet vaadi ile kandırılmaları, silahlandırılıp kullanılmaları
Hakikatin bu merkezde olduğunu hem Rusya, hem İngiltere ve hem de diğer Avrupa devletleri biliyorlardı. Ne var ki, dünya haritasından silmek istedikleri bir Osmanlı Devleti vardı. Nasıl olsa kolay aldanan vahşî, kan dökücü Ermeni kavmi emirlerindeydi onları aldatmaya devam etmekle kaybedecekleri hiçbir şey yoktu. Üstelik, Osmanlı Devleti'ni devamlı tehdit altında tutacaklar, dolayısıyla emperyalist emellerinin tahakkuku sağlanacak; diğer yandan da Ermeniler'i birbirlerine karşı tampon kuvvet olarak kullanacaklardı.
Sayfa 198
Reklam
Osmanlıdan Ermenilere insanlık muamelesi
Osmanlı'da... bir anti-Ermenizm hiç olmadı. Onları aşağılayan, insan-altı ırk olduklarını ileri süren bir biyolojik akım ve bunun tamamlayıcısı Sosyal Darvinizm bulunmuyordu. İslâm'da hristiyanlar 'ehli kitap' sayıldığından, hıristiyanların Yahûdilere yönelttikleri suçlamaların benzeri Müslümanlarca hristiyanlara karşı hiç yapılmadı! Doğa ve insan kaynaklı felâketlerde Ermeniler veya diğer hristiyan gruplar 'günah keçisi' olarak hiç kullanılmadılar. Tersine, Ermeniler 'millet-i sâdıka' diye vasıflandırıldılar. Kamu alanında da aktiftiler. İçlerinde merkezî idârenin yüksek kademelerinde yer alan memurların yanında, kaymakam, paşa, vâli büyükelçi, hattâ dışişleri bakanı olarak Osmanlı Devleti'ni temsil eden çok sayıda insan vardı. Misyonerler tarafından 19'ncu yüzyılın başından îtibâren açılan okullarda eğitildiklerinden, en kısa zamanda zenginleştiler ve imparatorluğun ekonomisine hâkim oldular. Avrupa'daki Yahûdiler gibi bâzı mesleklerden men edilmediler. Gettolarda yaşamaya mahkûm olmadılar. En müreffeh sınıfı oluşturdukları halde, haset ve kıskançlıktan 'pogrom'lara mâruz kalmadılar.
Sayfa 33
Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere karşı ırkçı nefretin duyulmadığı biliniyor. Aslında, batıdaki antisemitizm türü bir ırkçı nefrete İslâm ve Türk toplumlarının târihinde hiç rastlanmıyor.
Sayfa 32 - Kubbealtı Neşriyatı
Rusya, Ermenilere teşekkür eder; Türkleri öldürdükleri için..
Sevk ve iskân kararının alınması sebeplerinden birisini, 15 Nisan 1915 târihli 'Van İsyanı' teşkil etmektedir. Van'ın Rusların eline geçmesi üzerine, Rus Çarı II.Nikola, Van'daki Ermeni komitesine 20 Nisan 1915'te bir telgraf göndererek: "Rusya'ya yaptığı hizmetler sebebiyle teşekkür etmiştir". Amerika'da yayınlanan Ermeni gazetesi Goçnak, 24 Mayıs 1915 târihli nüshasında, Ermeni mezâlim ve katliamından sonra: "Van'da yalnızca 1500 Türk'ün kaldığını..." iftiharla bildirmiştir. Halbuki, sevk ve iskân kararı Rûmi takvime göre 14 Mayıs 1915, Mîlâdî takvime göre 27 Mayıs 1915 tarihinde alınmıştır. Ermeniler sevk ve iskâna tabî tutuldukları için isyan etmemişlerdir. Aksine, isyan ettikleri için sevk ve iskâna tâbi tutulmuşlardır.
Sayfa 30 - Kubbealtı Neşriyatı
10 Haziran 1915 tarihinde yayınlanan otuz dört maddelik bir talimatname ile de, tehcîre tâbi tutulan Ermenilerin malları koruma altına alınmıştır. Bir başkan ile, biri mülkî, diğeri mâliyeden olmak üzere iki üyeden teşkil olunan 'Emvâl-i Metrûke Komisyonu' kurulmuştur. Osmanlı Devleti, savaş şartlarına rağmen, Ermeni kafilelerinin sevkiyâtının emniyet içinde yapılmasına ve kafilelerin bir zarara uğramamasına büyük îtinâ göstermiş, bunun içinde elindeki bütün imkânları âzamî ölçüde zorlayarak, sevk ve nakil işlemini uygulamaya çalışmıştır. Bâb-ı Âli Dâhiliye Nezâreti'nden gönderilen 4578 sayılı ve 26 Haziran 1915 târihli şifreli telgraf bunun tanığıdır.
Sayfa 25
36 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.