Öne Çıkan Türkiye'nin Kültür Sorunları Gönderileri
Öne Çıkan Türkiye'nin Kültür Sorunları kitaplarını, öne çıkan Türkiye'nin Kültür Sorunları sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Türkiye'nin Kültür Sorunları yazarlarını, öne çıkan Türkiye'nin Kültür Sorunları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ulusal kültürümüzün yitirilmesinden korkanlar, Batı ülkelerinin giysileri ne büründüğümüze kızarlar, ''Türklük elden gidiyor" diye kaygılanırlar. Oysa şapkadan önce giydiğimiz fesin II. Mahmut döneminde (1808-1839) bir çe şit giysi reformu olarak Osmanlı Ordusu'na sokulduğunu ve adının da, Fas'ta yapılan kırmızı çuhasından dolayı Fas sözcüğünden geldiğini unuturlar.
Biz bugün pantolon giyiyoruz, ondan önce kaftan ve entari giyer dik, bilmezler ki daha önce Selçuklu döneminde ve anayurtlarında Türk ler pantolon giyerlerd i . Konya'da Karatay Medresesi'nde yer alan Çini Müzesi'ndeki Selçuklu tasvirlerine ya da onların birçok sanat kitapların daki fotoğraflarına göz atsalar, göreceklerdir. Pantolondan entariye geç tiğimizde Türklüğümüzü yitirmedik de bize yabancı olan, hatta soğuğa karşı koruyucu olmayan entariyi bırakıp ilk giysimizi, pantolonu yeniden giyince mi Türklük gitti?
Avrupa'daki Rönesans çağından yarım bin yıl önce başlayan ve birkaç yüzyıl süren bu birinci Rönesans atılımı sırasında Farabi, Biruni ve İbni Sina gibi Türk asıllı bilginler de ilk sırada yer alarak bundan tam bin yıl önce ortak İslam biliminin oluşmasına yardımcı olurken Batı ülkelerine de örnek ve kaynak olmuşlardır. Doğu ülkelerindeki bu bilimsel çabalar büyük ölçüde 13. ve 14. yüzyıllarda da süregeldi ve Anadolu'da Selçuk uygarlığını geliştirmekte olan Türkler bu çalışmalara ayak uydurmaktan geri kalmadılar. Ancak 15. yüzyıldan beri bütün Doğu dünyası dinsel tutumlu düşünürlerin etkisi altında bilimsel araştırmalardan koptular ve bugün bile düştükleri o ilkel durumdan bir daha kendilerini kurtaramadılar.
Doğuyu kendine örnek alan Türkler de giderek 16. yüzyıldan sonra Atatürk dönemine değin bütün güçlerini öteki dünyaya, ölüler alemine hazırlık işlerine adamışlar, bugünkü geri kalmışlığa boyun eğmişlerdir.
Özgürlükçü demokrasiyi, dinsel düşünceden sıyrılmış bilimsel araştırmayı tanımayan ve yine dinsel davranışla sanat ve ticaret yapmak isteyen İslamcı tutum, her çeşit ilerlemeye engel olacağı için sakıncalıdır.