Rachel'ın kalemi ile birkaç esprili diyalog hariç uzaktan yakından ilgisi yoktu. Hele ki konu ile kitabın adının hiç ilgisi yoktu. Karakterlerle ilgili bir sorun da yoktu, ama anlatımın yavanlığı yüzünden hiçbir şey hissedemedim. Öncelikle giriş çok hızlıydı, ilk 60 sayfada düğünden kaçtı, John'un evine geldi, tek gecelik ilişki arkasından uçak bileti ile güle güle. Sonra iş arıyor derken bir baktım nasıl yani dedim birden üstünden yıllar geçti işin şekli değişti. Asıl önemli noktaları işlemeyip gereksiz diyaloglara yer vermiş o yüzden de hissiyat sıfırdı. Zaten sonrasında sürekli birbirlerini iğneleyip zerre hoşlanmıyorum modunda ilerledi, kitaba adını verdiği tutkulu aşkı hiçbir sayfada işlememişti. Umduğum gibi çıkmadı ki ben bütün kitaplarına bayılmıştım ama bu üzgünüm yani Gibson'dan asla beklenmeyecek bir kitap olmuş.