Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tütün Yorgunu

Talip Apaydın

Tütün Yorgunu Gönderileri

Tütün Yorgunu kitaplarını, Tütün Yorgunu sözleri ve alıntılarını, Tütün Yorgunu yazarlarını, Tütün Yorgunu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaten partiler arasında fazla bir fark yok. Ha o gelmiş, ha öbürü. Hangisi gelirse gelsin, halkın yaşamında fazla bir değişiklik olmayacak. Bence sorunu şöyle koymak gerekir, devlet halktan yana mı, yoksa varlıklı küçük bir azınlıktan yana mı? Bütün şu çalışmalar, tarım, sağlık, eğitim, ticaret, sanayi, imar... aklına ne gelirse say, kimin için? Kim yararlanıyor bunlardan? Yoksul halk değil elbet. Küçük bir azınlık yararlanıyor. Oysa Kurtuluş savaşından sonra kurulan devlet halkın devleti olacaktı. Halkın yaşamını düzeltecekti. Giderek yozlaştırdılar, halktan uzaklaştılar. Halk dağda belde gene dayanaksız, tutamaksız kaldı. Yaşamında hiçbir değişme olmadı.
Sayfa 176
Ben şunu bilirim azizim, her yerde söylerim, halkımız devletten ve aydınlardan hakkı olan yakınlığı görmüyor. Osmanlı aydını neyse Cumhuriyet aydını da aşağı yukarı o. Zaten onların yetiştirmesi. Halkla gerçek bir ilinti kurulamıyor. Değilse bizim halkımız sanıldığı kadar yoz değil. İnanabilse, güvenebilse, hemen ardından gelecek. Hazır...
Sayfa 175
Reklam
Bazı hastalar gelir bana, yürekler acısı. Çalışa çalışa bitmiş tükenmiş. Üstelik yoksul, gıdasız... Ne diyeyim, bu halkın yüzde sekseni hasta. Ya ruhsal, ya bedensel, mutlaka bir yeri arızalı. Neden bu? Yoksulluktan, ağır yaşama koşullarından. - Çok doğru. İnsan uykularını yitiriyor vallahi. Düşünüyorum, ne yapabiliriz, elimizden ne gelir? Bence her şey ekonomik güce dayanıyor. Şu ekmekten başlıyor her şey. Senin dershanen okulun, benim hastanem muayenehanem, bununla yakından ilgili. Ekmek olmadan hiç bir şey yapılamaz. Her şey havada kalır. Doğru ama ne yapabiliriz? Bu konuda halka nasıl yardım edebiliriz? - Valla dostum, bence aydınlara düşen iş halka içinde bulunduğu durumu anlatmaktır. Yoksulluğunun nedenlerini kavratmaktır. Nasıl eziliyor, nasıl sömürülüyor, nasıl aldatılıp yoksul düşürülüyor...
Sayfa 174
Tıp doktoru falan hikaye her eve bir Keçeci Dede lazım.
Keçeci Dede yaklaştı yaklaştı, birden bağırdı. - Kendine gel insan oğluu! Kendine gel!
Sayfa 84
«Fakır mısın adam değilsin köyde. Hakkın hatırın yok. Ölüyorum desen millet arkasını döner. Tütün yaparsın para etmez. Ağanınki sekiz lira, seninki altı lira. Ulen bitişik tarlanın tütünü bunlar hey Allahtan korkmaz! Niye o sekiz lira da bu altı lira? Dinlemez. Git işine be! İstediğin yere şikâyet et. Kime şikâyet edersin?
Sayfa 14
Anılar Anılar
Elleri makine gibi işliyordu. Tütünleri aşağıdan yukarı doğru, ikişer üçer yaprak kırıyor, peştamalına dolduruyordu. Peştamalı ikide bir götürüp dere kıyısındaki söğüdün gölgesine boşaltıyordu. Harman gibi yığılmıştı gene. Bir de götürülüp teker teker dizilecekti bunca yaprak.
Sayfa 6
Reklam
İşte Bu Yüzden Toplumcu Gerçekçiler Okunsun!.
Yönetim halkı değil de küçük bir zümrenin kolayca zengin olmasını amaçlarsa, bozulma dalga dalga yayılır. Her kesimi etkisi altına alır. Çürüme böyle başlamış. Ozanın dediği gibi. Halkı taneylemek nemize Cümle vebal bizdedir..
Sayfa 177 - Cem Yayınları 1975
Geri110
157 öğeden 151 ile 157 arasındakiler gösteriliyor.