Sözler ve Alıntılar
Geçer sanırsın ama geçmez daha az akla gelmeye başlar, alışıyorum galiba dersin..
Varlığın içinde kendini konumlandıramayan tutunamayan, onaylayıcıya ihtiyaç duyar. Var mıdır yok mudur? Varlığını onaylayan en az bir kişiye ihtiyaç duyar. Kişi sadece aynaya bakarak kendi varlığından emin olamaz.
Sayfa 69 - ketebe yayınlarıKitabı okudu
Yüceltilen deha ve sanatın bireyselliği tartışmaları Duschamp’ın meşhur Pisuar’ıyla altüst edilir. Duscamp endüstriyel bir seri üretim nesnesini sergileyerek sadece “deha” ve “sanatın bireysel doğası”nı değil, aynı zamanda özel bir imza taşımayan bir nesne ile de sanatçının”bireysel yaratıcılık iddiasını” alaya almıştır. Sanatçının isminin ya da imzasının sanat eserinden daha önemli sayıldığı bir sanat anlayışını ve piyasasını altüst etmektir bu. (...)
....Duscamp’ın Pisuar’ı bireyi sanat yaratımının öznesi olmaktan nasıl çıkarıyorsa, Oğuz Atay da yazarı metnin sahibi ve otoritesi olmaktan çıkarır.
Sayfa 20 - ketebe yayınlarıKitabı okudu
İnsanlarımız, bu kötü yaşantıyı dile getirmenin, ‘muhalefet yapmak’ olduğunu sanıyorlar. Yapanlar bile, ‘muhalefet yaptıklarını’ sanıyorlar. Aslında bir yanlış anlama olduğu halde, anlaşıp gidiyorlar. Bir ‘mış gibi yapmak’ tutturmuşlar; arabalar yürüyor ya, ekmek yapılıyor ya, iyi kötü suyumuz geliyor ya... mesele yok.
Sayfa 133 - ketebe yayınları (oğuz atay, günlük, s.26)Kitabı okudu
Oğuz Atay okudum ben ve anladım ki, değişmeye ihtiyacım yokmuş. Ben böyle güzelim, siz anlamazsınız.
Sayfa 107 - ketebe yayınlarıKitabı okudu
Tutunamayanlar Neden? -Güray Süngü
Kimsenin daha önce anlatmadığı, hadi okurluğumuzu çok da aşağılamadan ifade edelim, kimsenin daha önce bu şekilde anlatmadığı diyelim. Ama ortaya çıkan sekiz nokta dörtlük adamın, Tutunamayanlar romanı bağlamında “Diskonnektus Erectus” olduğunu düşünürsek aslında şu anlam bizi kapıda bekliyor olacaktır: Kimsenin daha önce bu şekilde anlatmadığı bir mesele değildir diskonnektus erektus, bizatihi kimsenin anlatmadığıdır. Acı çeken, az gelişmiş, yeteneksiz, aptal, çirkin, looser vs. değildir. Ne kadar tarif etmeye çalılırsak çalışalım, yaklaşırız ama tam ifade edemeyiz çünkü Oğuz Atay tam ifade etmiştir, referansı kendisi kılarak; “diskonnektus erektus”tur o.
Sayfa 112 - Ketebe Yayınları
haklısın Selim :):(
Camus’nün ‘Ontolojik mesele yüzünden ölen kimseye rastlamadım’ sözünü okuyunca: ‘Biri bu yüzden ölmeli, intihar etmeli,’ diye bağırmıştı. Ona, kimsenin soyut düşünceler nedeniyle kendini öldürmediğini söyledim. Benim de Camus gibi bir ahmak olduğuma karar verdi.
Sayfa 234 - ketebe yayınları (oğuz atay, günlük, s.26)Kitabı okudu