Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Babil Kitaplığı #19

Tuzdan Heykel

Leopoldo Lugones

Tuzdan Heykel Sözleri ve Alıntıları

Tuzdan Heykel sözleri ve alıntılarını, Tuzdan Heykel kitap alıntılarını, Tuzdan Heykel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vicdan azabı duyuyordum çünkü hayvanı acımasızlığımın kurbanı yapmıştım. Korkumun nedeni ise belki de mezara götüreceği sırrın akıbetiydi.
"Canlı damlalar halinde akıttıkları gözyaşı -ki içlerinde yaşayan tek şey buydu- ellerine doğru taştığında, anladılar ki ne kelimeler, ne öpücükler, ne de teslimiyetin kendisi, birlikte ağlamanın mutluluğu kadar esaslı anlatmıyor aşkı."
Sayfa 82 - Francesca - PaoloKitabı okudu
Reklam
“ İnsan sesi kadar yüce başka bir şey yoktur.”
" ... talihli bekârlığımda iki şeyden, okumaktan ve yemek yemekten çok iyi anlardım. "
Sayfa 27 - Kırmızı Kedi Yayınevi / "Ateş Yağmuru"Kitabı okudu
Sadece büyük suçların cezasını çekmek zorunda olanlar benzer yalnızlıklara göğüs gerer.
"Biraz gizem, içinde aşk olmayan ilişkilerin acımasız engeli olan güveni sınırlar."
Reklam
Bizans sihirleri: antik dünyanın kanına karışmış Bizans filtreleri; lüks ve sanatta hâlâ çağdaş sayılan Bizans'ın gösterişi; bu gösteriş onu aşka, uç noktalara varan zalimliğiyle en çok arzu lanan o aşka yatkınlaştırıyordu muhakkak. Paolo bilmeceler uydurmakta becerikliydi; dönemin zevki, bilmeceleri edebiyatın bile üstünde tutmuş, gizli haberleşmelerde ve armaların süslenmesinde kullanma ya başlamıştı. Paolo'nun tek hatası vardı, o da Frances ca'ya yazdıklarında sadece iki tema kullanmasıydı: onun ve aşkın güzelliği.
İnsan sesi kadar yüce başka bir şey yoktur. Binaların yıkılması, çok sayıda malın ve envai çeşit ürünün yanarak kömür olması ve her şeyden önemlisi, onca gövdenin yanması, felakete sonunda cehennem kokusu eziyetin de ekledi. Güneş alçaldığında, hava duman ve toz bulutları yüzünden,neredeyse kararmıştı. Sabah bakır yağmuru içinde dans eden kıvılcımlar artık uğursuz alevlere dönüşmüştü. Çok yanıcı, yoğun, sıcak zifte benzeyen bir rüzgar esmeye başladı. Devasa bir karanlık fırının içinde olmak gibiydi. Gökyüzü, toprak, hava hepsi bitiyordu. Karanlık ve ateşten başka bir şey yoktu. Ah bütün ateşin, yanmakta olan şehrin devasa ateşinin egemen olamadığı o karanlığın dehşeti; ve kuru havada, insana kan tükürten o pis enkaz, sülfür, ceset yağı kokusu; nasıl olup da hiç dinmediğini anlamadığım o feryatlar, yangının sesini bastıran, bir tayfundan daha şiddetli olan, bütün hayvanların sözle anlatılamaz bir sonsuzluk dehşetiyle ulumasını, inlemesini, kükremesini içeren o feryatlar!...
" Canlı damlalar halinde akıttıkları gözyaşı –ki içlerinde yaşayan tek şey buydu– ellerine doğru taştığında, anladılar ki ne kelimeler, ne öpücükler, ne de teslimiyetin kendisi, birlikte ağlamanın mutluluğu kadar esaslı anlatmıyor aşkı. "
Sayfa 82 - Kırmızı Kedi Yayınevi / " Francesca"Kitabı okudu
“Yaşamının efendisi olan insan,ölümünün de efendisidir.”
159 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.