Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üç Damla Kan

Sadık Hidayet

Üç Damla Kan Sözleri ve Alıntıları

Üç Damla Kan sözleri ve alıntılarını, Üç Damla Kan kitap alıntılarını, Üç Damla Kan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Fakat bir zaman gelir ki insan kendisini kandırmaktan da yorulur..."
Sayfa 198
Ne yazık ki yine akşam oldu. Bütün dünya karardı. Bütün insanlar huzura kavuştu. Bir benim ıstırap ve gamım arttı. Dünyanın mizacında mutluluk olmaz. Ölümden başka gam ilacı bulunmaz. Ama çam ağacının altında, köşede Yere damlamıştır üç damla kan.
Reklam
Kimsenin göremeyeceği bir yere gidip, kimsenin sesini duymadan, bir çukurda uyuyup asla uyanmamayı diliyordu. Zira ilk defa çevresindeki insanlarla kendisi arasında bu ana kadar fark edemediği korkunç bir girdap olduğunu hissetmişti.
Sayfa 38
"İksir-i azam dedikleri şey sende, senin efsunkar gülüşünde. Büyücünün elinde değil."
Sayfa 197
— Yani bu süre içinde bana yalan söylediğini itiraf ediyor­sun öyle mi? — Hayır, demek istiyorum ki ben hep düşündüm. Acaba iki dakika da olsa, iki kişi yan yana gelip bütün duygularını ve düşüncelerini açık açık söyleyemezler mi? — Sanırım maskenin altından daha rahat söylenebilir doğ­rular. — Kendime hep soruyordum; acaba gerçekten beni sevdin mi diye. — Seviyordum, fakat... — Doğru. Bütün bu süre içinde bana yalan söylemiyor muydun? Beni yürekten seviyor muydun acaba? — Sen benim için başka birinin mazharıydın. Biliyor mu­sun, kendi varlığımızın dışında başka bir gerçek yoktur. Bu ko­nu aşkta daha iyi anlaşılıyor. Çünkü herkes kendi tasavvur gü­cü ölçüsünde bir başkasını sever. Bu kendi tasavvur gücünden kaynaklanır. Haz duyar bundan ama gözünün önündeki kadın­dan değil. Onu sevdiğini sanır. O kadın kendi gizli tasavvurumuzdur; gerçekten çok farklı bir mevhumdur.
Karşılaştığın her güzel anı ganimet say Kimsenin bildiği yok işin sonunda ne var
Sayfa 158
Reklam
"Sadece düşünmeye değer şeyleri düşün."
Sayfa 177
Hayatı ümit ve korku arasında geçiyordu.
Sayfa 106
kendisini canlıların en zavallısı ve yararsızı hissediyordu. Koyu ve karanlık bulutların ardından yaşadığı dönemler belirginleşti. Bazı bölümleri ansızın parlıyor, sonra tekrar gözden kayboluyordu. Bunların tümü tekdüze, yorucu ve tüketiciydi. Karanlık bulutların üstünde çakan şimşek gibi bazen kısa ve saçma mutluluklar gözünün önünden geçiyordu. Hepsi de ne kadar anlamsızdı! Ne boş koşuşturmalar, ne saçma bir keşmekeş! Kendine soruyor ve dudaklarını ısırıyordu. İnzi­vada ve karanlıkta gençliği boşuna geçmişti. Mutsuz, sevinçsiz, aşksız, herkesten, kendisinden nefret eden biri olmuştu.
"Her yıl, bir önceki yılı aratıyor."
Sayfa 175
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.