Bu arada kar beyaz eteklerini şahane bir edayla yayarak gururlu bir zariflikle piyano başına geçmiş olan Blanche Ingram, büyük bir ustalıkla pelüt çalmaya başlamıştı.
''Benimle nasıl böyle konuşursun! Hem de ölmek üzereyken! Bu sözlerinin kafama kazınacağını ve sen buradan gittikten sonra sonra ölene dek beni yiyip bitireceğini hiç mi düşünmüyorsun? Seni öldüren benmişim! Eminim buna sen de inanmıyorsun! Kendimi unutsam da seni unutamayacağımı bile bile nasıl böyle konuşursun? Hem o sonsuz bencilliğin için, sen huzura kavuştuktan sonra benim burada cehennem azabı çekmem yetmez mi?''