Bildiriler Kitabı

Uluslararası Yıldırım Bayezid Sempozyumu

Hasan Basri Öcalan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şu satırların Yıldırım Bayezid'in karakter portresine ait önemli çizgileri verdiğine kuşku yoktur: "İbn-i Osman (Yıldırım Bayezid) sabırsız ve cesur biriydi. Âdil bir padişah olmasına rağmen onda zerrece sabır ve tahammül yoktu. Takva sahibiydi ve din hususunda tavizsizdi. Konuşurken Divan'ın yukarı başındaysa, hareketliliği ve aceleciliği sebebiyle kendini eyvan kenarında buluverirdi." Ayrıca Yıldırım Bayezid'in Timur'la yaptığı savaşta teb'asının zarar görmemesi hususunda gösterdiği titizliğin, aksi bir tecelliyle, savaşı kaybetmesinde önemli bir faktör olduğu tafsilatlı bir anlatımla vurgulanmaktadır. Yıldırım'ın askerlerini bereketsiz bir bozkıra sevk etmesinin sebebi, yaklaşan hasat mevsimi dolayısıyla Timur askerlerinin ekin alanlarına zarar vermesini engellemekti. Ancak Bayezid'in askerleri yorgunluk, açlık ve susuzluktan kırılmışlardır. Bu da Timur'un işini kolaylaştırmıştır.
Sayfa 454 - Türk Tarih Kurumu Yayınları
Timur'un meşruiyet noktasında baskısı sebebiyle üzerine Osmanlı Devletinde Oğuz Destanı ve Oğuzların Kayı boyu motifi soya dayalı bir meşruiyet olarak ele alınmaya başlanmıştır. Timuriler tehlikesinin sona ermesi üzerine bu gelenek siyasi meşruiyette vurgulanan bir konu olmaktan çıkmıştır. Osmanlı padişahları eski ataları yerine kendilerinden önce hüküm süren kuvvetli padişahlardan güç ve meşruiyet kazanmaya önem vermişlerdir.
Sayfa 280 - Türk Tarih Kurumu Yayınları
Reklam
Timur dayandığı meşruiyet alanlarında kendisine rakip tanımamış ve gücünü dayandırdığı alanlarda en güçlüsü olmayı bilmiştir. Meşruiyette Cengiz geleneği temel bir unsur olmasına rağmen Cengiz soyundan gelen Toktamış, Altın Orda devletini toparlamaya ve güçlendirmeye çalışırken Timur, Toktamış'a ölümcül bir darbe vurarak Moğol mirasının tek varisi olmayı başarmıştır. Meşruiyetin dayandığı ikinci kaynak İslam hususunda Memluk idaresi altında bulunan Halife'yi kendisi için zararlı görmüş ve Memluk topraklarını on yıllarca belini doğrultamayacak şiddetle yerle yeksan etmiş ve dolayısıyla İslam dünyasının da rakipsiz lideri haline gelmiştir. Aynı şekilde Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'i alt ederek Türk dünyasının da rakipsiz lideri olmayı bilmiştir. Nihayetinde Timur siyasi meşruiyetini dayandırdığı bu üç konuda zirveye çıkmasını bilmiş bu durum ise onun siyasi kişiliğinin ciddiyet derecesini ortaya koymuştur.
Sayfa 267 - Türk Tarih Kurumu Yayınları
Macar kralları "İsa'nın kahramanı" ya da "Hıristiyanlığın askeri" olarak adlandırılıyor, ülkeye ise bütün Avrupa, kendi Doğu "kapısı" olarak bakıyordu. Macar devleti, Doğudan gelen saldırıları savuşturmakla kalmayarak, Roma Kilisesinin desteğiyle "skizmatik", "isyancı" ya da "mülhit" sayılan Balkan devlet ve halklarına karşı bir sürü "misyoner" sefer başlatmıştır.
Sayfa 140 - Türk Tarih Kurumu Yayınları
"Timur aslında Frenklere karşı gaza yapan Bayezid ve Anadolu halkı üzerine asker göndermek istemiyordu. Ama Bayezid'in yapmış olduğu hareketler dolayısıyla 'kendisini ortadan kaldırmak saltanat namusu haline' gelmişti. Timur bu kabul edilemez hareketleri şu şekilde sıralıyordu: Birincisi, bizden kaçanlara ülkesinde yol vermesi ve onları himaye etmesi; ikincisi biz Şam'da iken müttefikimiz olan Taharten üzerine sefere çıkması ve Erzincan'ı alması; üçüncüsü ise bu arada elçiler ve mektuplar göndererek haddini gözetmemesi, haddini aşan ve adaba uymayan sözler söylemesi idi."
Sayfa 8 - Türk Tarih Kurumu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.