Unutma Beni Apartmanı
Nermin YıldırımUnutma Beni Apartmanı Gönderileri
Unutma Beni Apartmanı kitaplarını, Unutma Beni Apartmanı sözleri ve alıntılarını, Unutma Beni Apartmanı yazarlarını, Unutma Beni Apartmanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her fırsatta uzaklara gitmeye, yeni yerler görmeye çalıştım. Aradığım her neyse uzaklarda bir yerlerde rastlarım umuduyla belki de.
Sayfa 85
Çocukluğunun umacıları, devanaları, çarşamba karıları, hakiki iblislerin yanında masum ve zararsız kalmış büyüdüğünde.
Sayfa 81
Sonradan, gönlümden geçenleri bilmiş gibi, Aysel Gürel, Sezen Aksu ve Onno Tunç fotoğrafın ardından şöyle sesleneceklerdi:
aman aman yandım aman
kurşun gibi izler
son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda
Fotoğrafın yaşlanmaya vakit bulamamış, hep çocuk kalacak sahibini hiç unutmadım. Yaşı on yedi, adı Erdal Eren 'di.
Sayfa 72
Gabriel Garcia Marquez'in Kırmızı Pazartesi 'sindeki gibi, katili ve kurbanı herkes biliyordu, ölümün yaklaşan soluğunu herkes duyuyordu, ama kimse bir şey yapmıyordu işlenecek cinayeti önlemek için. Yapamıyordu, zira bütün sesleri kısmıştı postalın hilafeti.
Sayfa 71
Bazı şeyler hiç söylenmez. Yine de öyle olduğunu en baştan beri bilirsiniz. Bu, insanın başkalarına değil, en çok kendine oynadığı bir çeşit oyundur.
Sayfa 69
Sevildiğini bilmeyen çocuklar kendilerini de sevmezlermiş çünkü.
Sayfa 58
Artık büyümüştüm. Vücut hatlarım belirginleşmiş, önünden geçtiğim esnaf "portakallarımın olgunlaşmasından, ele gelmesinden" bahsetmeye başlamıştı. Artık omuzlarımı öne çıkararak kambur yürüyordum. Daha az dikkat çekmek için küçülüp yok olmayı arzuluyordum. Okula giderken yollar daralıyor, koca koca adamlar üstüme üstüme yürüyordu. O zaman içimi garip bir duygu kaplıyor, karnıma kramplar giriyor, midem bulanmaya başlıyordu. Öğürmek, kusmak istiyordum. Adamların değdiği yerlerimi, omuzlarımı, kollarımı, dirseklerimi, bazen bacaklarımı, kalçalarımı elimdeki görünmez bezle ovuştura ovuştura siliyordum.
Sayfa 50
Oysa ben yolumu çoktan bulmuştum. Suskunluğun ne büyük bir kuvvet olduğunu o zaman anladım. Birine saatlerce dil dökerek yaptıramayacağınız şeyleri susarak yaptırmanız mümkündü.
Sayfa 46
En önemsiz kararınızda bile artık hatırlamadığınız küçücük bir anının, geçmişe ait minicik bir hatıranın rolü olabilir.
Sayfa 43
Benim de en fazla diğerlerininki kadar karmaşık bir hayatım oldu. En fazla o kadar acıklı, en fazla o kadar neşeli. Herkesin tek bir hayat yaşamak şansı elde ettiği ve kendi sıradan hayatını biricikleştirmek derdine düştüğü, buna inanmaya ihtiyaç duyduğu bir dünyada, bu ilkel arzumu öldürmeyi az çok becerdiğime inanıyorum.
Sayfa 42