Unutmak
İnci AralUnutmak Sözleri ve Alıntıları
Unutmak sözleri ve alıntılarını, Unutmak kitap alıntılarını, Unutmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Giyim kuşamdan kadın erkek ilişkilerine kadar, renklilik, görece yumuşama bütün dünyada, sınırsız bir özgürlükler ortamına geçildiği yanılsaması yarattı. Aslında farklı tutsaklıklar geliştirmeye yönelikti bütün o söylem ve uygulama. Özgürlük yanılsaması içinde içerikten yoksun kaldık.
Sayfa 201Kitabı okudu
Ölüm içimizdedir,alt bilincimizde durur ama çok uzak görünür.Çünkü çoğunlukla beklemediğimiz yerde ve zamanda yakalar bizi.
"Kendilerini kendi dillerinde ifade edebilmeleri giderek güçleşiyor. Sayılı sözcükle, daha kötüsü kısaltmalarla konuşuyorlar. Aşklarını kısır, yetersiz kalıp cümlelerle söyleyebiliyorlar."
Eğer bana can verdikleri o güzel gece, geleceği yani onların aşklarına rağmen erkenden ölüme yazgılı olduklarını bilsem, bir yolunu bulup kaçar, var olmayı istemezdim.
Sayfa 13
Çocukluğumda çok fazla sessizlik ve soru biriktirmiş,bir o kadar da cevapsız kalmıştım.
Toplumsal dengeler hızla bozuluyor. Zenginle yoksul arasındaki uçurum açılıyor. Her türlü bozulma ve çürümeyi toplumun en alt kesimlerinde de görmeye başladık. Topluca cinnet geçiriyor gibiyiz. Polisiye olaylar, çeteler, kapkaç, hırsızlık, cinayet, aile içi şiddet, her türlü uygunsuzluk ve suç katlanarak artıyor. Eğitimi, kültürü, insan ilişkileriyle dökülmekte olan bir düzende yaşıyoruz. Romanda dediğim gibi: "Herkes hayatını inanılır bir yalan haline getirecek kendi cennetini arıyor... Cehennemin hep baskın çıkacağını bile bile... "
Sayfa 365Kitabı okudu
Zaman buydu; daha yeni ve güzel şeyleri beklemek.
Sayfa 60Kitabı okudu
Söylemenin yazmak kadar şiirsel, etkili ve kalıcı olamayacağını anlıyordum. Söylemek inkâr edilebilir, yanlış anlaşılabilir ve hiçbir zaman tam olarak gerçeği yansıtmayabilirdi. Söylenenler unutulabilir ya da önemsenmeyebilirdi. Bazen katı ve incitici de olabilirdi. Ama yazmak? Yazmakta yürek çelen bir incelik, sınırsız bir içtenlik ve büyük bir güç vardı. Söyleyebilmenin asıl yolu yordamı yazmaktan geçiyordu.
Sayfa 19Kitabı okudu
Söylemenin yazmak kadar şiirsel, etkili ve kalıcı olamayacağını anlıyordum. Söylemek inkar edilebilir, yanlış anlaşılabilir ve hiçbir zaman tam olarak gerçeği yansıtmayabilir. Söylenenler unutulabilir ya da önemsenmeyebilirdi. Bazen katı ve incitici de olabilirdi. Ama yazmak? Yazmakta yürek çelen bir incelik, sınırsız bir içtenlik ve büyük bir güç var. Söyleyebilmenin asıl yolu yordamı yazmaktan geçiyordu.
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Hemen herkese şöyle ya da böyle değmiş 12 Eylül. Özel hayatlar, karı koca ilişkileri gergin. Kimileri kabuğuna çekiliyor. İnsan insanı öyle günlerde tanıyor. Korkakları, gerçek dostları, yüreklileri, inkarcıları, işbirlikçileri, yapmasaydı’cıları.
Sayfa 323
O dönem çok ciddi bir öğretmen yetiştirme politikası vardı. Temel felsefesi de Cumhuriyet aydınlanmasıydı. Bir devrim yapılmıştı ve devrim kendi kadrolarını yetiştiriyordu. Öğretmenlerse çok önemliydi, çünkü o düşünceyi sonraki kuşaklara aktaracaklardı.
Sayfa 145
Biriktirdiklerime bakıp şöyle diyorum şimdi: Acılarım da dahil hepsi anlamlıydı, güzeldi, beni ben yaptılar. Kayıplarımsa üzmüyor artık. Çünkü yazıya döktüğüm her insan üstümde birikmiş olsa da tenim hâlâ incecik...
Oysa insan geçmişini arar durur. (...) Anımsamadığımız ama geçmişimizin bir parçası olduğunu hissettiğimiz yerlerle bile nostaljik bir ilişki kurabiliyoruz bazen. Bir ağacın yemyeşil yaprakları arasından görünen gökyüzü gibi elle tutulmaz bir tanışıklık.
Zaten her türlü dogma olumsuz kabuller üretme ve yayma tehlikesi taşır. Özgür toplumlarda bireyler 'mahrem' kavramını kuşkusuz kendi inanç ve görüşleri doğrultusunda algılar ve buna göre davranırlar. Yani genel kabullere ya körü körüne uyar ya da karşı çıkarlar.
Suskunlaştım. Koyu bir suskunluğa gömülmüştüm. Belki de korkuyordum olmayacak, yanlış şeyler söylemekten. (...)
Ama dilim, içimde gizlice akıp gitmeyi sürdürüyordu. Bir kayaya çarpıp geri döneceği günü bekliyordu sanki.