Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok

Osman Pamukoğlu

Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok Gönderileri

Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok kitaplarını, Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok sözleri ve alıntılarını, Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok yazarlarını, Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk'ümüze ve bu toprağın altında kefensiz yatan ecdadımıza sözümüz var. Türkiye Cumhuriyeti bütün olarak kalacak. Bu sözden dönen namerttir.
Sayfa 266Kitabı okudu
Herkesin sizi sevmesi için çaba göstermek bir sıradanlık işaretidir.
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
İnsanların yeryüzündeki ahir ömürlerinde mutlaka öğrenmeleri lazım gelen iki şey vardır. Bunu biri; dünya her zaman emniyetsiz olacaktır. Diğeri de; devletin derdi hiç bitmez. Biri biterse, başkasının gelmesi gecikmez. Halk arasında bir söz vardır: "Anadolu'da boğa olmak için boynuzunda çamur olması gerekir" derler. Bu, mücadeleyi iyi yapacaksın demektir.
Sayfa 235Kitabı okudu
Teğmenliğimden itibaren bütün komutanlıklarımda, Alay Komutanlığım dahil, pek çok marş olmasına rağmen sadece iki marşı as­kerlere tam olarak öğretip ezberlettim. Bir çok marş öğretilmeye kalkıştığınızda hem tam öğrenilemiyor, terhis olunca da zaten unutuluyordu. Sivil yaşamda da kullanılabilecek şeyleri bilmeliydiler. Bunun biri "Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı" Alay Marşı, diğeri de Onuncu Yıl Marşıydı. Cumhuriyetin 10ncu yılı için yazılıp bestelenen ve Atatürk'e ilk sunulduğunda 28 kez üst üste çaldırıp dinlediği Onuncu Yıl Marşı; 1997'den itibaren birden öne çıktı ve bütün ülkeyi sardı.
Sayfa 213Kitabı okudu
Önce şunu belirtmeliyim, sadece insanlar için değil, tüm canlılarda ve yeryüzünün var olduğu milyonlarca yıllardan beri, hiçbir şey, bir annenin yavrusunun kaybından daha öte bir acı veremez ve yaşatamaz. "Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar" sözü en doğru özdeyişlerin başında yer alır. Elbette babaların ve kardeşlerin duydukları acı da, ömürleri boyu karşılaşacakları diğer üzüntü ve kahır halleriyle mukayese bile edilemez.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
1925'de silahlı ayaklanmaya kalkışıldığı haberinin alınmasından üç gün sonra, Atatürk Diyarbakır'a gitti. Bir salonda kendisine silahlı grupların yerleri, sayıları konusuyla, yapılacak harekat planı üzerinde bilgi sunuldu. Takdim bittikten sonra Atatürk "Bu plan eksik" dedi. Atatürk'ten bir gün önce gelmiş olan İnönü "Ben tetkik ettim, bir şey bulamadım." dedi. Atatürk salonda bulunan herkese, eksikliğin ne olduğunu en küçük rütbeli yaver yüzbaşıya kadar tek tek sordu. Hepsi kullanılacak kuvvetler, arazinin durumu, taarruz önceliğinin hangi bölgede olması gerektiği hususunda çeşitli değerlendirmeleri söyledi. Sonunda Atatürk: "Efendiler bu plan eksik; çünkü bu musibeti çıkaran, bu işin başı ve önderi olan herifi bertaraf edecek, sevk olunacak bir kıta ayrılmamış. Bu adam şu anda nerededir?" Bunun üzerine elebaşının muhtemel yerini söylediler. Atatürk: "Bu tip hareketler önderlerine bağlıdır. Onun bertaraf edilmesi yangını erken söndürür. Planı o şekilde tadil edin" emrini verdi.
Sayfa 187Kitabı okudu
"Her şey eskir" sözü yeryüzünün hiç değişmeyen yasasının adıdır.
Sayfa 137Kitabı okudu
İnsanlar bir ölüyü iki kez öldürürler, hem toprağa hem de unutulmaya gömerek. Kadirşinas bir ulus asla şehitlerini unutmamalıdır. Çünkü onlar hayatlarını, unutanların özgürlüğü ve korunması uğruna kaybetmişlerdir.
Reklam
Cesaret mertliğin en belirgin niteliğidir. Dünyada taklit edilemeyen tek şeydir. Bütün silahları yener. Cesur insanın ruhunu hiçbir şey yı­kamaz. Büyüklük, ölüm bilincine rağmen gösterilen cesarettir. Son­suz olmak için ilk şart cesur olmaktır. Hayata korkusuz bakmaktır. Cü­retkar davranırsan kimse senin hata yaptığına inanmaz. Kişisel yiğit­lik karakter sağlamlığıdır.
"Arkasında düşmanı hisseden önündekiyle savaşamaz". Bu son muhteşem söz Cengiz Han'a aittir. Her şeyi, ne yapılması gerektiğini bir cümlede söylemiştir. Bunu böyle söylemeyi becereme­yenler, nasıl taarruz edileceğini anlatmak için onlarca kitap yazar, her­kes de darı çuvalında pirinç arayarak, barış koşullarında meslek ha­yatının sonuna gelir.
Beyler; Atatürk denilince siz ve birileri ne anlıyor bilmiyorum, ama ben size söyleyeyim; cesaret, tepki, eylem, Türk Milletine ve Türk Va­tanına ölümcül tutkudur.
Kurtuluş Savaşının başlangıcında Yunanlıların Kütah­ya-Eskişehir savunma hattımıza yaptıkları taarruzlarda işler bizim için kötü gitti. Atatürk, gece bir grup subayla harita üzerinde çalışırken yaver odaya girdi. Atatürk kendisine bakınca: "Cepheden telgraf var Paşam" dedi. Atatürk: "Okuyunuz" diyor. Bunun üzerine yaver hızlı adımlarla kendisine yaklaşıp kulağına eğilerek: "Mahrem efendim" diyor. O ana kadar masanın üzerine eğilmiş bir durumda olan Ata­ türk, geriye doğrulup ses tonunu da yükselterek: "Bu memlekette iş­ler subaylardan ve milletin kendisinden saklanacak duruma geldiyse vay halimize, herkesin duyacağı gibi okuyun" emrini verdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.