Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2
M. Ertuğrul DüzdağÜstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 Gönderileri
Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 kitaplarını, Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 sözleri ve alıntılarını, Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 yazarlarını, Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bu hikmete mebnidir ki, dikkat et oğlum, ayet-i kerimede hac yoluna çıkan, hac farizasını eda etmek isteyen bir kimse için cidal, mücadele, münakaşa, kavga, dögüş yasak kılınıyor.
"Şimdi sen: Hem ihramı giymiş, kefenlenmiş, ahiret yolculuğuna çıkımış insanın, bir de kavgası dögüşü mü olurmuş, dersen, cevabı şudur ki: Şeytan Hicaz'da ne ölmüş, ne de emekliye ayrılmıştır. Dolayısıyla, hacının bu gerçeği böylece bilmesi ve ona göre hareket etmesi lazımdır."
Sayfa 368Kitabı okudu
Sebeb-i feyzim olan Şıh Abdülgafur Abbasi şöyle derdi:
Kendisine Medine'de, "Nasılsın?" diye sorulan bir kimse, "Eh ne yapalım, garibiz, gurbetteyiz. Gurbet hayatı işte..." derse, o kimsenin tecdid-i iman etmesi, tövbe etmesi icap eder. O kimse Resul-i Ekrem'e ve annelerimize, o kadar sahabîlere bir yakınlık duymuyor ki, kendisini gurbette sayıyor.
Sayfa 362Kitabı okudu
Resul-i Zişanımızın aileleri de, mü'minlerin anneleridir. Böylece Medine, hem en çok sevdiğimiz Resulümüzün, hem de annelerimizin diyarıdır.
Burada insan asli vatanında, kendi köyünde, mahallesinde sayılır. Bir Müslüman'ın burada kendisini, sanki doğduğu yerdeymiş gibi hissetmesi icap eder. Ki gerçekten de mü'minler kendilerini öyle hissederler ve buraya tekrar tekrar gelmek isterler.
Sayfa 361Kitabı okudu
"Şüheda gövdesi, bir baksan, dağlar, taşlar...
Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilål uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!"
Sayfa 321Kitabı okudu
"Müslüman Türk'ün gülecek günü yok. Fakat biz, gaflet sayesinde gülüyoruz..."
"...Türk, Yunanla, Haçlı ordularıyla bu hallere girmek için mi harbetti? Yahu Türk'ün başına gelen bu felaketler, İstiklâl Savaşı'nı kazandıktan sonra geliyor! Yahu şehitler bugünleri görmek için mi canlarını vermişlerdi!"
Sayfa 318Kitabı okudu
"Zelil olan kimseye zillet kolay gelir. Ölmüş bir insanın aldığı yaradan acı duymaması gibi..."
Sayfa 310Kitabı okudu
Her insanın hayal ve hafızasında yaşayan öyle hatıralar olur ki, bunlar eskidikçe sanki yenilenir. İnsan onları andıkça yanar ve yandıkça anar...
Sayfa 306Kitabı okudu
Ne yazık ki, İslâm davasına önder olduğu söylenen bazı meşhur kimselerin, şahsî davranışlarında, siyasî veya ticari hayatlarında, yakışıksız håller görülebiliyor... "Canım bu onun özel hayatıdır, karışmayalım." denilemez. Çünkü dava adına öne çıkmış adamların, özel hayatları olamaz... Özel hayatını, keyfine göre yaşamak isteyenler, İslam adına öne çıkmazlar, çıkamazlar, çıkmamalıdırlar.
Sayfa 294Kitabı okudu
"Efendiler, bir ezanı düşünün, bir de kiliselerin çanını... Çan sesi, demirden çıkan bir ses, ne sözü var, ne özü. Sadece bir gürültü. Bir saatin çalması gibi, sadece vakti bildirir.
"İslam'ın ibadete davetinde ise, bir mana var. Oyle bir mana ki, müminleri evvelâ iman birliğine, gaye birliğine, mana birligi ne çağırıyor, vahdete çağırıyor. Ezanın kudsiyeti büyüktür. Ezan, kendi başına bir ibadettir..."
Sayfa 263Kitabı okudu