Uygarlık Toplum ve Din
Sigmund FreudUygarlık Toplum ve Din Sözleri ve Alıntıları
Uygarlık Toplum ve Din sözleri ve alıntılarını, Uygarlık Toplum ve Din kitap alıntılarını, Uygarlık Toplum ve Din en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilinç dışı tutulan şeyler direnmelerle engellense de rüyalarda ve nevrozlarda kapımızı çalar; uyanık sağlıklı yaşamımızda ise bastırılan şeylerin, hazzımızı artırmak amacıyla direnmeden kurtulup egomuzda geçici olarak kabul edilmeleri için özel araçlardan yararlanırız. Nükteler, mizah ve bir ölçüde komedi bu ışık altında değerlendirilebilir.
Sayfa 171Kitabı okudu
Katolik kilisenin, rahiplerinden bekar kalmalarını istemek için çok iyi nedenleri vardır; aşk, sık sık rahipleri bile Kiliseden ayrılmaya zorlamıştır. Aynı şekilde kadınlara duyulan aşk, ırk, ulus ve sınıf sistemindeki grup bağlarını da çökertir ve böylece uygarlaşmada etkili olan önemli bir etken yaratır.
Sayfa 171
Cinsel içgüdü, uygarlık açısından değer taşıyan bu yerdeğiştirme yeteneğinin tersine, bazen de oldukça inatçı bir takıntı sergileyebilir; bu da bunu yararsız kılar ve bazen anormallikler olarak tanımlanan rahatsızlıklara dönüşmesine yol açar.
Sayfa 37
Kim istemez mutlu olmayı Ama mutsuzluğa da var mısın?
Yapımız gereği sadece bir tezattan yoğun haz duyabilmekteyiz, buna karşılık sürekliliği olan durumlardan pek haz duymayız. Dolayısıyla yapımız mutluluk imkanlarımızı zaten kısıtlıyor. Mutsuzluğu yaşamak daha kolaydır.
Sayfa 261
"İnsanların çoğunda yapılarının uygarlık beklentilerine uyabildiği bir sınır vardır. Yapılarının elverdiğinden daha yüce gönüllü olmayı arzulayan herkes nevrozun kurbanı olacaktır; oysa daha az iyi olabilselerdi daha sağlıklı olacaklardı."
Sayfa 50
Gerçekte bunlar, dinden uzun zaman önce kopmuş olmasına rağmen, kendini veya başkalarını dine hala sıkı sıkıya bağlı olduğuna inandırma çabasından öte bir şey değildir. Din sorunları söz konusu olduğu sürece insanlar, her türden ikiyüzlülükten ve zihinsel (entelektüel) sahtekarlıktan suçludur.
Sayfa 224Kitabı okudu
Cinsel içgüdü çok güçlü, ama sapkın olduğu zaman bunun iki olası sonucu vardır. Burada ayrıntılarına girmeyeceğimiz ilkinde kişi sapık kalır ve uygarlık standardından sapmasının sonuçlarına katlanmak zorundadır. İkincisi çok daha ilginçtir. Eğitimin ve toplumsal beklentilerin etkisiyle sapık içgüdülerin bastırılması başarıya ulaşır, ancak bu, gerçek bir bastırma olmayan bir bastırma türüdür. Buna başarısız bir bastırma demek daha doğrudur.
Sayfa 49Kitabı okudu
Aşırı yumuşak ve hoşgörülü baba çocukların aşırı katı bir süper ego geliştirmelerinin nedenidir çünkü aldıkları sevginin etkisiyle saldırganlıklarini içe döndürmekten başka çıkış bulamazlar
Kuşkusuz, nüfusun savaşa katılmayan kesimlerine -savaş işinde yer almayan kadınlara ve yetiştikleri zaman birbirleriyle dost olacak olan çocuklara- tam bir saygı gösterilecekti. Yine barış döneminin ortak uygarlığını kapsayan bütün uluslararası girişimler ve kurumlar da korunacaktı. Derken inanmak istemediğimiz savaş patlak verdi ve hayal kırıklığı yarattı. Sanki bitikten sonra hiçbir gelecek ve barış olmayacakmış gibi önüne çıkan her şeyi kör bir öfkeyle yok etmektedir
tanrının bunu yasaklaması ise, bu durumda tanrı diye bir şey olmadığında ve onun tarafından cezalandırılmaktan korkmanız gerekmediğini öğrendiğiniz an, elbette komşunuzu tereddütsüz öldüreceksiniz; bunu yapmanıza sadece dünyevi bir güç engel olabilir. Dolayısıyla ya bu tehlikeli kitlelerin acımasızca baskı altında ve entelektüel uyanıştan özenle uzak tutulması, ya da uygarlıkla din arasındaki ilişkide köklü bir değişiklik yapılması gerekir.
Ve doğa ne kadar özerk hale geldiyse tanrılar da o kadar ondan geri çekildiler...
Tanrılar hataya düşmüş olsalar gerekti. Eğer yazgıyı onlar yarattılarsa öğütleri anlaşılmaz sayılmalıydı.
Dinsel düşüncelerin özel değeri nereden gelir?
Her birey sahip olduklarının bir kesiminden -her şeye gücü yeterlik duygusunun bir kesiminden ya da kişiliğindeki saldırgan veya öç alıcı eğilimlerinden- vazgeçıniştir.
Sayfa 36Kitabı okudu