Beni mutlu edecek birisini istemekle, varlığımla mutluluğunu çoğaltacağım ve mutlu olacağım birisini istemek arasında çok fark vardır. İlki almak, ikincisi vermek odaklıdır.
Hayatı, elimden geleni yaptıktan sonra, sonuca bağımlı olmadan akışına bırakmayı öğrendim. En önemlisi de kendime de başkalarına da hata yapma iznini verdim. Bu çok özgürleştirici bir şey.
Çekim Yasası ile ilk kitabını okuduğumda çok etkilenmiştim. Hayata bakış açımı gözden geçirmiştim. Çok fazla mantıklı açılımlar keşfetmiştim. Bu kitabında soru/cevap şeklinde ilerlemiş. İlgimi çeken sorulara odaklanmaya çalıştım okurken ama aynı hazzı alamadım. Çünkü her sonucun sorumlusu siz’siniz kitaba göre. İstediğiniz kadar olumlu bakın hayata, bir sefer olumsuz fikir geçse zihninizden odaklanma derecesine göre o olumsuz fikir oluşuveriyor. Ya da bilinç altında olumsuz duygularınız farkında olmadan evreni etkiliyor. Bilmiyorum bu düşünce tarzı, yani insanın başına gelen her şeyden öyle ya da böyle sorumlu olduğu bakış açısı bana çok gerçekçi gelmiyor. Tabiki etkiliyoruz, çekiyorux bir şeyleri hayatımıza ama çevremizde bir sürü etken, kişi, olay varken başımıza gelen her şeyin sorumlusu kendimizi tutamayız gibi geliyor bana. İlk kitabı okumanızı tavsiye ederim. O size bir şeyler muhakkak katacaktır. Bu kitap sizi suçlu çıkarıyor:)
Hayatı, elimden geleni yaptıktan sonra, sonuca bağımlı olmadan akışına bırakmayı öğrendim. En önemlisi de kendime de başkalarına da hata yapma iznini verdim. Bu çok özgürleştirici bir şey.