zaten dünya büyük bir şey değildir ...........
Kimi zaman sevdiğimiz insanın yüzü,
kimi zaman hayal edilen bir dokunuşun büyüsü,
kimi zaman da kapıldığımız bir hevesin genişliği kadardır, dedi
...
Bilirsin, insan dert denen şeyin ağırlığı altında ezilip un ufak olunca, dert çoğu kez o insanın şeklini şemailini alır da, hiç kimseyi iplemeden, uluorta konuşmaya başlar.
Hayat dediğimiz şey nerede örselenip nerede buruşuyor, nerede susuz kalıp nerede soluyor ya da nerede yaralanıp nerede kanıyorsa ben kendimi ister istemez orada buluyordum açıkçası.
Sıcak bir hızla genişleyen gülümsemelerin bile aslında o an için anlaşılamayan başka türlü bir kötülük olduğunu düşünmeye başladım hatta.
Bu yüzden, pek dışan çıkmadım artık, odama kapanarak kendimi tamamen kitaplara verdim. Çaresizlikten ne yapacağını bilemeyen ürkek bir fare gibi, azıcık huzur bulayım diye gidip onların arasına sığındım bir bakıma. Sığınınca da, tabii, dünyayı ve insanları unutabilmek için aylarca bir kitaptan ötekine soluk soluğa koşturdum durdum.