Sevgi gösterilince şımarılacağı, gözden düşüp değersizleşeceği, sevgi göstermenin ayıp olduğu öğretildi koskoca bir nesle. Sevgi bir lûtufmuşcasına gösterilmeseydi, nice insan mutlu bir yaşam sürebilirdi.
Tazecik, umutları hayalleri olan, sevgi dolu ama hayatın zorluklarıyla erken karşılamış uysal bir kız yok oldu yok yere. Neden? Sevgi göstermenin yaşı mı vardı, aradaki farklılıklara bakılırsa eskiler öyle olduğunu sandı yıllarca.
Şimdi birleştirilmiş masaların üzerinde yokluğa kavuşmuş taze bir beden yatıyor. Kendinden önceki tazeler gibi o da mutluluktan nasibini alamadan. Sorgulamanın, inkar etmenin, kendini haklı çıkarmanın manası yok artık.
Duygu seline sürükledi beni, öyle soğuk ve gerçekçi duygulara. Betimlemeler sanki ordaymışım da, kenardan izliyormuşum hissi verdi. Yaprak sayısı az ama derinliği çok olan bir kitap…