Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İyileştirir, Güzelleştirir

Üzüm

Aysun Çetin

En Yeni Üzüm Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Üzüm sözleri ve alıntılarını, en yeni Üzüm kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özellikle üzüm güçlü antioksidan özelliği ile serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı mükemmel bir savunma yapmaktadır.
Sayfa 45
Kendiniz yapın :) Sirke Nasıl Yapılır?
Kokulu üzümlerden (tarım ilacı sıkılmadan, doğal olarak, egzoz gazı olmayan bölgede yetiştirilmiş) bir kilo alınır. Üzümler iyice yıkanır. Daha sonra derin bir borcam içinde iyice ezilir. 3 litrelik bir cam kavanoza konur, üzerine 1-2 yemek kaşığı bal ilave edilir. Güneş gören bir yerde, ağzı hava alacak şekilde fermente olmaya bırakılır. 2 günde bir tahta bir kaşık yardımı ile karıştırılır. 30-45 gün sonra süzülür, tekrar cam kavanozda ancak güneşten uzak bir yerde ağzı hava alacak şekilde (sirke sinekleri üremeye başlayacağı için, içine girmemeleri açısından bir tülbent ile örtülüp) dinlendirilir. Yavaş yavaş sirke anası dediğimiz maya üzerini kaplamaya başlar. 15-20 gün sonra tekrar süzülür. Bu işlem sirkenin tadı damak tadınıza uygun olacak şekilde 3-6 ay boyunca devam edebilir. Normal lezzette bir üzüm sirkesi ortalama 4-6 ayda olur. Sirke durdukça değeri ve lezzeti artar... Üzüm sirkesi yaparken kesinlikle plastik kap kullanmamak gerekir. Sıcak ortamda meyve fermantasyonu olacağı için plastikteki (insan viücudundaki endokrin sistemi bozan ve kansere sebep olabilen) zararlı kimyasallar sirkeye geçebilir!
Sayfa 160 - Hayykitap
Reklam
Sirke antimikrobiyal ve antibakteriyel özelliklere sahiptir. Bu nedenle sebze ve meyvelerin mikroplarından temizlenmesi için sirkeli su ile yıkanmalıdır.
Sayfa 157 - Hayykitap
Çok iyimiş ya
Üzüm suyu bir kapta beklemeye alındıktan sonra, ağzı kapatılmaz havayla teması sağlanırsa önce alkol, devamında asit fermantasyonundan geçerek sirke oluşur. Oysa üzüm suyu ağzı kapalı kaplarda, ışıksız ortamda bekletilirse şarap oluşur.
Sayfa 156 - Hayykitap
Şarap ve sirke arasındaki tek fark, şarapta etil alkol sirkede ise asetik asidin bulunmasıdır.
Sayfa 155 - Hayykitap
Üzüm suyunun fermantasyonu (mayalanması) ile sirke ve şarap üretimi yapılmaktadır. Hammaddeleri üzüm suyu olmasına karşın, bu iki ürün birbirinden bileşim ve tat olarak çok farklıdır. Şarap, üzüm suyunun saccharomyces cinsi mayalarla ve oksijensiz (anaerobik) şartlarda fermantasyonu ile üretilen alkol bakımından zengin, keyif verici ve sarhoş edici bir üründür. Şarabın oluşumunda meydana gelen bu fermantasyona, alkol fermantasyonu denir
Sayfa 155 - Hayykitap
Reklam
Periodontal hastalıklar ise dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde, diş kayıplarının yüzde 70'inden periodontal hastalıklar sorumludur. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis, Periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüş durumdadır. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir.
Sayfa 151 - Hayykitap
Katarakt, normalde şeffaf bir mercek olan lensimizin herhangi bir nedenle saydamlığını kaybetmesi sonucu oluşan ve tüm dünyada birinci sırada gözlenen körlük nedenidir.
Sayfa 147 - Hayykitap
Tip 2 Diyabet
Tip 2 diyabet, şeker hastalarının yüzde 80 ila 90'ını oluştururlar. Pankreas insülin üretir ancak ya miktarı yeterli değildir ya da yeterli derecede kullanılmaz (insülin direnci). Sık enfeksiyona yakalanma, ciltteki kesik ve yaraların zor iyileşmesi, sık idrara çıkma, açlık ve susuzluk hissinin artması, bulanık görme ve yorgunluk hissi gibi belirtilerle uzun dönemde ortaya çıkabilir.
Sayfa 138 - Hayykitap
Diyabetin iki tipi vardır. Tip 1 diyabet, şeker hastalarinın yüzde 10 ila 20'sini oluştururlar. Daha çok çocuklukta ve gençlik çağında başlar. Pankreasta beta hücreleri yıkılmıştır, insülin üretimi yapmazlar. Çok fazla acıkma, fazla miktarda idrar yapma, ani kilo kaybı gibi belirtilerle aniden başlayabilir.
Sayfa 138 - Hayykitap
Reklam
Çok güzel anlatmış ya, mantığını anladım
Sağlıklı bireylerde kana geçen şeker, pankreastaki beta hücrelerinden salgılanan insülin hormonu yardımıyla hücrelere taşınır. İnsülin kandaki şeker seviyesinin düzenlenmesinde en önemli rolü oynamaktadır. İnsülin, glikozun vücut hücrelerine girmesini ve orada vücut için enerjiye dönüşmesini sağlar. Diyabetli bireylerde, insülin eksik veya etkisiz olduğu için şeker hücre içine giremez veya sadece kısmen girer. Böylelikle, hücreler şekersizlik çekerken, kanda şeker normal değerlerin üstüne çıkar. Kanda şekerin çok artması, zehir etkisi yaratır ve vücudun tüm hücrelerini tahrip eder. Kan şekeri, belli bir düzeyi geçince idrarla şeker atılmaya başlar. İdrardaki şeker miktarının artması ile sık idrara çıkma, aşırı susama ve çok su içme görülür.
Sayfa 137 - Hayykitap
Diyabet Nedir?
Diyabet diğer adıyla "şeker" hastalığı, sık görülür ve ciddi sonuçlara yol açar. Pankreastan salgılanan insülin hormonunun yetersizligi veya yokluğu sonucu, kandaki şeker miktarının yükselmesi ile ortaya çıkan ömür boyu devam eden bir hastalıktır.
Sayfa 137 - Hayykitap
Verilere göre Türkiye'de 6 milyon diyabet hastası bulunmakta ve üstelik bu rakama her yıl 250 bin yeni kişi eklenmektedir. Metabolik Sendrom Derneği'nin araştırmasına göre de maalesef diyabetlilerin çoğu hasta olduğundan habersiz yaşamaktadır.
Sayfa 137 - Hayykitap
Kanserin Belirtileri
• Dışkılama ve idrar alışkanlıklarında değişiklikler • Uzun süren, iyileşmeyen yaralar • Beklenmeyen kanama ve akıntılar • Meme veya başka organlarda elle hissedilen şişlikler • Yutma güçlüğü veya hazımsızlık • Siğil ve benlerde belirgin değişiklik • Uzun süren ses kısıklığı ve öksürük • Geçmeyen aşırı yorgunluk, bitkinlik
Sayfa 127 - Hayykitap
Büyüme faktörleri normalde DNA'daki çeşitli genlerin etkisiyle oluşan proteinlerdir. Bu genler değişime (mutasyona) uğrayarak hücrelerin aşırı büyümesine sebep olurlarsa, o zaman kanser oluşur ve bu genlere de kanser yapıcı gen anlamında "onkogen" denir. Kanserler kötü huylu (malign) tümörlerdir. İyi huylu (benign) tümörlerin aksine hem komşu organ ve dokulara yayılma (invazyon), hem de kan ve lenf yoluyla uzak organlara yayılma (metastaz) özelliği gösterirler.
Sayfa 125 - Hayykitap
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.