Uzun Beyaz Bulut Gelibolu
Buket UzunerUzun Beyaz Bulut Gelibolu Gönderileri
Uzun Beyaz Bulut Gelibolu kitaplarını, Uzun Beyaz Bulut Gelibolu sözleri ve alıntılarını, Uzun Beyaz Bulut Gelibolu yazarlarını, Uzun Beyaz Bulut Gelibolu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Gelibolu’nun ayazı yamandır. Hiç acımaz, çarpar insanı.
Gelibolu’nun ayazı serttir. Ege’den hiç beklenmeyecek kadar hırçındır, insafsızdır. Uğultulu seslerle ürkütücü bir hikâye anlatarak dolaşan rüzgâr insanı döver, hırpalar. Sessiz ve incecik yağan erken bahar yağmuru, rüzgârın anlattığı ürkütücü hikâyeyi anlamış kadar içini titretir insanın.
Albay Mustafa Kemal (Anafartalar Grup Komutanı)
"Sonuçta İngilizler ve Fransızlar Çanakkale'den çekildiler. Bu kendilerince başarılı bir çekiliştir."
General lan Hamliton (Ingiliz Orduları Başkomutanı)
“Elimize çok iyi bir şans geçmişti ama Osmanlı Bankası'nı soyamamıştık."
Mehmet Akif Ersoy ('Çanakkale Şehitleri Destanı)
“Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, tufan gibi, m ahşer mahşer
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk."
Sayfa 13
Paul Valâry (Fransız düşünür ve şair)
“Tarih, insan zekâsının bugüne kadar yarattığı en tehlikeli meyvesidir."
Sayfa 13
Mülâzım (teğmen) Ali Osman Bey,
Er Alistair John Taylor,
Gazi Alican Çavuş ve
Çanakkale Savaşları'nda hayatını kaybedenlerin değerli anılarına...
Sayfa 7
Buket Uzuner
Büyüdüğümde astronot ve denizaltı kaptanı olmak isteyen bir çocuktum. Dünyanın, kendisinden çok sonsuzluğa açılan dışını ve karanlıkta saklanan diplerini merak ederdim. O zamanlar benim için roman ve film kahramanları, gerçek hayattaki kahramanlardan daha önemliydi, önüm de pek fazla kadın prototip ve rol modeli olmamasına karşın, kendimi bir kahraman olarak düşlemek, bir gelin olarak düşlemekten daima önemli olmuştu..
Uzun Beyaz Bulut Gelibolu
“Gelibolu’nun ayazı serttir. Ege’den hiç beklenmeyecek kadar hırçındır, insafsızdır. Uğultulu seslerle ürkütücü bir hikâye anlatarak dolaşan rüzgâr insanı döver, hırpalar. Sessiz ve incecik yağan erken bahar yağmuru, rüzgârın anlattığı anlattığı ürkütücü hikâyeyi anlamış kadar içini titretir insanın. Rüzgârın anlattığı hikâye, bunu daha önce hiç duymamış, hiç bilmemiş olanları bile etkiler, hüzünlü bir iz bırakır ziyaretçilerde. Gelibolu’nun rüzgârı yorar, yalnızlaştırır. Gelibolu’nun ayazı yaman ve ürperticidir. Yabancılar bunu anlamaz, bu kadar Doğu-Akdeniz’de, ayazın bu kadar sert olabileceğini inanmazlar. Ancak Çanakkale’nin yerlileri bilir ayazın sertliğini. Gelibolu Yarımadası ayazın en yaman vaktinde; erken baharda çarpar insanı.”