Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Denizlerle Gökler Arasında, Tek Başına

Uzun Yol

Bernard Moitessier

Uzun Yol Sözleri ve Alıntıları

Uzun Yol sözleri ve alıntılarını, Uzun Yol kitap alıntılarını, Uzun Yol en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün bir hayatı hayranlıkla seyrediyorum; güneş, bulutlar, deniz , geçen ve orada duran zaman. Bazen de benim yüzyıllar önce terk ettiğim bu yabancılaşan dünya. Bu, her şeyin yapmacık olduğunu; insanların, sahte ihtiyaçların, sahte zevklerin, tatmini için para makinelerine çevrildiği modern dünya.
Sayfa 134Kitabı okudu
Seyhatimin uzaklara olacağını biliyordum ama deniz ve havanın elle tutulmaz, gözle görülmez nirengi noktaları arasında çok daha uzaklara gideceğimi bilemezdim. Şimdiden , kah sıkı rüzgarlar, kah palpa liman havalar... Fırtınaların peşinden gelen rüzgarsızlıklar, rüzgarsızlıkların arkasından gelen hafif esintiler... Sonra yeniden palpa ve kuvetli rüzgarlarla geçen, gökyüzü ve yıldızlarla geçen dört ay... Şimdi de sirrüslerle denizin gürültüsünden, bir fırtına tehdidinin sesini dinliyorum.
Reklam
Bütün denizle oynaşmak için tek başınasın, geçmişle tek başına, şimdiyle tek başına, gelecekle tek başına... Belki böylesi daha iyi ama arkadaşlardan haber almayı da isterim.
Monoton olmaksızın günler günleri kovalıyor. Birbirine benzer gibi olsalarda hiç öyle değil. Deniz hayatında özel bir boyut, düş ve basit özgünlükler kazandıran da bu zaten. Deniz,rüzgarlar, rüzgarsızlık, bulutlar, kuşlar yunuslar. Dinginlik ve evrenle uyumla yaşamın neşesi...
Yerimden kalkıp sağ kolumu yavaş bir hareketle sallıyorum. Bu hareketi, dünyanın en vahşi halkları dahil, herkes anlar: Allahaısmarladık demektir. Birden bütün kollar sallanmaya başladı, hepsi dostluk çığlıkları atarak kumsala doğru koşmaya başladılar. Üç tane herif kemerlerine kadar suya girdiler. Sıcaklıklarının bana kadar geldiğini hissettim. Boğazım tıkandı. Şimdi anladım... hepsi demirleyeceğim sanmıştı. Bekliyorlardı. İnanmadan umuyorlardı. Rüyalarınının uçup gideceginden korkuyorlardı da onun için yerlerinden kımıldamıyorlardı. Bende anlamıştım. Zaten ne onların kayığı,ne de benim botum vardı. Karaya çıkmak için. Kollar sallanmaya devam etti. Karadan gelen çağrı sesleri bodoslamanın denizi yararken çıkardığı fışırtılarda eridi. Kendimi çok tuhaf hissettim. Neredeyse zırlıyordum.
Rüzgarla deniz sayıların çok ötesine geçtiği halde, sayıları böyle ardı ardına sıralamak insana tuhaf gelebilir ama, harita üzerine çizilen millerin görünümünün denizciye tercümesi, teknenin omurgasının suya yardığı iz ve teknesinin ona bütün verdikleriyle, denizcinin teknesine verdikleridir. Şayet yarışta bile olsak, mutlaka başka yarışçılara ya da başka teknelere karşı yarışıyor değiliz.
Reklam
Kaba dalgayı kemerenin iki parmak gerisinde tut ve rüzgarı, pruvaya bakarken, hep sol kulağının altında hissetmelisin. Ay, ufkun bir büyük, bir de küçük karış üstündeyken ya da şu yıldızı ayı örten buluttan bir kol boyu ötedeyse, deniz fosforlu ve sakin olur; o zaman adanın rüzgar altında oluruz.
Şimdi hepsi benim gibi keyifli, rüzgar yeniden çıktı diye kanat çırpmadan süzülüyorlar. Bir körün elleri kadar hassas, incecik, hareketsiz kanatlarının ürperten uçlarıyla havayı yokluyorlar. Cap tarlakuşları bir haftadır ortada yoklar.Onlara göre kuzeye çıktım herhalde. Sol kanadındaki bir tüyü eksik kuzgunum da yok ortada. Ama ilk defa kaybolmuyor, yine geleceğini biliyorum
Fırtınadan nefret ederim ama rüzgarsızlık da moralimi çökertir. Şimdi çok büyük stratejik hatalar yapmamaya dikkat etmeliyim, zira kendimi eskisi kadar sağlam hissetmiyorum. Biliyorum ki takip edilecek en iyi yol için özenle yapılan bütün teknik araştırmalara rağmen rüzgarı estirip estirmemeye gökteki karar veriyor.
Seyahatten önce bosalttığım bütün bu ıvır zıvırları düşündükçe aklıma, teknesinde yaşayan birçok insan geliyor. Acaba bunlar da "arayan saksağan" gibiler mi diye. Bu kuş, bir gün ihtiyacımı karşılayamam saplantısıyla yolunun üstünde ne bulursa yuvasına taşıyıp biriktirir.
Reklam
"Genelde gece benim için karanlık değildir. Geceyi her zaman sevmişimdir, onun içinde konuşan, şarkı söyleyen, bir şeyler anlatan ne çok şey vardır."
Rüzgâr, Deniz, Tekne ve Yelken, hem iç içe hem de kopuk kopuk bir bütünlük; ne başlangıcı var ne de sonu; benim, yalnız bana ait olan evrenin hem bir parçası hem de tümü.